(önsöz: Adlina mun ile kardeştir fakat hastanedeyken Adlina'yı evlat edinmişler Mun'u ise babaannesi ve dedesi bakıyordu Yujinse Ha-na'nın erkek kardeşiydi)
Adlina'dan
her sabah uyandığım aynı sesle uyandım yine üvey annem ve üvey babamın ürkütücü sesi ile annem ve babamı trafik kazasında kaybettim abimi ise babaannem ve dedem bakıyor beni neden evlat edindilerse anlamıyorum
Seo-nim(Üvey annesi): Adlina in artık aşağıya illa dayak yiyince mi uyanıyosun
Gwi-nam(Üvey babası): Kalk dedik sana
onlar bağırmaya devam ederken sakince yanlarına gittim artık korkmuyordum onlardan
Gwi-nam: nerdesin sen bağırıyoruz sana
Adlina: özür dilerim efendim
Sözümü geri alıyorum korkuyorum hemde çok
Seo-nim: yemek falan yok sana odana git hazırlan sonra da okula
Adlina: tamam efendim
onların sözünü dinledim sabah sabah dayak yemek istemiyordum hatta belkide isteyeceğim son şey olurdu gidip üzerime bir şeyler giyindim
çantamı da alıp odamdan çıktım oldukça sessizdim onlarda ben yokmuşum gibi davranıyolardı biraz düşündüm sonra geri döndüm odama çantama birkaç birşey koydum dışarıda kalacaktım hiç uyumayarak iki üç gün geçirecektim böylelikle onların yüzünü görmemiş olurdum önceden de yapıyordum iki üç gün gelmiyordum hatta 5 günü bile buluyordu okulda uyuyordum eve gidince de banyo yapıp tekrar gelmiyordum böyle hayatımı seviyordum diğer türlü hep şiddetti
YOU ARE READING
The uncanny counter
Teen FictionHikaye yazma kararı aldım kendi tarzımda bişeyler yazacağım senelik yazar değilim ilk kitabım o yüzden siz akışa bakın (hayali karakterlerde olucak) umarım beğenirsiniz