セブン

614 55 60
                                    

Evet diger bolum gecis bolumuydu bu bolum cok sasiricaksiniz

Salonda film izlerken kapi caldi. Bazi zamanlar buyukannemler disinda kimse gelmezdi kapima. Bir de sabah bir cicek gelmisti, onunda sebebi jisung'du. Salondan cikarken kapiyi tekmelemeye baslamisti ve disaridan bagirislar, yalvarma sesleri geliyordu. Kapiyi acitigimda ise soka ugradim. Yerde on iki adam yatiyordu ve hepsi taninamayacak kadar kotu dovulmuslerdi. Biraz daha inceledikten sonra bazilarinin ortaokuldayken bana zorbalik yapan kisiler oldugunu fark ettim. O zamanlar cok kisaydim ve zayiftim cunku dedem isinden kovulmustu. Bende yeterli beslenemiyordum ve part time calisiyordum. Onlar ise zengin ailelerden geliyorlardi ve cok guclulerdi. Bu liseye kadar devam etti. Lisede ise devlet okuluna gecmek zorunda kaldim. Suan seul ulusal universitesinde guzel sanatlar okuyorum. Bir kac ay once ise idolluk icin secmelere basvurdum. Kapidaki kisilerin sadece 5ini taniyordum, diger 7sinin kim olduklarini ise bilmiyordum. Transtan ciktigim zaman ayaklarima kapanip yalvarmaya basladilar. Ne dediklerini anlamaya calistim ama anlasilmiyordu. En sonunda bagirdim. "Susun artik!" Bir anda put kesildiler. "Neden buradasiniz?" İclerinde birisi konustu. "H-han J-jisung." Bir digeri bagirmaktan kisilmis sesiyle korkudan titreyerek konustu. "Ozur dileriz. Cok pismaniz. Lutfen bizi affet!" Bu cocuk bana en cok zorbalik yapanlardandi. Simdi ise ayaklarima kapanip ozur dilemesi hosuma gitmisti." Han Jisung mu?" Sordugum soruyla olaylari anlatmaya basladi.

Flashback
"Alo, hallettiniz mi?"

"Evet Bay Han, şu an sizin arazinizin içindeler."

"Güzel."

Jisung telefonunu kapattıktan sonra cebine koyup arabadan indi. Yıllardır sevdiği çocuğun böyle bir muameleyle karşı karşıya kalmak zorunda olması sürekli canını sıkıyordu. Bunun intikamını almak aklında hep vardı, fakat Minho onu tanıdığını bilmiyordu. Şimdi ise intikam vaktiydi.

Han arazisinin içine adım attığı gibi on adamla karşılaştı. Adamlar Jisung'u gördükleri gibi kafalarını eğdiler. Jisung sadece bir idol değildi, aynı zamanda Kore'nin en büyük şirketinin sahibiydi de. Ama bunu kimse bilmiyordu. Bu sayede hakkındaki dedikoduları kapattırabiliyor, şirket ona karışıp ceza veremiyordu. O yüzden grubunun rahatça davranmasına izin veriyordu. Bunu sadece şirket bildiği için Chan Jisung için korkuyor, onu korumaya çalışıyordu.

Hızlı adımlarla ilerliyordu. Çünkü on yıldır bunu bekliyordu ve artık sabrı kalmamıştı, bebeğine zarar veren herkes cezasını çekmeliydi, çekecekti. Koca arazini ortasındaki büyük deponun girişine kadar gelmişti. Kapıyı açtığında gördüğü manzara karşısında sırıtmaya başladı. Bebeğine zarar veren herkes dizlerinin üzerinde çöktürülmüş, bağırıyorlardı. Jisung içeri girince susup şaşkınlıkla ona bakmaya başladılar. Çünkü karşılarında Kore'nin gururu Han Jisung vardı. Idol olarak.

