1.Bölüm

214 46 100
                                    


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın♡

İyi okumalar dilerim.


Olivia Rodrigo, Jealousy jealousy


Birinci Bölüm

Kimileri hayatlarına bir sıfır geriden başlardı. Kimileri de doğuştan şanslı olurdu.

Ben şanslı olan taraftaydım.

En azından başkaları için...

Bu hayatta her şey para değildir sözü çok yanlıştı. Her şey paraydı. Eğer paranız yoksa kimse size saygı duymazdı. Eğer paranız yoksa her zaman aşağılanırdınız. Eğer paranız yoksa herkes tarafından küçük görünürdünüz.

Ama paranız varsa herkes tarafından saygıyla karşılanırdınız. Paranız varsa insanlar sizi -yalandan da olsa- severdi. Paranız varsa herkese korku salardınız.

Peki para mutluluk getirir miydi?

Evet, fazlasıyla hemde.

İnsanlar her zaman bir şeyler kazanabilmek için tırnaklarıyla kazımak zorunda kalırdı. Ama benim hiç öyle olmamıştı.

Küçüklüğümden beri bir dediğim iki edilmemişti. Ne istersem isteyeyim o an da olurdu. Tırnağım bile kırılsa hemen doktor çağırılırdı.

Sırf bu yüzden bile benden içten içe nefret eden yüzlerce insan sayabilirdim. Ama insan kendi hayatını seçemiyordu, tıpkı bu hayatı da benim seçemediğim gibi.

"Ya, Buğle sana söylüyorum. Dinlemiyor musun beni?"diye sitem eden Ece'nin bayağıdır konuştuğunu yeni fark ettim.

"Dalmışım, ne diyordun?"diyerek konuya dönmeye çalıştım.

"Diyorum ki, Alper'in doğum günü partisi var yarın, ne giyeceksin?"diye sorduğunda bunun tamamen aklımdan çıktığını fark ettim.

Eğer, unuttum sonra karar veririm dersem bir tuhaflık olduğunu düşünecekti o yüzden bunu es geçtim.

"İki tane kombin var aklımda ama çok kararsızım."diyerek durumu kurtarmaya çalıştım.

"At bana o zaman, karar verelim."diye bir öneri sundu

Olmayan bir şeyi maalesef sana atamam Ece.

"Olmaz, sürpriz olsun."diyip göz kırptığımda "İyi bakalım." diyerek konuyu kapattı.

Etrafı incelemeye başladığımda gözüme yine o kız takılmıştı. "Ay baksana şuna." diyerek Ece'ye de gösterdim. "O kadar olaydan sonra hala bu okulda olmasına şaşırıyorum gerçekten." Diyerek yüzünü buruşturdu. "Nasıl bir gursuzluk varsa artık içinde," diye konuşmaya devam ettim. "Madem o gitmiyor o zaman biz göndeririz, hadi kalk."

Yerimizden kalkıp kızın yemekhanede oturduğu masaya doğru ilerlemeye başladık.

"Bak, bak, bak kimler gelmiş?" diyerek masanın karşısındaki sandalyeyi ters çevirip oturdum.

"Ay, nasıl bu kadar utanmaz olabiliyorsun?"diye lafı devraldı Ece. "Senin yerinde olsam şuan intihar etmiştim."

Kız o kadar korkak bakıyordu ki bu daha çok hoşuma gidiyordu.

"Peki, madem geldin sana bir sürprizimiz var,"diyip Ece'ye döndüm. Ne yapacağımı anladığında yüzüne kocaman bir sırıtma yerleşti. "Merak etme seveceğine eminim."

Üç NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin