2. Kucağı çok rahat.

445 10 11
                                    

Bana bakarak "Ne o küçüğüm babaya vereceğin zevki mi düşünüyorsun?" Diye sorunca yanaklarım yanmaya başladı kafamı eydim ama o anda koca bir kahkaha sesi duydum ve ardından söylediği şey daha çok utanmamı sağladı

"Merak etme güzel bebeğim varlığın bile babaya bir armağan olduğu için ne yazsan beni zevk sarhoşu edecekdir zaten" utançdan başımı eğdim yanaklarımın kızardığını hiss ediyordum nitekim ki oda bunu görmüş olacakki kahkaha atdı.

Bir saatin sonunda orman yolunun en sonunda büyük siyah, korumalarla dolu bir malikanenin önünde durduğumuzda hayranlık dolu bakışlarala inceledim evi.

Çok büyükdü. Evet bizde zengindik ama böyle bir malikaneye sahip değildik, hiç olmamışdık.

O an aklıma gelen şeyle duraksadım. Ben hiç Cihangirin işi hakkinda birşey bilmiyordum. Sadece babamla çalışdığını ve arkadaş olduklarını biliyordum.

Ama ne arkadaş.

İç sesime gülmek isdesemde yapmadım. Cihangirin bana seslenmesiyle ona döndüm "Hadi güzel bebeğim evi incelemen bitdiyse içeri girelim". Tanrım bu gün rezil olmakda rekor kıracakdım resmen.

Başımı önüme eğerek Cihangirin kıkırtısı eşliğinde evin kapısına geldik. Kapı hemen açıldı kırklı yaşlarının sonunda siyah saçlı, hafif tonbul bir kadındı. Yüzündeki ciddi ifadeyle bize "Hoşgelfiniz efendim" diyerek kapıyı arkamızdan kapatdı.

Eve girdiğimde koca bir hol vardı evin içi siyahdı, dışı gibi. Büyük koridorda sadece 3 kapı vardı biri salon diğeri mutfak olmalıydı.

Cihangirin elini belime koyarak beni içeri davet etti. Büyük salona girdiğimizde iki buyuk koltuk ve Büyük bir yemek masası vardı. Ev siyah ama ferah bir evdi ve tabi çokda sade.

Cihangir koltuğa oturdu bacaklarını açarak yayıldı. Nereye oturacağımı bilmiyordum ama kucağına ilişdi gözüm ne kadarda rahat gözüküyör. Otursam kızarmısın baba?

Cihangir de bunu anlamış gibi iki kez dizine vurdu "Hadi küçük kızım babanın kcağına gel" dedi utanmışdım ama yinede ufak adımlarla yanına gitdim. Ben daha nasıl oturacaq bilemeden elini belime sararak beni kucağına oturtdu.

Gece cok güzel babanın kucağı. Burdan kalkmıyalım olur mu?

İç sesim haklıydı bura hayalini kurduğum evimdi. Ve şimdi evimdeydim.

Biraz daha ona sokulmak isdedim. Kımıldadım ve kısık bir inleme. Ona bakdım başını arkaya atmış belimdeki eli sıklaşmışdı "seni burda hemen şimdi bana ait kılmamı isdemiyorsan rahat dur bebeğim" dişlerinin arasından söylediği şey utandırmışdı beni.

Sadece "özür dilerim baba" diye bildim. Bana bakdı gözlerinde merhamet belirdi ve güzel gülüşü. "Bu günü baba olduğum gün olarak her yıl kutlayacam küçük bebeğim" Dedi ve "şimdide odamızda bunu kutlayalım"...












Nasıldı fikirlerinizi belirtin lütfen.😉
Yeni bölümde görüşmək dileğiyle
HoşÇAKAL'ın🤪.
~N.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Libidine.   (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin