Düşünsenize, hoşlandığınız iki adam da birbirine düşmüş. Ama gerçekten düşmüş. Dövüşüp yara bere içinde kalmışlar. Sonra aynı oturma odasında karşılıklı bir koltuk ve kanepede oturuyorlar. Bir ona bir diğerine göz kulak oluyorsunuz. Erkekler düşünme konusunda biraz sıkıntılıdır. Hele Seungmin. Kol gücü var diye dalıp geçiyor. Son seferde, Changbin onu yumrukladığında kendine gelememişti ama şimdi iyi.
Minho karar veremiyordu: Birbirlerine girmek üzere olan iki kedi miydiler yoksa köpek mi? İki türlü de bir felaketti. İşe biraz eğlence katabileceğini düşündü. İki adet el bandajıyla geldi.
"Birbirimizi yumruklamamızı görmeye devam etmek mi istiyorsun?" diye sordu Seungmin. Neden Changbin'den bu kadar nefret ediyordu sanki?
"Hayır, halinizi fırsat bilio fantezilerimi canlandırıyorum." Ne de olsa karşısında iki güzel yapılı, duygusal olarak bir şeyler hissettiği yakışıklı ve yara bere içinde inanılmaz seksi görünen genç erkekler vardı. Önce Seungmin'e uzandı. "Elini getir," dedi. Seungmin çenesini kaldırıp sargılı elini geri çekerken "Nedenmiş o?" diye sordu. Minho ise onun canını yakmamaya çalışarak bileğini kıskıvrak yakaladı ve diğeriyle birleştirip antrenmanlarda kullandığı bandajla Seungmin'in ellerini kelepçeledi. Sonra diğer bandajı Seungmin'in kenetlenmiş ellerinin ve kollarının oluşturduğu daireden geçirerek bir anda Changbin'in ellerine davrandı. Fazla hızlıydı, Changbin geri çekilememişti.
"Onu öldürebilirim," dedi Seungmin. Önce geri çekilmeye çalıştı, sonra Changbin'i ayağıyla ittirdi.
"Shhh, uslu durun."
Changbin de memnun görünmüyordu. İkisi beraber güzelce anlaşsalar ne olurdu ki? Minho böyle çok arada kalıyordu. Kime ne hissettiğini şaşırıyor, hamleleri konusunda kararsızlaşıyordu.
"Mutfaktan bir şey isteyen var mı?"
"Varsa alkollü bir şeyler," dedi Changbin. Sonrs boynunu Seungmin'inle uç uca ama ellerinin ortada olduğu kanepenin arkasına yaslandı. Minho gerçekten iki adet şişe birayla gelmişti ama ikisine de ikram etmedi. Gidip karşı tekli koltukta eline telefonunu alarak kendi başına içmeye başladı.
"Dalga mı geçiyorsun sen?"
"Niye? En fazla beni terk edersin."
"Siz birlikte misiniz?"
"Hayır," dedi Changbin telaşla. Sonra ciddileşti. "Bilmem, öyle miyiz Minho?"
Belki. Yok, daha değil.
"Gerçi, sana aşık gibi de davranıyor. Bilemiyorum."
Minho buna karşılık şişeyi kafaya dikti. Changbin telefonunu arka cebinden çıkarmak için elini Seungmin'in eliyle beraber poposuna götürdü. Seungmin kafasını çevirince de ona "Gayet güzel bir popom var," diyerek kızdı. Seungmin hak verdi. Ama içinden.
"Sen on dakika içinde hepsini bitirdin mi şimdi gerçekten?" Seungmin bunu söyleyince Changbin de baktı Minho'ya. Minho bacak bacak üstüne atmış telefonuna bakıyordu. Aldırış etmedi.
Seungmin Changbin'e döndü. "Sevgiline söyle şunu hemen çözsün. Sonra uykusu geliyor."
"Sevgilim filan değil be."
"Ne o zaman? Fakbadin filan mı?"
Minho ayağa kalktı. Telefonu koltuğa attı. İkisi arasında seçim yapamıyorsa ve ikisi de onu istiyorsa orta yolu bulabilirdi. Kültürde yaygın olmayan yöntemlerle tabii. Bu yüzden içmişti. Sarhoş filan değildi, Seungmin yanılıyordu. Minho bunu planlamıştı. Önce Seungmin'in kucağına çıktı. Ağır gelmişti ama Seungmin laf etmedi. Changbin elleri de onunkilerle beraber ikisinin göbekleri arasındaydı.
"Ay yapmayın," dedi Changbin geriye kaçmaya çalışarak. Geç olmuştu ama. Seungmin dayanamayıp Minho'yu çoktan öpmüştü.
"Yok ben gidiyorum."
Changbin ayağa kalktı. Minho niye bunun yararlı olacağını düşünmüştü ki zaten? Salaktı. Bir anda ayağa kalktı. İkisinin de ellerini çözdü.
"Pardon ya," dedi. Sonra hiçbir şey olmamış gibi arkasını dönüp odadan çıktı. Changbin ve Seungmin kalakalmıştı.
"Niye öptün ki onu? Gerçi, ortalığı karıştıran Minho. Beni şu saçmalığa karıştırmayın bak."
Seungmin de ayağa kalktı. Changbin'in karşısına dikildi. "Senin ortalıkta olman için yalvardığımı mı sanıyorsun?"
"Doğru. Kimse yalvarmıyor. Bir daha ikinizin de karşısına çıkmam."
"İyi, bana ne."
Seungmin'in de Minho'yla konuşmaya niyeti yoktu. Sonuçta gönlü Changbin'indeydi. Minho'yu öpmüştü ve Minho kalkıp gitmişti. Hiçbir şey yolunda değildi. İkisi de evi terk etti.
☆
Bu kurgu biraz sacma
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeralti misyonu (polyamory)
FanfictionDoğru düzgün bir tane insan yok, kimin ne olduğu belli değil. Biri sevdalanıyor, orda bir piramit çıkıyor. Hayatta kalan kazansın. Aşk dövüş gibi değil. Ağustos, 2023