Taehyun çelimsiz bedeniyle yetişmeye çalıştığı yere doğru koşuyordu. Gördüğü tanıdık gelen kedi dikkatini dağıtmıştı, yirmi dört yaşında biri olsa da. Yavaşça takip etti onu. İlerlerken açık kahverengi kabanı takılmıştı dikenlere. Kediyi kaçırma korkusuyla çıkarmaya çalıştı aceleyle.
En sonunda eğilip dikkatlice çıkarmaya çalışmış ve başarmıştı. Tekrar kedinin olduğu tarafa döndüğünde başını sağa eğip onu şaşkınca izleyen kediyle karşılaştı. O da aynı şekilde ama sola olacak şekilde eğdi başını. Kedi sevimlice miyavlayıp tekrar arkasına dönüp yürümeye başlamıştı.
Neden yaptığını bile bilmiyorken kediyi takip ediyordu Taehyun. Sadece içinden öyle gelmişti ve kaderin onu bilmediği yere sürüklemesine izin verecekti. Kedinin bir yerlere takılıp arada bir yavaşlaması işine geliyordu. Çünkü inişli çıkışlı bir yolda ilerliyorlardı.
Kedi bir binanın arkasına doğru yürüdüğünde üstünde durduğu beton yığınının üstünden hızlıca inmeye çalıştı. İnerken bileği çizilmişti. Sağ bileği acırken biraz üfledi. Bir yandan da kedinin döndüğü araya doğru baktı. Onu artık göremiyordu ve o gidene kadar onun ilerlemiş olabileceği canını sıkmıştı.
Sağ kolunu tutarak yavaşça ilerledi. Binanın arkasında kalan çimenlik alana geçti. Buranın böyle olabileceği aklının ucundan geçmezdi. Bina enkazlarının ardından baharı anımsatacak bir yer beklemiyordu, ve karşısında kahverengi saçlı bir genç görmeyi de.
Sanki onun geldiğini farkedip gülümsemişti. Ona bakmıyordu bile. Kendi halinde kucağındaki kediyi seviyordu. Kedi de bayağıdır tanıyor gibiydi onu. Hiç yabancılık yapmıyordu. "Notu ona vermedin mi?"
Kedisi miyavladığında Taehyun'a döndü genç. İnce çerçeveli gözlükleri, gri kabanı, kahverengi saçları oldukça uyumluydu. Karşısındaki pembe saçlı, açık kahverengi kabanlı şaşkın çocuğa içten bir gülümsemeyle baktı. Bir süre sonra karşısındaki çocuğun gözlerinin dolduğunu farketti.
Ayağa kalkıp öylece kalakaldı. Çünkü karşısındaki çocuk koşarak gelip sarılmıştı ona. Çarparak sarıldığı için sarsılmıştı bile. "Bu kadar çok mu özledin beni?" Dalga geçer gibi sormuştu sorusunu ama kendisinin daha çok özlediğini düşünüyordu ona sarılan pembe saçlıya kollarını dolarken.
"Bir daha hercaim olmanı istemiyorum Beomgyu. Yazı seven bendim, sen değil. Sevmezdin sen yazı, ağzına bile almazdın." Gözyaşlarına hakim olamadan sarıldı ona ait olana. Ne kadar öyle kaldıklarını bile bilmiyorlardı. "Neden söylemedin bana? Niye hiç bir şey demeden gittin? Neden yaptın?"
Taehyun geri çekilip Beomgyu'nun göğsüne küçük yumruklar atmaya başladı. Beomgyu bileklerinden tutup vuruşlarını yavaşlattı. "Nasıl söyleyebilirdim? Sen olsan yapabilir miydin? Bana diyebilir miydin 'Beomgyu yıldız olacağım.' diye? Yapamadım işte. En büyük hayalimin gerçekleşeceğini söyleyemedim sana."
Biraz daha gözyaşı akıttı Taehyun. Kızgındı ama içindeki özlem daha ağır basıyordu. Dişlerini sıkmayı kesip rahatlamaya çalıştı. "En parlak yıldız oldun biliyor musun? Benim minik yıldızım gökyüzündeki en parlak yıldız oldu." Beomgyu gülümsedi dediğine. "Sevindim öyleyse."
"Ben hiç sevinmedim Beomgyu! O gün ansızın evimizden öyle çıkarıldığını gördüğümde sevinmedim. Kuzey Yıldızı'nın buna engel olmaya çalışını gördüğümde sevinmedim!" Beomgyu'nun canı acımıştı söylediklerine. Ama haklıydı da. İstediğini söyleyebilirdi şuan.
