00.06

183 25 41
                                    

arkadaşlar neden textinglere manyak gibi yorum yapıp metin olarak yazdıklarıma yorun yapmıyorsunuz
ÇILDIRTMAK MI İSTİYORSUNUZ BENİ

neys iyi okumalar

𓆩♡𓆪

"...sonuç olarak takım ruhunu bozmak için yaptığını düşünüyorum."

sessiz kaldı felix. kendi kafasının içindeki gürültüye odakladı kendini. birkaç saniye sonra karşısındaki oğlanın sesi uzaklaştırdı onu kendinden.

"kolum kırılmasa gelmeyecek miydin şimdi?"

yalandan dudaklarını hafif büzerek felixe baktı minho. daha az önce çıktıkları hastanenin bahçesindeki bir kamelyada oturuyorlardı. yerler birkaç dakika önce durmuş yağmurdan kalan izleri taşıyordu çatlaklarında ve hava epey soğuktu. felixle beraber hastaneye gelen changbin ve seungmin de minhonun ilaçlarını almak için eczaneye gitmişlerdi.

"gelecektim tabi..." diye cevap verdi felix. verdiği sıcak nefesi havayla temas ettiği an bir buhar gibi gözlerinin önünde belirdi. cebindeki soğuktan titreyen ellerini yumruk yapıp devam etti sonra konuşmaya. soğuktan parmak boğumları morarmıştı.

"düşünüyordum sadece, yalnız kalmaya ihtiyacım vardı... neden dikkat etmedin sürerken minho? ya daha kötü bir şey olsaydı? arabanın altında ezilseydin ne olacaktı?"

bahçedeki aydınlatmalar sayesinde yüzünü net bir şekilde görebildiği kaşları çatık felixi inceledi bakır renginde saçları olan oğlan gülümseyerek. onun için ne kadar endişelendiğini görmek hoşuna gitmişti. özlemişti felixi. sadece onu görmek bile kolundaki kırığı unutturmuştu ona.

"olmadı sonuçta. hem benim suçum yok. it herif yan aynalarını kullanmayıp üzerime sürdü. çarpıştık sonra. motorum devrildi bende sürüklendim azıcık."

daha çok kaşlarını çattı sarışın olan. gözlerini minhonun üzerinde gezdirip özellikle yırtılan pantolonuna ve ceketine bakarak "aynen, azıcık sürüklenmişsin." dedi. sıkıntıyla nefes verdi sonra. minhonun halinden memnun bakışlarını görünce ifadesi yumuşadı. felix de çok özlemişti onu. sarılıp ısıtmak istiyordu üzerinde montu olmayan minhoyu.

"sen hep geleceksen her gün motor kazası yapabilirim."

"minho salak saçma konuşma ya! changbin gruba yazdığında kalbim duruyordu! çok ciddi bir şey olduğunu düşündüm...! seni kaybedeceğimi sandım."

daha çok gülümsedi minho. "aşıksın bana."

"nerden bildin ya? tebrik ederim." deyip arkasına yaslandı felix. titrek bir nefes aldı ve dolmaması için çabaladığı gözlerini minhonun koluna odakladı. dışardan sinirli gözüküyor olabilirdi ama hala öğrendiği haberin etkisinden çıkamamıştı tam olarak. minhoyu böyle görmek canını çok yakmıştı.

"hala kızgın mısın bana? hiçbir şey kanıtlayabilmiş değilim ama yemin ederim ben yapmadım felix."

"o zaman... neden maça gitmeden önceki o haftalar garip davranıyordun?" dudaklarının iç tarafını dişleyerek minhonun gözlerine baktı felix. ağlamak üzereydi. kendini tutuyordu ama büyük bir mücadele veriyordu zihninin içerisinde. midesi çok kötü bulanıyordu üstelik. üzüntüsü midesine yansıyordu.

felixin neden mesajlarına bakmadığını ve kendini ondan bu kadar uzak tuttuğunu birden anladığını belirten bir ifade yer aldı yüzünden minhonun. birkaç saniye gözlerini yumup gülümseyen dudaklarla geri açtı. "felix... bu yüzden mi inanmadın bana?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

consume - minlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin