YEUN DAN
Lora unnie ve marayi bulmuştuk ama resmen uçurumun kenarında kavga ediyorlardi ama ayrılmislardi sonunda
Şuan yurda gidiyorduk ama içim hiç rahat değildi
Çünkü marayi orada bıraktılar bana fikrim sorulmadı bile yani bunlar ne ara bu kadar şey oldular anlamıyorum
Yani akşam akşam bu saatte yani biraktiklari yerde ormanın ortasi resmen kurt falan filan ne ararsan bulursun yani akşamları orada
Kız resmen yalvariyordu beni burada bırakmayın diye
Ve kız birde Lora unnienin kardeşi çıktı hatta bizi önden yolladı ki onu oradan kurtarmayalim diye ayyhhh gerçekten bıktım ama içim hiç rahat etmiyor
Yurda vardigimizda Lora unniede kendi yurduna gitti
Yeun : minso dur hemen çıkma bı yurda
Minso : sebep
Yeun : ya marayi orada bıraktık yani kızın hali Allah bilir ne olur yalvardı bide onca
Minso : yani gidip kurtaralım diyosun
Yeun : evet çünkü bu kadar vicdansız olmazsiniz demi
Minso : ama o kız benim elime geçerse ozaman da ben gebertirim
Yeun : ozaman ver arabanın anahtarini ben tek giderim
Minso : hayır sen daha doğru düzgün suremiyorsun arabayı
Yeun : ehliyetim var ama
Minso : hayır dedim
Yeun : hadi gidiyoruz
Minso : olmaz Lora unnie ne der
Yeun : üzgünüm ama istediği kadar kızabilir benim vicdanım izin vermiyor
Minso : başımın belası bin arabaya
Yeun : tamam bütün suç benim ben ustleniyorum
Minso : susta o kız benim arabama mi binecek
Yeun : EVET ve bunu onu orada bırakmadan önce dusunecektiniz dua et kız hâlâ yaşıyor olsun
Minso : off yasamasa daha iyi
Uzun bir yol sonra yine aynı uçuruma geldik
Yeun : ben hemen gelicem
Arabadan indim ve marayi aramaya başladım çünkü ben birinin ölüme terk edilmesine göz yumamam öyle bir insan değilim malesef ki
Kurt ulumalari vardı ve marayi bir ağacın altına çömelmiş bir şekilde gördüm
Beni görünce bana doğru koştu
Mara : l lütfen beni kurtar yalvarırım
Kolu kanıyordu
Yeun : ben olmasam sen burada ölecektin dua et vicdanım buna izin vermedi
Mara : çok teşekkür ederim beni kurtaracak misin gerçekten
Yeun : evet ama minsoya bağlı
Dedim ne kadar istemesem de
Arabaya varınca minsoya baktım cami açıktı
Minso : arabaya binmene izin vermelimiyim
Yeun : minso yapma
Mara : lütfen size yalvarırım
Minso : bu iyiligim boşa olmazsa iyi olur ve Makarna seni bir daha pislik işlerle ugrastigini görürsem o zaman benden kaçamazsın tamam mı seni kurtardığım gibi de gebertirim
Mara arkaya binde bende öne ve şehire gelince indi bize teşekkür etti ama bu yaptığımdan dolayı pişman olmam umarım
Minso : bu makarna yarın şirkete gelirse gorursun ozaman sen
Yeun : sus minso
Minso : hele bir kötülüğünü gorem varya gebertirim bak şaka yapmıyorum
Yeun : tamam
Minso : bizi haberlere soylemesin yada polise vermesinde
Yeun : tamaaam dedim ya hem uyardım ben onu
Minso : inşallah anlamıştır sanmıyorum ama neyse
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
İyi okumalar