Taehyun bileğindeki acı kendini belli ettiğinde yüzünü ekşitmişti. Öyle farketti Beomgyu, Taehyun'un bileğindeki kanı. "Taehyun, bileğine ne oldu?" Beomgyu elini çektiğinde geçen acıyla burukça gülümsedi Taehyun. "Bir gün; bana acı veren biri olsan da, seni yanıma çağırıp çağırmayacağımı sormuştun. Eğer bana bunun gerçekten canımı acıtacağını söyleseydin. Ateşin beni yakacağını söyleyip uyarsaydın. Yine de yürürdüm seninle Beomgyu. İlk senin gitmene izin verdiğim gibi, gecenin köründe, karanlıkta bana rehberlik etmene izin verirdim."
Tekrar sarıldı Beomgyu'suna. Çok seviyordu onu. "İlk senin gitmenin tek iyi yanı ne biliyor musun Beomgyu?" Beomgyu'yu şaşırtacak bir soru sormuştu Taehyun. "Hm, neymiş?" Taehyun özlediği kokuyu içine çekip söze atıldı. "Benim gibi büyük bir acı çekmedin. Benim yüzümden böyle bir acı çeksen çok üzülürdüm." Geri çekildi ve gözlerini birleştirdi. "Sakın şimdi kendini suçlama tamam mı? Elinden gelen bir şey olmadığını biliyorum."
Beomgyu sevgilisinin dudaklarına eğildi nazikçe. Yeniden buluşmuşlardı onlar. Biraz hasret gidermek herkesin hakkıydı. Geri çekildi Beomgyu istemese de. "O günlerde düşünebildiğim tek şey seninle bir daha bir arada olabilecek miydim? Kendi kendime sürekli, 'Seni tekrar görebilecek miyim? Geçip giden kaderin önünde duruyorum.' diyordum."
Alınları gibi bakışlarını da birleştirdi Beomgyu. "Uzaklaşıyordum, ve sana bir kere bile söyleyememiştim duygularımı. Seni seviyorum, içten bir şekilde. Seni çok seviyorum Kang Taehyun! Sana aşığım Kang Taehyun! Senin olmak kadar güzel bir şey yok Kang Taehyun! Benim olduğun için çok şanslıyım Kang Taehyun! Haykır şimdi sende. O zaman bağırmadığın kadar bağır."
Ondan uzaklaşıp bağıran Beomgyu'yu izledi Taehyun, ve sonra Beomgyu'nun dediğini yaptı. "Hayatımda gördüğüm en güzel şeydin Choi Beomgyu! Senin olmak kadar güzeldi benim olman! Biz nerede olursak olalım birbirimize aidiz Choi Beomgyu! Gördüğüm en parlak yıldızsın Choi Beomgyu!"
Haykırmışlardı sevdiklerini. En çok Beomgyu sevinmişti buna. Mavi kanatlı kelebeği uçmamıştı belki bu sefer ama, yanlarına iki kelebek gelmişti. Biri gri, biri pembe, Kuzey Yıldızı'nın ilgisini çekmişti bu. İki gençte gördüğü kelebeklerle gülümsemişti.
Beomgyu'nun yıldızlarda ki hayran kaldığı çiftti onlar. Çünkü Taehyun'un aşkına hayrandı Beomgyu. Her yıldızda ayrı ayrı anıları vardı. Onlar her evrende ruh eşleriydi. Yeri geldi ayrı düşen, yeri geldi birbirlerini kaybeden, yeri geldi gülüp eğlenen yaşlanıp beraber ölen, yeri geldi torunları bile oldu onların. Ama hep birbirlerine ait oldular. Başkasına değil birbirlerine aşık oldular. Çünkü nerde olurlarsa olsunlar; Beomgyu Taehyun'un, Taehyun Beomgyu'nundu.
İmkansız gibi gelebilirdi belki ama onlar Kuzey Yıldızı sayesinde, Choi Yıldızında yeniden buluşmuşlardı.
"Piknik yapalım mı Choi Taehyun?"
"En güzelinden yapalım Choi Beomgyu."
~(=^‥^)ノ☆
\SON/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Little Star In This Sky
FanficGökyüzündeki minik yıldızım. ~Herkesin sevebileceği tarzda bir kitap değil ama ben severek yazdım. |başlangıç tarihi: 06/11/23| |bitiş tarihi: 16/11/23|