Baby Sitter

5

"Oğlum! Biz çıkıyoruz. Bakıcı gelene kadar kardeşine göz kulak ol."

"Tamam anne!"

Annemler gittikten sonra mutfağa girdim ve minjae için bir şeyler hazırlamaya başladım. Genelde saat 1-2 gibi uyandığı için rahat oluyordum. Ama uyandıktan sonra bütün o rahat ettiğim saatleri burnumdan getiriyordu.

Düşüncelerime dalmışken, popoma çarpan yumuşak bir şeyle aniden arkamı döndüm. Bu minjae'nin oyuncağıydı.

"Ne yapıyorsun minjae?!"

"Günaydın diyorum?"

"Senin günaydın deme şeklin bu mu cidden?"

"Ne o? Beğenemedin mi?"

İç çektim ve onu kucağıma alıp masaya oturttum.

"Bir daha yapma."

Güldü ve ellerini masaya vurmaya başladı. Aç olduğu için böyle yapıyordu. Hepsi maşa ve koca ayı izlediği içindi. Neymiş efendim, büyüyünce ormanda bi ayıyla tanışıp onunla yaşayacakmış.

Bazen bu çocuk benim kız kardeşim olamaz diye düşünmüyor değilim. Çünkü herkesi canından bezdiriyor. Bir anlığına bakıcıya acımaya başladım. Böyle bir çocuğa bakmak kolay değildi. Hatta hiç kolay değildi. Bakıcı kesinlikle ikinci günden işi bırakacaktı. Tıpkı daha önceki bakıcılar gibi.

"Erkencisin bu gün. Bu şerefi neye borçluyuz?" dedim ocaktaki yemeği elime alırken.

"Bakıcımı merak ediyorum." demişti heyecanla, ve elimdeki küçük kaseye bakarak.

"Çok açsın sanırım, hm?"

"Hem de kurt gibi."

Tezgaha yaklaştım ve çekmecelerin birinden kaşık alıp kasenin içine koydum. Ardından tekrar minjae'ye doğru yürüdüm.

"Kendin mi yersin, ben mi yedireyim?"

"Sen yedir. Ben maşa ile koca ayı izleyeceğim."

Tabletinden çizgi filmi açıp önündeki tuzluğa yasladı ve izlemeye başladı. Bir şeyler izlerken ona yemek yedirmek pek de zor değildi. İnadı tutmadığı zamanlar tıpış tıpış yiyordu.

*

Minjae yemeğini bitirir bitirmez hemen salona koşmuştu. Tabii ki, ben de arkasından koşmak zorunda kalmıştım. Koltuktaki yastıkları alıp, koltuğa, masaya, hatta televizyona bile vuruyordu ve her yerin kuş tüyü olmasını sağlıyordu.

"Minjae! Ne yapıyorsun? Bırak o yastıkları!"

"Yakalayabilirsen alırsın!"

Hızla odasına doğru koştu, elindeki ağzı açık yastıkla. Yastığın ağzı açık olduğu için, koşarken her taraf kuş tüyü oluyordu.

"Of minjae of!"

Arkasından odasına çıktım, ama odada değildi. Ya da her zamanki gibi bir yere saklanmıştı. Yerdeki kuş tüylerini takip ettim. Dolabına doğru gidiyordu. Dolabı açtığımda içinde sadece yastık vardı.

"Neredesin minjae?!"

Yatağının yanından kıkırdama sesi duyduğumda sırıttım. Yatağına doğru ilerledim. Ben bakmadan, o saklandığı yerden çıktı ve kahkaha atarak tekrar yastığı eline aldı ve odadan koşarak çıktı.

"Seni yaramaz! Buraya gel hemen!"

Arkasından koştum ve onu kapının önünde dikilirken buldum. Onu kucağıma aldım.

"Yakaladım seni!"

Kapıda dikilen esmer, sarı ve kahverengi karışımı saçları olan, yaklaşık 20-22 yaşlarındaki yakışıklı adamı gördüğümde ise duraksadım.

"Kime bakmıştınız?" dedin tek kaşımı kaldırarak.

"Siz, bayan jeon'un oğlusunuz, değil mi?" dedi beni baştan aşağı süzerken.

"Beni nereden tanıyorsunuz?"

"Ben yeni bakıcıyım. İsmim Taehyung."

"Ah, üzgünüm. Hoşgeldiniz. Buyrun, içeri geçin."

Adam içeri geçti ve koltukta, yerde, hatta merdivenlerde bile olan kuş tüylerine baktı. Kapıyı kapattım ve minjae'yi yere indirdim.

"Evin hali için üzgünüm. Siz gelmeden önce şu küçük haylazla küçük bir problem yaşadık. Ama hemen temizlerim. Oturun lütfen." dedim koltuğu gösterirken. Adam bana baktı ve oturdu.

"Sorun değil," dedi ve ekledi, "Jeon."

*
slm cnm bnm nbr

JEON DEMEYİN ABİ ZAAFIM VAR

bence taehyung hiç aşık değil (😶)
bence jungkook da hiç aşık değil (😶)

kitap iyi güzel ama yazmak için gram ilham yok amk.

BEN DÖVÜNMEYİM DE KİMLER DÖVÜNSÜN. (kesinlikle yanlış yazdım bu tabiri)

NEYSE!!!!!

şimdilik bu kadar yeter bence kalanını da gece yazarım😎😎

HOŞÇAKAL DEĞİL
HOŞT ÇAKAL😎🖕🏿

Taekook'la kalın taekookerler😎😎

Bayyyyuuu 👋🏻