İyi okumalar dilerim
3...
2...
1...
°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°
Hız Bazen Can Bazen Zaman Alır
.
.
.22 Ekim 2023
Saat: 3.40 -gece yarısı
ABD - TexasGüzel bir sonbahar gününün akşamı. Hava serin, akşam sularında yağan yağmurun ıslaklığı belli oluyor siyah asfaltın üzerinde.
Kalabalıktan gelen yüksek desibelli uğultu sesi ve esen rüzgar ile iç çekti Gökay. Neden mi buradaydı?
Kendisi liseden sonra dört yıllık lisans ile pilot olmuş orta halli bir ailede yetişmiş klasik türk genciydi ve işsizdi.
İstemeden karıştığı bir kavga yüzünden sabıkası vardı ve bu yüzden işsiz kalmıştı. Önceleri bir barda barmenlik yaparken bir anda arkadaşları vesilesi ile Amerika da yapılan yarışlardan birine katılmıştı.
Evet, bir uçak yarışına katılmıştı. Ölüm riski yok sayılamayacak kadar fazlaydı ama eğer iyi bir sonuç alırsa yüklü bir miktar para alacaktı.
Tulumunu son kez kontrol etti ve kaskını taktı. Yerine yerleşirken son kez sistemi kontrol etti ve derin nefes aldı. Sakin olmalıydı.
Herkes yerini aldı ve heyecanla izlemeye başladılar. Işıklar açıldı.
Kırmızı ışık yandı önce beş saniye sonra sarı yandı uçağın motorunu çalıştırdı ve gerekli ayarlamaları yaptı.
Ve sonunda yeşil yandığında hızlı bir başlangıç yaptı. Kalkışı gerçekleştirdiğinde biraz daha rahatladı.
Havada hızlı manevralarla hareket ederken çoktan arkasında beş kişi bırakmıştı bile. Ondan önde olan sekiz numaralı uçağa kaşlarını çatarak baktı ve hızlandı.
Ama hala önde olan uçağa bir türlü yetişemiyordu. Daha da hızlanırken tek düşündüğü kazanmaktı.
Hızını daha da arttırdığı bir anda beyaz bir ışık süzmesi geçti önünden.Uçağın kontrolünü kaybettiğini anlaması ise birkaç dakika sürmüştü.
Sanki şehir kaybolmuşcasına etraf karanlığa bürünürken Gökay'ın tek düşündüğü sonunun yaklaşmış olduğuydu.
Bir yandan düşüşü yavaşlatmaya çalışıyor bir yandan ise dualar ediyordu. Sonunda uçak sert bir yere çarparak iniş yaptığında hızla indi Gökay.
Aynı saniyeler içerisinde uçaktan önce kara dumanlar ardından küçük bir patlama eşliğinde alevler çıktı.
Üzerindeki şokun etkisini atmayı başaran adam ise yanan uçaktan olabildiğince uzaklaştı ve kaskını çıkartarak derin nefes aldı.
Kalbi olması gerekenden çok daha hızlı atıyordu ve bacakları uyuşmuş durumdaydı. Elleri hala titrerken etrafına baktı sonunda.
Burası kesinlikle yarış pisti değildi. Burası onun gezip gördüğü Texas hiç değildi. Peki o şuanda neredeydi?
22 Ekim 1760
Saat:3.40-gece yarısı
TexasÇadırlardan oluşturulmuş küçük geçici yerleşim yerinin ortasındaki büyük ateşin etrafında dans eden delikanlılar ve ateşe yakın oturarak sohbet eden yaşlılar.
Bunların hepsi bir sonraki gün yapılacak büyük avlanma için bir ön eğlenceydi. İnsanlar dans ediyor,oyun oynuyor,sohbet ediyor ve devasa kazanlarda pişirilen yemekleri yiyorlardı.
Kısacası sıradan bir kutlamaydı ve kabile reisi bu kutlamadan sıkılmıştı. Bir kenarda oturmuş gökyüzünü izlerken tanrıdan bir mucize bekliyordu. Hayatına anlam katacak bir mucize.
Tam o anda gökyüzünden devasa bir ışıklı top yeryüzüne doğru hızla ilerledi. İşte! Dedi içinden. İstediğim mucize oldu.
Bu mucizeyi tek fark eden o değildi. Diğerleri de bunu fark etmiş ve hızla ilerleyen ışıklı topu ellerine aldıkları silahları ile takip etmeye başladılar.
Kabile reisi olarak en önde ok ve yayıyla hazır bir şekilde hızla ilerledi ışık topuyla aynı yöne Sessiz Nehir.
Ama ne yazık ki hiç gitmemesi gereken bir yere gitmişti o mucizevi ışık topu. Yapımına yeni başlanan demiryolunun öteki tarafına yani kovboy bölgesine.
Kızılderili kabileleri oraya gidemeyeceği için diğerleri umutsuzca geri dönecek iken kabile reisi olan Sessiz Nehir konuşt" Durun! O göklerden geldi, o bize tanrının hediyesi onu o canilerin elinden almalıyız!"
Halk onun bu söylediğini kendi içlerinde onaylamış ve yeniden hep beraber yasaklı bölgeye doğru ilerlemeye başlamışlardı.
Sessiz Nehir bir söz verdi ' Seni bulacağım mucize! Ve sana kimsenin bakmadığı kadar iyi bakacağım.'
Mucize olduğu kesindi ama mucizenin tek taraflı gerçekleştiği doğru muydu tartışılır...
"İşte böyle başladı Sessiz Nehir ve onun mucizevi aşkı"
Uzun saçları iki yandan örgülü küçük kız konuştu heyecanla.
"Peki mucizeyi alabildiler mi kovboylardan?"
Yaşlı adam gülümsedi.
"O da bir sonraki günün hikayesi. Hadi artık ailelerimizin yanına dönme vakti."
Çocuklar sızlanarak ve mızmızlanarak çıktı çadırdan. Hepsinin aklında tek bir soru vardı.
Mucizeyi alabildiler mi kovboylardan?...
°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°✓°
U
marım beğenirsiniz.
Görüşmek üzere mucizelerimm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrı'nın Hediyesi ∞ BXB
Fantasyiki erkeğin arasındaki aşkı ele almaktadır smut bulunmaktadır küfür argo cinsel içerik ve şiddet bulunmaktadır ... O gökten inen hediyeydi. Zor zamanlar geçiren bir kabile için tanrı tarafından gönderilen bir kurtarıcıydı, tabii uçakla birlikte yanl...