ten ~ tippy toes

18 2 6
                                    

Son cümle... Şu son cümle ve Jurin'in gözyaşları Maya'nın elini kolunu bağlamış, ne yapacağını şaşırmıştı. İkisinin arasında bir şey olmamasına sevinirken şimdi Jurin'in, eski sevgilisinden hoşlandığını öğrenmişti. Onu üzen Chisa değildi, o olayın üzerinden çok sular akmıştı. Üzülmesinin tek nedeni, Jurin'in kalbinin Chisa'ya ait olmasıydı.

Boğazına oturan yumruya rağmen karşısında yanakları sırılsıklam olmuş kıza yaklaştı. Bir elini beline sararken diğeriyle önüne gelen saçlarını geriye doğru itip kulağının arkasına yerleştirdi. Bunu yapması doğru muydu, ona yaklaşmalı mıydı bilmiyordu fakat ağlamasını izlemek istemiyordu. "Neden ağladığını bilmiyorum ama ağlamak sana yakışmıyor."

Maya, Jurin'in toparlanması için buruk bir ifadeyle gülmeye çalışırken göz kenarlarının ıslandığını farketti. Şimdi de kendisi ağlamaya başlayacaktı. Jurin'e diyordu ama o bile neden ağladığını bilmiyordu ki. Yaşlar istemsizce geliyordu sanki, kimseden izin almadan. Ama bunu istemiyordu, kafasını yukarı kaldırıp derin bir nefes aldı. Esen rüzgar biraz toparlanmasını sağlamış olsa da burun direklerindeki o sızı geçmiyordu. Ne ara bu kadar duygusal birine dönüşmüştü?

Jurin karşısında ağlamamak için kendini zor tutan kıza kaldırdı bakışlarını. İkisi de bu duygusallığın nedenini bilmiyordu. Hani her şey içinde birikir ve bir anda o his seni bulur ya, bu tamamen öyle bir şeydi. Ani gelişen bir duygusallık...

Maya elini Jurin'in saçlarından çekti ama diğeri hala belindeydi. Tam şu an bu yakınlığı bozmak, ondan uzaklaşmak çok zor geliyordu. Jurin artık durmaya başlayan yaşların ardından küçük bir tebessümle gülümsemeye başladı. "Ağlamak, asıl sana yakışmıyor."

Maya onun bu tatlı cümlesiyle istemsizce gülmeye başlamış, hüznün ardından gelen mutluluğu yaşıyormuş gibiydi. Gülüşü o kadar güzeldi ki, kimseden ya da hiçbir şeyden çekinmeden sunuyordu o gülücüklerini etrafa. Kısılan gözleri insanların Maya'ya karşı derin duygular beslemesine neden olabilecek kadar içten ve samimiydi. Jurin birkaç saniye sadece onu izledi. Onu ve mükemmel gülüşünü...

Maya bir an toparlanıp bakışlarını Jurin'e odakladı. Neden böyle izliyordu ki kendisini? Neden bu kadar güzel bakıyordu? Kalbi daha onu sevme fikrine yeni yeni alışmışken acıyacağını bile bile çekiliyordu sanki ona.

Rüzgar Jurin'in saçlarını uçuşturup savrulmasına neden olurken Maya tekrar kaldırdı elini, güzel yüzünü kapatan saçlarını uzaklaştırdı. Bakışları birbirine odaklandı, ikisi de çekmedi gözlerini birbirinden.

Aralarındaki şey çok farklıydı. Maya belki Jurin'i seviyordu ama Jurin anın etkisindeydi. Maya'nın kendine yaklaşmasına, bakışlarının dudaklarına kaymasına izin verdi. Ve hatta o da düşürdü gözlerini. Soğuk havanın etkisiyle Maya'nın kuruyan dudaklarına değdi bakışları.

Biraz daha yaklaştı Maya, artık neredeyse küçücük bir mesafe bile kalmamıştı. Önce sıcak nefesi çarptı Jurin'in dudaklarına, sonra yumuşak baskısını hissettirdi. Değip temas eden tenleri ikisinde de farklı bir etki yaratmıştı. Bu belki bir öpücük değildi ama Jurin biriyle ilk kez böyle bir anı paylaşıyordu. Maya'da ise durum tamamen farklıydı. Bu küçük temas kalp ritmindeki değişimi ta parmak uçlarında hissetmesine neden olurken biraz daha bastırdı dudaklarını dudaklarına.

Jurin ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu, şu an hissettiği şey hiç de kötü değildi aslında ama doğru da gelmiyordu. Maya'nın minik bir öpücük bırakıp çekilmesiyle öylece kaldı bir süre. Hareket etmedi, sadece iki santim uzağındaki kıza baktı. Birkaç gün önce tanışmış olmasına rağmen nedensizce kendini yakın hissettiği kıza...

Maya Jurin'in ona olan bakışlarını farkettiğinde tamamen uzaklaşmadan önce yalnızca iki kelime çıktı dudaklarından. "Seni seviyorum."

*12.9.23*

ꜱᴛʀᴀᴡʙᴇʀʀʏ ᴄᴀᴋᴇ ~ ᴄʜɪᴊᴜ [chisa & jurin] xɢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin