Diğerlerinin yanına geldik ve oturduk, jin babam namjoon babama yaslandığında sarıldılar.
Jimin konuşunca sessizlik bozuldu.
"Düğüne az kaldıı"
Güldük, namjoon babam konuşunca gülüşümü silerek hoseok'un parmaklarını okşadım.
"Evet, büyük ve mochime yakışan bir düğün"
Jimin gülerek jungkook' a sarıldığında jungkook sarı saçları öptü, taehyung gülerek bana bakıp kaşlarını kaldırdığında göz devirdim, namjoon babam konuşunca onu takmadım.
"Yoongi, senin iyi haberin ne zaman?"
Konuşmadığımda hoseok elini yanağıma koydu, göz devirdim.
"Yakında"
Kafasını salladığında hoseok kafasını omuzuma koydu, namjoon babam yine konuşunca hoseok'un elini öptüm.
"Güzel bir düğün yaparız, varise yakışan bir düğün"
Söylediği ile kaşlarımı çattım, jin babam güldüğünde taehyung yere uzandı, jimin ve jungkook başka alemdeydi zaten.
Hoseok gülümsediğinde babama baktım.
"Varis? Sürgüne gönderdiğin kişi mi?"
"Yoongi eğitilmek için fazla vahşisin, kardeşlerinin içinde ışık olan tek kişi sendin, bizi mecbur bıraktın, gücü seviyorsun ve kusura bakma sana bunu söyleyerek pohpohla mayacaktım"
Kafamı eğdim, haklıydı ama bu kadar sert olmak zorundamıy dı? Beni bu kadar kırmak zorunda mıydı?
Hoseok konuşunca ona döndüm.
"Yoongi ye özür borcunuz var"
Hepimiz şaşkınca ona döndük, çenesini tutarak okşadım.
"Bebeğim"
"Hayır yoongi, seni çok kırdı, ağlattı, özür dilemeli, kalbinin nasıl kırıldığını anlıyorum"
Ses çıkartmadığımızda namjoon konuştu.
"Hoseok haklı, seni çok kırdım, özür dilerim, lütfen affet"
Kafamı salladım.
"Sorun değil"
Güldüklerinde hoseok'un anlını öptüm, ellerini yanaklarıma koyduğunda kulağına eğildim.
"Bunu çıkartmak istiyorum"
"Olmaz"
"Lütfen"
Diğerleri bize döndüğünde hoseok kafasını salladı.
"Hayır yoongi, kendini ifşa ediceksin"
"Babam yüzünden endişelendim, biliyorsun"
"Hayır dedim"
Jin babam bize yaklaştı.
"Ne oldu?"
Hoseok kafasını salladığında göz devirdim.
"Yok birşey"
"O yüzden tartıştınız yani?"
Hoseok'un elini sıktığımda kafasını salladığında yutkundum.
"Ben hoseok'u getirdiğim için kızıcağınızı düşündüm"
Jin babam kaşlarını çattı.
"Misafir getirdiğin için neden kızalım?"
"Neyse işte, hoseok aslında şey değil"
Taehyung gülmeye başladığında diğerleri bize eğildi.
"Ney değil?"
"Of kör değil işte"
Bağı çıkarttığımda hoseok utanarak kafasını omuzuma koydu, jimin şaşkınca durdu.
"Ohaa bizi ayakta uyutmuşlar"
Namjoon babam güldü.
"Askerleri de kamufle edebilir, mükemmel"
Göz devirdik, hoseok geri çekilerek kafasını eğdiğinde şakağını öptüm, gülerek bana baktığında güzel gülüşü gözlerine de yansımıştı, elimi yanağına koyarak anlını öptüm.
Sıkıca sarılarak geri yaslandım, jungkook konuşunca takmadık çünkü o soruya cevabım yoktu.
"Ee o göz bağı ne içindi ki, geldiğinden beri takıyordu"
Taehyung'a bakarak susmasını işaret ettiğimde omuz silkerek namjoon babamın dizine başını koydu ve uyumaya başladı.