Bölüm Şarkısı: Mabel Matiz- Müphem / Güz Kumpanyası- Yasemin Kokusu / Hüsnü Arkan & Cem Adrian- Gönül Yarası /
Bölümde ki Şiir : Furkan Özdemir- Cahit Sıtkı Tarancı ' Desem Ki '
Tiyatro oyunu bittikten sonra Yumi' yi kuliste sıkıştıran ve onunla yine kavgaya tutuşan Zhan diğer oyuncuların protestosu sayesinde kulisteki soyunma odasından kovulmuştu. Zhan sevdiği insanlara dokunmayı onlara sarılmayı öpmeyi ve uğraşmayı seven birisiydi. Bu yönünü gerçekten içten sevdiği insanlara gösterirdi. Aniden kulisteki soyunma odasına dalmış Yumi' yi boşluğundan faydalanarak kucağına alarak sarılmıştı. Yumuşak pürüzsüz yanaklarını sıkmış ve saçlarını öpücüklere boğmuştu. Bunda bir sorun görmüyordu. Sevgisini dokunarak göstermeyi oldu olası severdi. Sorun görmeyen de yalnızca kendisiydi. Yumi Zhanla bu sebeple ciddiyetle kavga ederken en sonunda rahatsız olan diğer öğrenciler tarafından kovulmuştu.
Hem kovulduğu hem de Yumi' yle cidden kavgaya tutuştuğundan, kapının önünde kollarını göğsünde bağlamış somurtarak çıkmasını beklerken Yibo ise onun için getirilen sandalyeye oturmuş şişkin karnını nazikçe seviyordu. Yanı başında somurtan huysuz birazda üzgün adama bakarak onu rahatlatmak için yalnızca Hana annesinin ve kendisinin bildiği bir gerçeği söylemişti.
'' Yumi kendisine dokunulmasından pek hoşlanmıyor. Hana annemle bana bile oldukça zor alışmıştı. ''
Zhan duyduklarıyla kaşlarını çatarak Yibo' ya bakmış göğsünde bağladığı kollarını çözerek merakla konuşmuştu. Aslında kısa bir anlığına şöyle bir düşündüğün de Yumi yalnızca Yibo, Hana annesi ve yetimhanedeki çocukların ona dokunmasına izin veriyordu.
'' İyi de kavga ederken üstüme atlamayı biliyor. Yumruklar ve tekmeler de atıyor. Bugün sahnede de Oyuncuların ona dokunmasına izin verdi. Madem hoşlanmıyor bunları nasıl yapabiliyor? ''
Yibo gözlerini Zhan' ın meraklı cevap bekleyen bakışlarından çekerek zemine sabitlemişken karnını seven eli usulca durmuştu. Konuşurken yüzünde eskimiş bir kederin izleri vardı. Sözlerindeki söylenmemiş acı gerçeğin kekremsi ekşi tadı damağında hisseder gibi olmuştu Xiao Zhan.
'' Çok sinirlendiği için korkusunu ikinci plana atıyor. Sahne de ise zaten rol yapıyordu. ''
Aralarına sızan sessizlikte rahatsız edici tatsız bir şeyler yatıyordu ve Xiao Zhan bunu irdeleyip irdelememek konusunda epey kararsız kalmıştı. Yumi' nin neler yaşadığını merak etse de ona yaşadıklarını öğrenecek kadar yakın olup olmadığını bilmiyordu. Yibo' ya sorabilirdi fakat bu aileyi ilgilendiren bir şeydi. Henüz ailelerinden biri olarak görülüp görülmediğini bilmiyordu. Bu yüzden sessiz kalmayı tercih etmişti.
Kulisteki öğrencilerin ve Yumi' nin işi bittiğinde dışarı çıktıkları anda, Xiao Zhan biraz evvel kovulduğundan yakınan adam değilmiş gibi onlara başarıyla gerçekleştirdikleri oyunlarını kutlamak için yemek ısmarlamak istediğini söylemişti. Herkes hep bir ağızdan ona teşekkür ederken hepsini toplayıp güzel bir et restoranına götürmüştü.
Oldukça kalabalık olduklarından restoranı kapattırmış bir iki masa hariç tüm masaları birleştirerek uzun bir masa hazırlatmıştı. Masanın dört yanını kuşatan öğrenciler gruplar halinde oturmaya başlamıştı bile. Zhan ısmarlayan kişi olarak baş köşeye otururken, Yibo soluna Yumi ise sağına oturmuştu. Wangji ve Wuxian rolünü oynayan oyuncular yan yana Yumi' nin yanında otururken Zhan ve Yibo rolünü canlandıranlarda onların karşısına Yibo' nun yanına oturmuşlardı.
Herkes yerleştiğinde menüde buluna her yemekten sipariş vermişler yanına da içkiler ve içmeyenler için içecekler söylemişlerdi. Siparişleri hazırlanana kadar Zhan ve Yibo' ya sarmayı uygun bulan gençler onları soru yağmuruna tutmaya başlamıştı bile. Her kafadan farklı farklı sorular gelmiş hangi birine cevap vereceklerini şaşırıp kalmışlardı. Kızlardan üçü ardı arkasına merak ve heyecanla soru sorduğunda diğerleri de onlardan cesaret almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This I Love
Fanfic🛡️ Lütfen etiketleri okuyunuz. 🛡️ Wang Yibo eşine sonsuz bir aşk ve sevgi duyan biriydi. Kendinden bile çok eşine güvenirdi. Eşi dışında kimsesi yoktu çünkü. Ailesini hiç tanımamış, isimlerini bile öğrenmemişti. Yalnızlığına güneş misali doğmuştu...