and someone sing this song now

38 6 8
                                    

Han Jisung

Eğer onun adını duymadıysanız muhtemelen J.One olarak tanıyorsunuzdur onu.

Kendisi benim tek aile bireyim ve biricik babam olur.

Onun hakkında bir hikaye anlatmama verin lütfen.

Kendisi 3Racha adında bir grupta gitarist. Aslında solo çıkış yapabilecek kadar yetenekli fakat sosyal anksiyetesi one engel olmuş. Chan ve Changbin hyungun destekleriyle çıkış yapabilecek cesareti toplayabilmiş. Sesi ve yeteneği mükemel ötesi. Bunlar ona babasından miras kalmış, bana da ondan miras kaldı.

Tahmin edeceğiniz üzere o benim öz babam değil. Babam hiç evlenmedi ama öz oğlu olsa ancak bu kadar benzeyebilirdi. Aramızda baba oğul gibi değil de dost gibi bir ilişki var ve bu çok güzel. Yine de babamın bana anlatmadığı bir hikayesi var. Merak etmeyin, hyunglarımdan hikayeyi öğrenmeyi başardık.

Eğer 3Racha'nın stüdyo albümlerini dinlerseniz J.One'ın kusursuz bir şekilde çalıp söylediğini duyarsınız. Fakat eğer konserlerine gittiyseniz J.One'ın sesi bazen titrer, arada bir yanlış tele basar eli. Ve konser boyunca gözlerini açmaz. Fakat bir defa açmış.

J.One bir konserde şarkıyı yarıda kesti ve ne Cb.97'ın ne de SpearB'nin daha önce hiç duymadığı bir solo çalmaya başladı. Sonradan dediğine göre ise o şarkı üzerinde uzun zamandır uğraşıyormuş ve herkese sürpriz yapmak istemiş. İzleyicilerin atladığı bir nokta varmış ama, J.One ilk defa o konserde gözlerini açmış.

Han Jisung da ilk defa o konserde aşık olmuş.

Bunu onun ağzından duyamazsınız ama.

O gün o konserde kimi gördü kimse bilmez ama ben birkaç ipucu toplamayı başardım.

Mesela 3 kedisi var bahsi geçen kişinin. Bir ara babamın günlüğünü bulmuştum. Açtığım sayfada yaşadığı stresi anlatmıştı uzun uzun. Sayfanın sonunda Dori'nin evlatlık olabileceğinden bahsetmişti. Kedilerden birinin adını yazmamıştı, birinin adı Soonie idi ve diğer ikisinden farklı olarak gri olan da Dori.

Ayrıca bu kişinin de benim gibi tavşan dudakları var, babam ara sıra ağzından kaçırır bunu.

Ve saçını çok uzatmasa da ona uzun saç çok yakışırmış babama göre. Dans etmeyi de çok severmiş. Uzaktan soğuk, belki birazcık da utangaç dururmuş. Sevdiklerine takılmaya bayılırmış.

Dediğim gibi babam bu tarz şeyleri anlatmaz. Seungmin'le beraber dikkatli bir araştırma ile bulduk bu bilgileri.

Söylemeyi unuttum; babam nasıl dedemin izinden gittiyse ben de babamın izinden gittim. 3 arkadaşımla beraber bir boyband grup kurduk; Like Villains.

Bir 3Racha olamasak da bize yetecek kadar dinleyenimiz var. Klavyelerimiz Jungsu ve Seungmin, bateristimiz Gunil hyung ve gitarist olarak ben. şarkılarımız elbette sözlü oluyor ama Gunil hyung ve ben genelde söylemiyoruz. Hyung bateriyle söylemek zor olduğu için part almıyor, bense sadece sesime güvenmiyorum. Seungmin bu konuda yardımcı olmaya çalışıyor ama zannetmiyorum.

Onun yerine babamın platonik (?) olduğu kişiyi araştırmak daha cazip.

Ve ismini bulduk sanırım. Babam görebileceğiniz en hümanist insanlardan biridir ama nedense (!) adı Minho olan sanatçılara daha farklı yaklaşıyor. Babam ne kadar hümanist ise bir o kadar da duygusaldır.

Biz de Seungmin'le bu isim üzerinden ilerledik.

Maalesef elimize ilk başta bir şey geçmedi. Yine de pes etmedik.

Yongbok hyungdan bahsetmiş miydim? Kendisi kedileri çok sever. Benim gördüğüm bir kedisi de var zaten. Sarı, karnı beyaz renkte. Adı Doongie. Dediğine göre iki kardeşi daha varmış Doongie'nin. Ayrıca eğer babam etraftaysa kimse Doongie'ye ismi ile hitap etmez, kedi der. Babamın seslenmesine gerek bile yok, ihtiyar kedi babamı gördüğü gibi kucağına tırmanır hep.

homageHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin