Bölüm 1

33 1 2
                                    

Kayaların üzerine oturmuş dağları izliyordum.Göreve gelişimin 3. ayındayım maalesef bu it yuvasında bunların yanında kalıyorum.burada Topal  denen şerefsiz kalıyordu aslında burası o kadar büyük bir kamp değil ama küçükte değil.

Düşüncelerimi bölen Topalın sağ kolunun bana seslenmesiydi

-"rojda başgan seni çariyir"

-"hele heval geliyim" ve oturduğum yerden kalkarak başkanın çadırına adımlamaya başladım bu adam demeye bin şahit isteyen herif benden şüpheleniyordu. sonuçta burda olduğumdan beri yaptıkları planlar boşa gidiyordu.muhtemelen yakında ortaya çıkardım. içeri girince dosyalardan gözünü çekerek piç bir sırıtmayla bana bakmaya başladı.ağzını yırtasım var.şerefsiz soylunun yanına yaklaştığımda konuşmaya başladı.

-"rojdam hele işim vardır"  yüzümdeki puşiden suratımı buruşturduğumu görmediği için sırıtmaya devam ediyordu onunla ilgili planlarıma fazla dalmış olduğumu fark ederek cevapladım.

-"ne işi bu başgan" 

-" yarın bi toplantı vardır hele ona gidecem buralara göz kulak olasın" 

-"tamam başgan" diyerek çadırı terk ettim.  çadırıma ilerlemye başladım bi andan da etrafı gözetliyordum bi çok şeyi bilmeme rağmen her zaman tetikteyimdir.çadıra gelince hemen telefonu çıkararak albayı aradım.

-"kuzgundan yuvaya"

-"yuva dinlemede"

-"albayım  benden iyice şüphelenmeye başladılar bi de başkan yarın bir toplantı olacağını belirtti ama zamanını söylemedi "

-"tamamdır Kuzgun yarın bir tim göndereceğim  görevin sona eriyor timle birlikte buraya gel kimliğini belli etme üstlerden izin çıkmadı"

-"Emredersiniz komutanım" diyerek kapattım.yarın büyük gündü artık buradan kurtulacaktım şunların tipine baktığımda zaten kusasım geliyor.yanıma paketimi ve çakmağı alarak kayaların üstüne tırmandım ve karşımdaki dağlara bakmaya başladım.ne güzeldir ülkemin bir karış toprağı. sessizliği severim ıssız dağlara bakmaya devam ederek dudaklarıma bi tane sigara yerleştirdim. içime çektiğim dumanı gökyüzüne üfledim gökyüzüne bakmak bana her zaman huzur vermiştir.küçükken ailem öldüğünde yetimhanenin müdürü hep "seni cennetten izliyorlardır "derdi. o zamandan beri hep gökyüzüne bakmayı severim.sigaram bittiğinde  soğuğun içime işlemesine izin vererek uzandım gökyüzüne bakmaya devam ederek.hakkarinin soğuğu ayrı bir güzeldi.  biraz daha uzandıktan  sonra çadırıma ilerledim her zaman ki gibi etrafı kolaçan ediyordum.yatağıma gidip 2-3 saat uyudum.dışarı çıktım. nöbet değişimi olacaktı birazdan bundan yararlanıp bombaları çadırımdan alıp gözükmicek şekilde yerleştirdim geri çadırıma girip gerekli eşyalarımı topladım.belgelerde topalın yanındaydı. Temkinli adımlarla içeri girdim.uyuyordu suratsız.dosyalarin olduğu tarafa yöneldim.gerekli gerkesiz ne varsa artık aldım hepsini.fark edilmeden geri çadırıma geldim.artık her şey tamamdı.canım sıkıldığı için etrafta turluyordum.  bi it gelip bana başkanın beni çağırdığını söyledi. içeri girdim.

- "rojdam ben gidiyim sen buralara göz kulak olasın"

-"o iş ben de başgan "dedim 

bi an da silah sesleri gelmeye başladı işte aslanlarım geldi be.hızlıca silahımı ele aldım ve kayaların arasına mevzilendim.askerlere sıkıyo gibi yapıp itlere sıkıyordum.yavaş yavaş sayıları azalmaya başlamıştı şerefsizlerin.topalda yanımdaydı 

-"başgan hele kaçalım" dedim zaten topal dünden istekliymiş gibi koşmaya başladı koş bakalım cehenneme kadar yolun var.arabaya bindi ben de bacağımda bir acı hissettim.vurulmuştum.

KUZGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin