lütfen sevin fici ben çok heyecanlıyımm🥺
-
"Çıkıyor musun," diye sordu Jimin arkadaşına.
"Evet."
"Ben de çıkıyorum. Seni de bırakayım mı?"
Taehyung normalde arkadaşının bu teklifini redderdi, kimseye yük olmayı sevmiyordu. Fakat bugün öylesine başı ağrıyordu ki bu teklifi reddetmeyi bırakın atlamıştı adeta. Bir bankacı olarak fazlasıyla sorun çıkaran müşterilerle uğraşmıştı bugün.
Ön koltukta yerini aldığında Jimin başı ağrıyan arkadaşını rahatlatmak için klima yerine camları açmış ve sakin sakin arabayı sürmeye başlamıştı.
"E nasıl gitti dün annene taşınma?"
Taehyung başını daha da ağrıtan konu açıldığında derin bir nefes bıraktı ve "Sorma," dedi. "İlk gün için yeterince kötüydü."
Zaten annesinin soğuk tavırları, bütün gün surat asmasından kendisini istemediği belli oluyordu. Bunun üzerine bir de ablası Jisoo, masayı toplattırıp bulaşık yıkatarak sürekli emirler yağdırmıştı.
Taehyung ise karakterine hiç uymasa da gidecek bir yeri olmadığından her şeye susup katlanmak zorunda kalıyordu.
"Halinden belli oluyor," dedi Jimin mutsuz bir tavırla. Arkadaşını üzgün görmekten hoşlanmıyordu.
"Neyse konuyu kapatalım mı? Kendinle ilgili şeylerden bahset, güzel şeylerden."
"Benim hayatım şu sıralar güzel ya, biri var." Jimin o birinden bahsettiği an gözleri ışıldamış dudakları istemsizce iki yana kıvrılmıştı.
"Kim? Hiç bahsetmedin."
"Kısa bir süredir konuşuyoruz zaten," dedi gözlerini birkaç saniyeliğine yoldan ayırıp Taehyung'a bakarken. "Yarın akşam da dateimiz var."
"Vay hızlısın," dedi gülümseyerek Taehyung. Uzun süredir yalnız olan arkadaşının birini beğenmesi keyiflendirmişti onu. "Kim anlatsana biraz."
"Doktor kendisi, bizden iki yaş büyük otuz yaşında, instagramdan yürüdü bana. Böyle şeyler gerçekmiş biliyor musun? Çok şaşırdım ben de. Adı da Yoongi."
Taehyung'un kaşları çatıldı, "Bir dakika sen gay miydin?"
"Hayır, biseksüelim. Homofobik değilsin herhalde."
Jimin arkadaşının buna takılmasına şaşırmıştı. Hiç bu konu hakkında konuşmasalar da böyle gerici bir düşünceye sahip olacağını tahmin etmiyordu.
"Yok değilim, bilmiyordum, birden duyunca şaşırdım sadece."
Taehyung son zamanlarda etrafında fazlaca gay duyuyordu, bu yüzden şaşırmıştı. Ailesi homofobik insanlardı fakat kendisinin pek umrunda değildi kimin kiminle ne yaptığı. Onu sadece kendisi ilgilendiriyordu.
"Neyse geldik evine."
Jimin'in biraz modu düşmüştü, beklediği tepkiyi alamadığı için. Bunu fark eden Taehyung ise arkadaşına sarılıp "Bıraktığın için teşekkürler," dedi. "Yarınki datein nasıl geçtiğini de anlatırsın."
Taehyung apartmandan içeri girdiğinde asansöre yöneldi, dördüncü kata bastı. Bir an önce eve gitmek ve ağrı kesici içip uyumak istiyordu. Hoş ablası bu sefer de cam silmesini falan isteyebilirdi emin olamıyordu.
Asanasörden inerken dün tanıştığı Jungkook'u gördü. Her katta üç daire vardı ve üçüncü daireden çıkan yaşlı kadına sesleniyordu. "İyi günler Bayan Min."
Yaşlı kadın Jungkook'u duymamazlıktan geldi ve Taehyung'a selam verip asansöre bindi. Taehyung'un kaşları çatıldığında çantasında kapısının anahtarını arayan Jungkook'a ithafen "Neden sana cevap vermedi?" diye sordu.
Varlığını yeni fark ettiği Taehyung'a dönen Jungkook "Ah sizi fark etmemişim, merhaba." diye selam verdi hemen. "Bayan Min beni pek sevmez de, o yüzden genelde karşılık vermez bana."
Sevimlice gülümseyen Jungkook'a karşın Taehyung kaşlarını iyice çatmış ve başının zonklamasını artırmıştı. "Sana selam vermiyorsa sen niye veriyorsun ki? Görememezlikten gel."
"Öyle olmaz ki," diye reddetti onu. "Bu çok saygısızca olur. Her ne olursa olsun Bayan Min benim büyüğüm. O yanlış yapıyor diye ben de yaparsam vicdanım çok rahatsız olur. Gece uyuyamam."
Taehyung'un Jungkook'a olan bakışları şaşkınlığa evrilmişti şimdi. Sahiden fazla saf bir düşünme şekli vardı. "Anlıyorum."
"Siz Bayan Kim'in evinde mi yaşıyorsunuz? İlk defa gördüm sizi dün."
"Dün taşındım diyebiliriz," diye yanıtladı Taehyung Jungkook'u. "Ben onun oğluyum."
Çocuk "Bayan Kim'in oğlu olduğunu bilmiyordum" derken oldukça şaşkın görünüyordu.
"Uzun süredir görüşmüyorduk zaten. Bilmemen normal."
Jungkook başını olumlu anlamda sallarken elini uzattı ve "Ben Jungkook," dedi. "Dün tanışamamıştık, siz?"
Taehyung kendisine uzatılan eli sıktı ve "Ben de Taehyung," dedi.
"Memnun oldum, kaç yaşındaydınız, yanlış anlamayın hitap etmek için soruyorum."
Taehyung karşısındakinin telaşlı tavrıyla kıkırdadı ve "Yirmi sekiz," diye yanıtladı. "Benden oldukça küçük duruyorsun. Hyung diyebilirsin."
"Evet yedi yaş büyüksünüz benden hyung."
"Neyse ben de memnun oldum," diyerek konuşmayı bitirme hamlesi yaptı büyük olan, bir an önce ilaç alması gerekiyordu. "Artık evlerimize girelim hm?"
Jungkook onu onayladığında mutlu bir şekilde evine giriyordu, çünkü uzun zaman sonra bu apartmanda biri onu adam yerine koymuş ve sohbet etmişti. Henüz kendisi ile ilgili dedikoduları duymamış olmalıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
falling all in you
Fanfiction[taekook] Kucağında kızıyla yıllar sonra annesinin evine döenen Taehyung ve komşusu Jungkook. Kim Taehyung & Jeon Jungkook //100923