꒰ Şeftali Ve Nar ꒱[ᴀᴢᴇʀʙᴀʏᴄᴀɴ x ɪsʀᴀɪʟ]

ηαя ¢̧ι¢̧єğι ɪ

Eylül ayı olmasına rağmen hava çok soğuktu,ya da belki sadece dağ yolu ile kaçtığı için hava bu kadar soğuktu,ve ya bedeni çok zayıf düştüğü için.Ama şu an İsrail için en önemli olan şey,Azerbaycan topeaklarına varmaktı.Hayatı artık buna bağlıydı.Saatlerdir ayakta,dağ yolu ile yürüyordu,öfkesi ve nefreti onu bu kadar uzun süre ayakta tutmuştu.Tüm algılarını kaybetmişti,tüm duygu ve hislerini kaybetmişti.Tek düşündüğü şey,Baküye-Sovyetler Birliğine varmak,ve düşmana ola bildiğince fazla zarar vermekti.

***

Rüzgarın uğultusu tüm odayı dolduruyor,mum zar zor dayanıyordu.Artık 2 gündür Azerbaycan sınırda İsraili bekliyordu.Sadece İsrailin yola çıktığından haberi vardı,başına ne geldiğini bilmiyordu.Yakalanmış ola bilirdi,ve ya soğuk havaya göğüs gelememiş ola bilirdi.Tüm bu nahoş düşünceleri zihninden kovmak için,Azerbaycan küçük pencereden dışarı baktı.Bir kaç dakika sonra,teni kar kadar beyaz olan bir adam Azerbaycanın dikkatini çekti.Bu beklediği kişiydi.

Azerbaycan kulübeden çıktığında karşı karşıya geldiler,bir kaç saniyelik bile olsa gözleri buluştu,Azerbaycanın gözleri heyecan ve sevinçle ışıldarken,İsrail için aynısı söylenemezdi,okyanus mavisi gözlerinde garip bir şey vardı,hayatsız bir şekilde Azerbaycan gözlerine gömülmüştüler.Yüzü,her zamankinden farklıydı,ifadesi okunmuyordu,sadece gözaltlarından ne kadar yorgun olduğu anlaşılıyordu.

Azerbaycan hızla İsrailin yanına konuştu ve boynun sarıldı,bunun sonucunda ikisi de yere düştü

[Jale/Azerbaycan]-Nerde kaldın ya?! İki gündür seni bekliyorum!

***