Güneş:
Ateş ile beraber okula gidiyorduk. Bana vampir olduğunu söylemişti ben de söyledim çünkü söylemekte bir sakınca yoktu. Zaten bizim okulumuz bir büyü okuluydu. Ayrıca zaten bizim okulda vampiri, elfi, cadısı ve kurt adamı var yani normal bir şeydi. Şehirdekilerde normal değildi zaten.Ama sanki Ateş bana bir yerden tanıdık geliyordu ve çıkarmıyordum. Nyse en azından arkadaş olduk. Bu da beni mutlu etti. Ama birazcık Ateşten etkilenmiş olabilirim. En garip gelen şey ise onu hit yerden tanıyor olmam.
Okula vardığımizda ben Sude'nin yanına oturdum. Sude bir cadıdır ama çok iyimser. Normalde cadılar büyüklerini kötü şeyler için kullanırlar ama Sude yardım veya birini bulmak için kullanır. Ama eğer Sude'yi sinir eden birisi olursa acımaz acı çektirerek öldürür. İşte ben bu yüzden seviyorum.
Aslında ben ve Sude nerdeyse aynı kişiliklere sahibiz. Kendimizi birbirimize benzetiriz hep. Ben de aslında biri beni üzerse, kırarsa, sinirlendirirse hiç acımadan kanını içerek öldürürüm ama tek bir ısırıkla bile öldürebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire
FantasyGüneş okula giderken ansızın yere düştü ve bacağını çizdi sonra ona uzatılan bir gördü ve eli tuttu. Aşk hikayemiz böyle başlar...