²

36 2 0
                                    

Yarışı önde bitiren Jennie'ydi, kalabalık sanki çok nadiren olan bir şeymiş gibi seviniyordu. Jimin, Jennie'nin katıldığı her yarışı kazandığını bin kere söylememiş olsa bu sevinç daha anlaşılır olurdu belki.

Jimin ellerini Jungkook ve benim omzuma atarak konuşmaya başladı.
"Şimdi içkili herkesin herkese yavşadığı müziğin kulaklarınızı kanattığı bir kutlama yapılacak ilk defa görmüş gibi davranmayın yabancı gibi görünmeyelim, ortama ayak uydurmaya çalışın. Jennie kutlamadan ayrılırken konuşmaya çalış-"

Jimin'in lafı Jennie'nin yanımıza gelmesiyle yarıda kaldı.

"Oğlum kız aşık mı oldu ne taktı sana."
Kulağıma fısıldayan Jungkook'a yandan pek tatlı olmayan bir bakış atarak Jennie'ye döndüm.

"Çok iyi yarıştı, Tebrikler."

"Neden buradasınız?"

"Motor yarışına neden gelinir?"

Dudaklarında küçümser bir gülümseme oluştu.

"Sarı civciv iki haftadır beni takip etmenin mantıklı bir açıklaması vardır herhalde sapık olmadığını varsayıyorum.
Serseri tavşan burada ben ve arkadaş grubum hakkında araştırma yapıp bundan haberimiz olmamasını bekleyemezsin."

Gözleri birkaç saniye beni baştan aşağı süzdü.

"Sen sabahtan beri bir gözlerini çekemedin zaten. En son rahat et diye kaskım sana taşıttım o da yetmedi kaskımı taktırdım yine alık alık baktın suratıma."

Jungkook ve Jimin ile birbirimize baktık zaten amacımız konuşup anlaşmaktı böyle planlamamıştık ama yapmamız gereken şey belliydi. Jungkook bizim konuşmayacağımızı anlayınca lafa girdi.

"Burda olmaz daha sakin bir yere geçelim mümkünse."

Jennie eliyle peşinden gitmemizi söyleyen bir hareket yaptıktan sonra yürümeye başladı. Kısa bir yürüyüşün ardından kırmızı bir spor arabanın yanına gelmiştik.

"Atlayın bakalım."

"Senin mi?"

Motorlarda güzeldi tabii ama arabalar özellikle spor arabalar zaafımdı.

"Yakıştıramadın mı?"

Kırmızı arabaya baktıktan sonra bakışlarımı Jennie'ye çevirdim.
Hayır, bu tam da ona yakışacak bir arabaydı tıpkı dudağındaki kırmızı ruj gibi yakışırdı ona.
Ciddi bir işimiz var benim aklımdan geçenlere bak kapa çeneni sus Taehyung.
Beni kurtaran Jimin'e bir kahve sözü verdim içimden.

"Yok o öyle demek istememiştir. Spor arabaları çok sever ondan bu güzelliği görünce şaşırdı."

"Atlayın" diyerek anahtarları bana atan Jennie ile şaşırdım.
"İlgin varsa sürmeyi biliyorsundur diye varsayıyorum." diyerek göz kırpınca içimdeki tüm Taehyunglar mutluluktan dans etmeye başlamıştı.

Ben sürücü koltuğuna geçerken Jennie'de yanıma oturmuştu Jimin ve Jungkook'u arkaya atmıştık. Jennie ile aynı anda arabanın üstünü açmak için düğmeye uzandığımızda ellerimiz değdi kontrolüm dışında gözlerim gözlerine kilitlendi.
Jennie oturduğu koltuktan üzerime eğilip yüzlerimizi yaklaştırdı. Kalbim motor yarışındaymışçasına hızlı atıyordu. Jennie'nin elimin üzerine hafif bir baskı yaparak düğmeyi açması ile gözlerim ellerimize kaydı. Yan yana oldukça iyi duruyorlardı bir süre böyle kalabilirdik. Jennie biraz daha yaklaştı bana burası çok mu sıcak oluyordu. Gözlerim dudaklarına kaydı çok güzel görünüyorlardı tadını merak etmeme sebep olacak kadar güzel görünüyorlardı aklıma gelen birkaç görüntü ile sertçe yutkunup bu düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştım. Sapık pisliğin teki gibi hissediyordum.
Jennie biraz daha eğilerek dudağını kulağıma yaklaştırdı dudağı kulak mememe hafifçe sürtünürken "Hadi sür." diye fısıldadı mükemmel derecede baştan çıkarıcı bir sesle. Vücudumun hareketlenen organlarına hayali birer yumruk indirerek. "Gidelim o zaman." dedim ve zar zor önüme dönerek yola odaklanmaya çalıştım. Jennie'ye baktığımda hafif bir sırıtış vardı dudaklarında.

NOTHING / taennie /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin