YABANCI

21 5 13
                                    

Hepinize selam!;) Bu bölümde noluyoruz oğlum falan derseniz şaşırmayın! Yazarınız sizi çıktığımız bu serüvende yavaş yavaş ana karakterleriyle tanıştırıyor. Bölümü çok kolay yazdım garip bir şekilde:) Artık Merve yaz artık falan mı dedi içinden ne bir anda ilham gelip duruyor;D Emekle yazdım bu bölümü satır aralarına güzel yorumlarınızı bekliyorum sevgili okurlarım.🦋

Hepinize bol eğlenceli ve keyifli okumalar, seviliyorsunuz!♥️

                                                YABANCI

3.BÖLÜM

"Manyak! Öldüreceksin bizi, durdur şu arabayı ! "

Son on dakikadır en son haykırdığım sözlerim aklımda yankılanıp beni içinden çıkamayacağım bir buhrana hapsetmişti. Düşünemiyordum, Tanrı aşkına o manyak şimdi neredeydi !? Gelip beni sözde emanet ettiği bu dev korumalarının yanından almalıydı. Çünkü bunu kendime her ne kadar itiraf etmek istemesemde çok korkuyordum! Lanet olsun ki o kadar yalnız ve savunmasız hissediyordum ki onun bakışlarında içimde hissettiğim yoğun güce ihtiyacım vardı.

Etrafımızı saran ağaçların içinde yanımdaki iki korumayla bekliyordum. Beni olası bir kumpastan korumak için ormanda saklıyorlardı. Açıkçası bu işime gelmişti çünkü gözümün önünde öldürdükleri o adamların cesetlerine bir kez daha bakarsam uzun bir süre şoktan çıkamayabilirdim. Şu an bile ne olduğunu tam olarak kavrayamayan zihnimin tek anlamladırabildiği şeyin bir insanın ölümünün çok kolay olabileceğiydi.

Gözümün önünden gitmeyen, arabanın altında kalan adamın boğazından yırtılırcasına çıkan çığlık, kulaklarımdan silinmiyordu. Hayranlıkla seyrettiğim o adamın içinden bir canavar çıkmıştı ve ben masalda onu kurtaracağına inandığı şovalyesi tarafından terk edilmiş zavallı bir prenses gibi hissediyordum.

Kendimi bir prenses onu ise bir şovalye yerine koyan beynim neyin kafasını yaşamıştı bilmiyorum ama buna kalbimin yoğun bir üzüntü duyması sebep olmuş olabilirdi. Bu salak kalbimde her şeye çok üzülüyordu.

On dakika önce yaşananları delirmemek için kendime özet geçmem gerekecek olursa; adını bilmediğim şahsın, malesef benim de içinde bulunmak gibi bir kader yazımın bulunduğu arabayı önümüzdeki silahlı adamların üzerine sürmesi ile, önümüzdeki iki adamın arabanın altında kalıp acı bir şekilde can vermesiyle sonuçlanmıştı.

Tabi bu sırada kalan adamları önceden yerleştirilmiş uzaktan nişancılar da bir güzel taramıştı. Neden şimdi iki cinayetin işlenmesine vesile olmuş arabaya binip gitmediğimizi ise, kurşun geçirmez camları olduğunu eğer kurşun geçirebiliyor olsaydı, yüzde doksan dokuz ihtimalle kafama isabet edecek bir kurşunun, camda asılı kalmasıyla anladığım arabanın camlarının kurşun izleri ile dolu olmasına bağlıyorum.

Arabanın camından asılı kalan bir kurşun!

Bunlar olduktan sonra araba durduğunda şoka girmiştim. O sırada bana gözlerini kapat dediği için gözlerimi yumarak arabada beklemiştim. Kısa bir süre sonra yanımıza gelen iki korumasına, onlar buraları temizleyene kadar beni ormanda saklamalarını emretmişti.

Şimdiyse etrafımızdaki kocaman ağaçlara bakıp bunların bir hayal olup olmadığını algılamaya çalışıyordum. Ve şunu söyleyebilirim, tertemiz delirmeme çok az kalmıştı! Derya ' ya kendimi emanet etmek gibi bir halt yiyerek, resmen kendi celladımın ayağına kadar gelmiştim.

Galiba beni şimdi öldürmeyi düşünmüyor olsa gerek henüz buraya gelmemişti. Canavar olarak, beynimde ona harika bir isim bulmuştum. İnsanların üzerine araba sürüp onları öldürecek kadar cani bir adama bundan daha iyi bir sıfat bulunamazdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Henüz Belli DeğilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin