Eheh...bir tane daha soukoku ile karşınızdayım ama söz sonraki bölüm başka bir ship olacak.
(Bu arada beast au hayranı olduğum için çoğu soukoku 'da Dazai hâlâ mafyada)
Dazai: seni buraya neden çağırdığımı merak ediyorsun değil mi Atsushi-kun?
- evet Dazai-san-
Chuuya: Patrona adıyla hitap edemeyeceğini kaç kere söylemem lazım kaplan!
Dazai: Tamam Chuuya, sorun değil. Seni buraya çağırma sebebim yeni lonca hakkında yani Guild. Akutagawa ile beraber binalarına sızarak saldırı ve savunma yöntemlerini öğrenmenizi istiyorum. Anlaşıldımı?
Atsushi: Tabi Patron ama Akutagawa...
Dazai: ben emrettiğim için kabul etmek zorunda Atsushi-kun. Tamam mı?
Atsushi: tamam Dazai-san. İzninizle ben çıkayım
Dazai: çıkabilirsin.
Beyaz saçlı çocuk odadan çıktığında esmer adam masadaki kağıtları düzenlemeye başlamış ve aynı zamanda sağ kolu olan bu havuç kafa ile sohbet etmeye çalışıyordu... ama gelen cevaplarda net ve kısaydı.
Dazai: eee bugün nasılsın Chuuya?
Chuuya: iyiyim patron.
Dazai: bugün hiç binaya suikast oldumu?
Chuuya: sayamayacağım kadar çok kere.
Dazai: peki hepsi durduruldumu?
Chuuya: sayamayacağım kadar çok kere.
Ah hadi ama! Chibi'nin ilk zamanlarını özler olmuştu resmen! Onunla kavga etmesini, ters bir şey söylediğinde kafasına vurması, şapkası yada boyuyla alay ettiğinde de onu bayıltana kadar dövmesini istiyordu!
Dazai: Chibi?
Bu takma isim ile yutkundu kızıllı...
Chuuya: evet patron?
Aynı zamanda cebinden bir sigara çıkararak öbür cebindeki çakmağı yokluyordu.
Dazai: bıraktığını sanıyordum?
Chuuya: afedersiniz patron dalgınlığıma gelmiş.
Cebine geri koyacağı sırada patronu tekrar konuştu.
Dazai: banada bir tane vermek şartıyla neden olmasın?
Chuuya: sağolun patron.
Cebinden bir tane daha dal çıkararak patronuna uzattı.
Dazai: ama benim çakmağım yok ki? Yaksana benimkinide
Emri yeniden uygulayarak onunkinide yakmış ve eline vermişti. Elini çekeceği sırada ise öbür eliyle eldivenli elinin tutulmasına maruz kalmıştı.
Dazai: Chu-chu~... şimdi sana sorular soracağım ve hepsine dürüst cevaplar vereceksin anladınmı. Ama...eğer yalan söylediğini anlarsam sonu kötü olur.
Kızıllı anlam veremesede başını evet anlamında sallamış ve sigarayı dudaklarına götürmüştü.
Dazai: Nerede çalışıyorsun Chuuya?
Chuuya: liman mafyasında efendim.
Dazai: peki konumun ne?
Chuuya: sizin sağ kolunuzun efendim.
Dazai: başka?
Başka ne vardı ki? Hmmm...ow...sakın düşündüğü şey olmasın...derin bir nefes alarak ona cevap verdi.