3 - Komisyon

100 11 126
                                    

Yazar anlatım:

Handler ve Angela özel çanta ile komisyona ışınlandılar, Angela şaşırdı.

A:vayy be.

Handler sevimsizce gülümsedi.

H:bunlardan daha inanılmaz şeyler göreceksin, emin ol.

Angela'nın gözü parladı.

Angela'ya özel, oda ve eşyalar vermişlerdi; bir haftanın sonunda komisyona alıştığına kanaat getirmiş ve eğitimlerine başlamışlardı.

Handler kısa sürede onda ışık görmüş ve çalışmaları sıklaştırmış, ardından zorlaştırmıştı.

Sıkı programlar uygulanırken gün sonunda çok yoruluyordu Angela.

Sadece fiziği değil, zekası da gelişiyordu kızın.

Hafta içi cuma harcinde özel fiziksel ve mantıksal saldırı-savunma dersleri görürken,
Cuma ve cumartesi zihinsel olarak tüm önemli eğitimleri alıyordu.

Pazar ise hem fiziksel hem zihinsel olarak öğlene kadar çalışıyordu, ve akşama kadar serbest bırakılıyordu.

Bir ayın sonunda yüzüne bile bakmadığı, sadece adını duysa tiksindiği kahveye alışmak zorunda bırakılmıştı.

Antremanlar zorluydu ve çok uyuyamıyordu, bu nedenle kahve onu dinç tutuyordu. Ne yazıkki şeker kullanmasına izin vermediklerinden kafeini daha çok enerji kaynağı da olmadığından sade ve sert kahveye alışmaya başlamıştı.

Komisyona gelmesinden bir yıl geçmişti, ve şuan kahve bağımlısıydı. Kahveyi zorunlu değil zevk için içiyordu, ama bir sorun vardı, kahveyi çok içtiği için vücudu alışmıştı ve daha fazla enerji kaynağı gerekiyordu.

Handler'a bu durumu anlattığında yapabileceği bir şey olmadığını anlatmıştı.

Kahveyi daha fazla almaya başlamıştı kız, eskiden günde 5 kupa içiyorsa şimdi 10 kupa içmeye başlamıştı.

Komiayona gelişinden beri tam tamına 3 yıl geçmişti kız buraya çok alışmıştı. Lila adında Denetimci'nin evlatlığı sıfatıyla gezen biri vardı ve onunla istemese de arkadaş olmuştu.

İstememişti çünkü bir buçuk yıl önce olan duygu seliyle birlikte tek gecede içi dışına çıkana kadar ağlamış ve ondan sonra hiç ağlamamıştı.
Gözü bile dolmaz olmuştu kızın, duygularını kaybetmişti sanki.

Kendi duygularına olan son umudu ise minik, ufacık bir yardımseverlikti.
Kız hala hayvanlara değer veriyordu.
Hayvan gibi davrananlara değil, biyolojik olarak hayvan sıfatı olan canlılara değer veriyordu.

Hayvan demişken aklına Five geldi kızın. Ufak gülümseme gönderdi elindeki kahvesine. Gülümsemeyi sildi ve başını kaldırarak kahvesinin son yudumlarını tek dikişte bitirip kendi geliştirdiği ufak saatte ayarlama yaparak mutfağa ışınlandı.

Kupayı tezgaha bıraktı. Kapıdan ses gelince arkasını döndü ve eski sevglisinden kaptığı bir huydan dolayı ellerini cebine attı.

A:merhaba, Lila.

L:selam Meleğim! Bugün annemden izin aldım, yani serbestizz! Hadi gell!

Angel kendisine doğru gelen deli arkadaşına baktı.

Lila onu çekiştirken konuşuyordu.

L:ne zamandır dinlenmiyordun, bugün hem dinleniriz hem de dertleşiriz...

Kız kendi yaşıtı olan ilk arkadaşına baktı. Eskiden bir tek Allison'a sahpti, ama o kendinden baya bir büyüktü.

O zamanlar 16 yaşında olduğu gerçekiğini göz ardı ederek eski hayatını düşündü. Kendisini kurtaran eski sevgilisi, aşkşa bakan gözleri, onu arzulayan dudakları; ne olmuştu da aldatmıştı kendisini?

Belki de artık yaralı birini istemiyordur, diye düşünmüştü Angela. Ama neden, sonradan silecekse neden kurtarmıştı onu?

Lila kızın düşüncelerin böldü.

L:Tanrım, küçük bücüre benzemeye başlıyorsun. Sen ondan daha iyisin kızım. Onu düşünme artık.

A:onu düşünmüyorum.

L:ama eskileri düşünüyorsun. Eskilerde o da var. Yapma. Sonunda üzülen sen olursun. Ki zaten üzüleceğin kadar üzüldün, bundan sonra öutlu olmaya bak. Seni üzgün görmek istemiyorum Angell!

A: adımı bozma Lila.

L:adını o bücür verdi Angel. Yani değiştirmeliyiz.

Angela'nın odasıa çoktan gelmişlerdi, yatağa oturdular ve Lila Angela'nın ellerini tuttu.

L:bu isim sana yakışıyor olabilir çünkü melek gibi görünüyorsun ama bücürü unutman lazım. Hem geçen görevdeki gittiğimiz kafede çalışan çocuk gayet yakışıklıydı, ona ne dersin?

A:bak, isim değiştirmeyi düşünebilirim ama sevgili ya da yeni bir aşk istemiyorum. Tamam mı?

Lila hafif güldü ve ellerini havaya kaldırdı.

L:pekala, şimdi sana isim bulalım o zaman?

Angela göz devirdi.

A:peki.

Birkaç dakika sonra Lila bağırarak konuştu.

L:Nora!

A:ne?

L:Nora. İlerde kızım olursa diye araştırma yapıyordum da...

A:Lila, daha 20 yaşındasın.

L:olabilir. Neyse Nora, onur ve itibar demektir.

A:eee?

L:önceden hiçbir şeyim yoktu diyordun, şimdi ise hem onurun hem de itibarın var, güçlüsün, zekisin. Anladın mı? Nora o yüzden sana uyacak bir ad.

A:bak Lila, peki tamam sen bana Nora de, ama diğerlerinin bunu bilmesine gerek yok.

L:nedenmiş, bağımsızlığını ilan ediyorsun işte. O bücürden kalan tek şeyin de gider.

A:peki Lila, Nora deyin bana o zaman.

(A yerine N diyeceğim ve başrol kızın ismi Nora olacak yani.)

L:evvet! Peki Nora, ne yapalım?

N:aslında ben sadece oturmayı planlıyordum.

L:çok sıkıcısın.

Nora kapıya baktı ve kapı tıklatıldı.

L:Tanrım, hislerin çok kuvvetli.

N:evet. Gel!

İçerye Handler girdi ve her zamanki gıcık gülümsemesini yaptı.

H:selam kızlar. Lila görevin var canım. Angela, sende dinlen. Önemli göreve az kaldı.

L:anne onun adı Nora, öyle istiyoruz. Olur mu?

H:elbette. Peki Lila artık gitmelisin.

Lila Nora'ya veda etti ve çıktı. Handler odadan çıkmadan önce Nora'ya baktı.

H: güzel isim, Nora.

Gülümseyip gitti. Onun aksine başından beri çatık kaşla ve düz ifadeyle duran Nora kendini yatağa attı.

Dinlenmesi gerekiyordu, ne de olsa Denetimci'nin dediğine göre komisyona gelme neden olan şeye az kalmıştı.
İntikam.

__________________

Selamlar sevgili okuyucular
Ben geldim.

Bu kitabı sevmeye başlıyorum,
Bu demek oluyor ki
Bu kitaba daha çok bölüm GELEBİLİR.
Emin değilim gelebilir.
Gelmeyedebilir.

Neyse. Bi tık daha uzun oldu bölüm.

Umarım beğenmişsinizdir:)

Görüşmek üzere👋

The Other Women ~ Five HargreevesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin