İyi okumalarr💕
6 gündür burdayım. Her kaçma girişiminde başarısız oluyorum. Ama pes etmiyecektim. Chiara ile eski hayatıma geri dönecektirm kafaya takmıştım. Ama kaçmam içinde Alexandre'ın yanımdan gitmesi gerekiyordu.
2 gün önce kaçma girişiminde evde olmadığı için bir fırsatım vardı ama kapıyı açmamala eve gelmişti. Ve bana "Sorumluluğunu alamadığın şeyler yapma. Aksi takdirde bunun bedelini ödersin." Demişti.
Ondan hâla deli gibi korkuyordum. Ve bunu çok güzel kullanıyordu. O yüzden onu çok kızdırmamaya çalışıyorum.
Elinde telefonu ile odaya girerken gözleri beni buldu ve "görüşürüz" diyerek kapatmıştı. Sert gözleri beni buldu. Bana hem iyi hem de kötü davranıyordu. Ama genel itibariyle hep iyi davranmıştı ama ne kadar iyi olursa kanımı içmesi dışında.
Siyah gotik tarzdaki gardıropa ilerlerken tişörtünü tek çırpıda çıkardı. Mükemmel bir vücudu vardı yer yer dövmeleri, mermer cildi... Ne düşünüyordum ki! Kafamı sallayarak önüme döndüm.
Kapıya yöneldiğimde "Nereye gidiyorsun, sana gidebilirsin demedim." Dediğinde durdum ve ona baktım.
"Mutfağa gidiyorum. Susadım" Dediğimde gülümsedi.
Gülümsemesine anlam veremezken elim kapı kolunu kavriyacaktı çünkü ne istediğini anlamıştım. Belimden ani bir haraketle tuttu ve kucağına aldı. Korku ile gözlerimi açarken kucağında oturtarak yatağa oturdu.
Altımdaki sertiği hissettiğimde kalkmaya çalıştım ama bu onu daha çok hissetmeme neden oldu. Boynuma doğru inlediğinde tüylerim ürperdi. "Yapma lütfen" diye fısıldadım ama bunu tabiki de dinlemicekti. "Şşşt..." diyerek saçlarımı bir omzumda toplarken ellerimi göğüsüne koyarak itmeye çalıştım, ama sadece çalıştım. "Sakin ol" diye telkinler verirken boynumda sivri dişleri hissetmiştim. Ağızımdan acıyla çıkan ses ile ellerimi göğüsünden itmeye çalışıyordum. Belimden tutarak son haraketlerimide kısıtladığında sadece açıdan çıkan seslerim odayı doldurdu.
Mayışmaya başlarken başım omzu ile boynu arasındaydı. Bir süre içtikten sonra bıraktı. Isırdığı yeri önce yaladı ardından da derin bir şekilde öptü.
Her kanım içildiğinde bayılcak gibi hissetmek midemi bulandırıyordu.
Kucağındaki bedenimi yavaşça yatağa bıraktığında dolaba yaklaşarak içinden uzun beyaz tülleri olan bir elbise çıkardı.
Elbise sade ve şıktı tam zevkime uyuyordu. Ama neden şimdi böyle bir elbise getirdiğini anlamaz bakışlarla baktım.
"Akşam yemeğinde misafirlerimiz var." Başımı hafifçe onayladım.
Kim geldiği umrumda değil şuan tek yapmak istediğim başımın dönmesini durdurmaktı. Yatağın içine daha çok sokulmaya başladığımda kendimi bıraktım.Chiara
Günler sonra yüzüme vuran ışıkla yattığım yerden kalktım. Bu psikopat geldiğim günden beri karanlık mahzeni andıran bir odada tutuyordu. Sadece kanımı içip köpeğe yemek verir gibi kapıma bırakıp gidiyordu.
Günler dedim ama zaman kavramımı yitirmiştim. Isabel için üzülürken artık kendime daha çok üzülüyordum. O kadar ağlamıştım ki artık göz yaşım akmıyordu. Kapıya döndüğümde yanıma gelip bileğimi kavrayarak kapıya doğru sürüklemeye başladı.
Konuşucak gücüm bile yoktu beni bıraksa düşücek kadar hissizleştim.
Beni bir yatak odasına getirdiğinde bileğimi bıraktı."Hazırlan akşam yemeğine gidicez. Eğer bir harakette bulunursan kendini altımda bulursun. Ve emin bu sefer sağ çıkamazsın." Konuşmasına bitince odadan çıktığında duvardaki saate gözüm kaydı. Saat dört çeyrekti. Kendimi hemen odadaki ebeveyn banyosunda atarken gördüğüm küveti hemen doldurup uzun bir banyo yaptım çıktığımda aynadaki görüntüme çok acıdım.