LOVE ME AGAIN • TAEKOOK ✓

5

Haiiii, ben geldiiiim. 

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Kapım tıklatıldığında tavana diktiğim bakışlarımı otel odasının içerisinde gezdirdim.

Otele geleli henüz bir saat bile olmamıştı. Kapım istikrarlı bir şekilde çalmaya devam ederken oflayarak uzandığım yatağımdan çıkıp doğruca kapıya yöneldim.

Kapıyı hızla açtığımda kapıya tıklatmak için hazırda bekleyen Jungkook'un eli havada kaldı. "Ne var?" diye sordum huysuzca.

"Odamda böcek var." diye fısıldadığında gözlerimi devirdim.

"Bunun için mi geldin yani?" diye soluduğumda eliyle odasını işaret etti. "Kocaman, bak bu kadardı." Parmağıyla boyutunu ifade etmeye çalışırken gülmemek için yanağımın içini ısırdım.

"Üstüme koştu. Ben nasıl dışarıya çıktığımı bilmiyorum. O odada uyuyamam."

"Çalışanlara git haber ver ve odayı temizlesinler." dedim ve omzumu silkerek kapıyı kapatacağım sırada uzanıp bileğimden yakaladı.

"Yerinde durmuyordu ki. Kim bilir nereye girdi, ben orada kalamam Taehyung..." diye dudaklarını büzerek konuştuğunda burnumdan derin bir nefes çektim içime.

"Pekâlâ madem öyle o zaman günlük verdiğim paranla git başka bir odada kal." diyerek ona göz kırptım.

"Param yetmez ki, sana akşam yemeği ısmarladım. Param bitti neredeyse." dediğinde ensemi sıvazlayıp bileğimi tutan parmaklarına baktım.

"Ben sana yemek ısmarlamana gerek yok demiştim." diye homurdandığımda başını iki yana salladı. "Mutlu oldum, sana yemek alabildiğim için."

O an yüzündeki o masumiyet nefesimi kesti. "Seninle kalsam olmaz mı? Lütfen hiç sesimi çıkarmam, seni rahatsız etmem."

Bileğimdeki gömleğimin manşetini çekiştirerek bulunduğu yerde zıp zıp zıplarken sevimli bakışlar attı. "Lütfen lütfen lütfen."

Oflayarak kapıyı ardına kadar açarken bileğimdeki tutuşundan sıyrıldım.

Ardından ona arkamı dönüp yatağıma doğru ilerledim. Yavaşça arkamdan, "İçeriye girebilir miyim demek oluyor bu?" diye mırıldanırken, başımı çevirip çaktırmadan omzumun üstünden onu kontrol ettim.

İki eliyle sıkıca tuttuğu kapıdan içeriye başını sokmuştu hafifçe, ama içeriye adım atmamıştı. Kapı eşiğindeydi hâlâ.

"Fikrimi değiştirmeden gir içeriye." dedim sıktığım dişlerimin arasından.

Yatağıma yerleşip yastığımı yatak başlığı ile sırtım arasında sıkıştırdım. O sırada Jungkook telaşla, "Tamam tamam girdim." diye mırıldanarak kapıyı kapattı.

Pıtı pıtı yürüyerek yatağımın başına dikildiğinde kaşlarımla karşı koltuğu işaret ettim.

Şirince sırıtarak başını olumlu anlamda salladı. "Yanında kalayım yeter." diye mırıldanarak koltuğa geçtiğinde başımın altındaki yastığı kaydırıp yatağa gürültüyle yığıldım.

Ona sırtımı dönecek şekilde omzumun üstüne çevirdim bedenimi.

-

Yatağımda döndüğümde bakışlarım doğrudan koltuğa kaydı. Jungkook koltuğa beş parça yayılmış bir halde uyuyordu ve aldığı yastık başının altından kaymıştı.

Üstüne bir şey örtmeden uyuduğu için oflayarak yataktan doğruldum ve ayak ucumdaki pikeyi kaptığım gibi yanına ilerledim.

Baş ucuna geldiğimde yavaşça gözüne giren saçlarını parmaklarımın ucuyla geriye doğru itekledim. "Hep benim güzel sevgilim olarak kalsaydın keşke." diye fısıldayarak iç geçirdim ve huzurlu bir şekilde uyumasını izleyerek pikeyi üstüne usulca örttüm.