Jisung bu şaşkın ifadelerine karşın daha çok sırıttı. Sonra konuşmaya başladı. "Benim ilk kuralım; her işi temiz yap. Bu işte olsun bitsin değil mi?" Ardından arkasındaki korumaya fısıldadı. "Ölülerini kenara yığın." Koruma başını sallayıp çekildi. Jisung konuşmaya devam etti. "Öncelikle sen gel." Sarı saçlı oğlanın arkasındaki koruma öne çıktı. "Bu çocuk kim?" Koruma tiksinerek;
"Uyuşturucu bağımlısı bir piç kurusu. 21 yaşında. Lee Minho ile aynı sınıftaymış. Ona en çok zorbalık yapanlardan biri bu." Jisung sırıtmayı bırakıp sırtını dikleştirdi.

" Zorbalık hm? Ilk bundan başlayalım o zaman." Çocuğa yaklaştı. Korkudan titremesi Jisung'a zevk veriyordu. Önüne geldiği zaman durup çocuğu ayağa kaldırdı ve sağlam bir yumruk attı. Sarışın ne olduğunu kavrayamadan kendini yerde buldu. Jisung üstüne eğilip yumruklarına devam etti. Çocuğun yüzü tanınmayacak hale geldiği zaman konuştu."Biraz işimiz var sanırım."

Flasback end

Şoktaydım. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Jisung gerçekten beni on yıldır tanıyor muydu? Daha iyisi beni on yıldır seviyor muydu? Gerçekten nasıl bir durumun içinde olduğumu şimdi anladım. Sorun şuradaydı, Jisung bunları bilmemi istememişti hatta onları tehdit etmişti. Ama onlar zaten öleceklerini bildikleri için bana söylemişlerdi. Muhtemelen rahatsız olacağımı düşünmüşlerdi ama ben rahatsız olmamıştım. Hatta Jisung beni sevdiği için mutlu bile olmustum. Onları kapımın önünden kovup kapıyı kapattıktan sonra bir korna sesi geldi. Ilk başta önemsemedim çünkü kalabalık bir yerde oturuyorduk. Sonra yeniden çalınca merakıma yepik düşüp cama çıktım. Alt katın verandasının önünde siyah bir araba vardı. Camları filmli olduğu için içeride kimin olduğunu göremiyordum. Sonra bir anda cam açıldı ve şok olmama neden olan bor surat karşıma çıktı. Jisung. Han olan Jisung. Hemen oradan kaçıp odama koştum. Kendimi yatağıma attığımda elime telefonumu aldım. Jisung'dan bir mesaj vardı.

Hanadulset: seni almaya gelicem

Saat 18.45'te uygun musun

Jisunghayatimolmuscuss: JİSUNG HYUNG

SUAN KAPIMDASIN

GERCKTEN KAPIMDASIN

SEN SAKA MJSIN UA

HEMEN HAZIRLANIYORUM

2 DAKIKAYA ORDAYIM

Hanadulset: tamam minnie

Yatağımdan ok gibi fırlayıp dolabımın önüne geldim. Mavi bir sort ve beyaz owersize tişört giyindim. Saçlarımı taradım, anahtarımı ve telefonumu alıp evden çıktım. Merdivenlerden koşarak inerken iki kere düşme tehlikesinden kurtulmak dışında sorunsuz bir şekilde evden çıktım. Sonunda son basamağa geldiğim zaman Jisungu arabadan inmiş ve verandanın önünde dikilmiş bir şekilde buldum. Beni gördüğü zaman gülümsemeye başladı bana sürücü koltuğunun yanındaki koltuğun kapısını açtı. Ben bindikten sonra o da bindi ve sürmeye başladı.

.....

Nasildi

Diger bolum Jisung herseyi aciklayacak

Aslinda sakin bir texting yazmak istemistim ama yazacak bir sey bulamayinca kaos coming...

Hep siyah kalin🖤

tatli cocuk minsung texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin