Jisung ve Minho çok yakın arkadaşlardı ama Jisung uzun süreli arkadaşlık veya ilişkiyi sevmiyordu bu yüzden minho'dan çok çabuk soğumuştu.
...
Bir gün jisung changbin ile gezerken karşıdan minho gelmişti, minho jisung'la arkadaş kaldıkları süre içerisinde jisung'a deliler gibi aşık olmuştu jisung ve changbin'i el ele görmek minho'yu kızdırmış ve üzmüştü. Hiç bişey olmamış gibi yanlarına gitmişti minho.
...
Minho birini gerçekten sevince ona bağlandırdı ve asla bırakamazdı, jisung ve changbin minho yanlarında olmasına rağmen hala el eleydiler ve bu durum minho'nun zoruna gidiyordu. Minho için zorda olsa sabretmeye çalıştı ders zili çaldı ve derse girdiler. Jisung ve changbin ayrı sıralarda oturmalarına rağmen derste sürekli birbirlerine bakıyorlardı minho bunu fark etmişti. Bozuntuya vermemeye çalışıyordu, ama sadece çalışıyordu...
...
Tenefüs zili çalar çalmaz minho ile changbin jisung'un sırasının önünde birbirlerine çarparak durmuşlardı. Jisung changbin'e kaş göz hareketleri yapıp minho'yla aşşağıya indi. Minho sevinmişti
...
O sırada changbin, nöbetçilere minho'yu öğretmenin çağırdığını ve arşiv odasına gitmesini söyletmişti, böylece changbin jisung'un yanına gidebilecekti istediğide oldu zaten, Minho arşiv odasına gitti. Orada hocadan çok changbin vardı,
şaşırdı. Changbin bir sandalye çekip minho'yu oturtdu. Direkt lafa gireceğim minho demesiyle "Jisung seni sevmiyor bunu artık o kıt kafana sok" diye bağırması bir oldu. Changbin hızlı adımlarla aşağıya, jisung'un yanına indi. Minho buna inanmadı çünkü jisung'la yaşadığı birsürü anısı vardı, " jisung bu yaşananları unutacak kadar vicdansız değil" dedi kendi kendine....
Minho, Jisung'un insanlardan kolayca soğuyabileceğini hiç düşünmüyordu. O gün olanları jisung'dan dinlemek istiyordu daha doğrusu jisung'dan hâlâ kendisini sevdiğini söylemesini bekliyordu.
...
O gün son ders hoca gelmeden jisung'u bir dağ evine davet etmişti, jisung istemesede sevecen bir yüz ifadesiyle onaylamıştı minho'yu. Minho sevinmişti, sungie'sinin sevecen yüz ifadesini görünce, tabii bu sadece bir yüz ifadesiydi.
...
Akşam oldu jisung'un özel şöförü jisung'u minho'nun tarif ettiği yoldan dağ evine getirmişti, şöför beklemeye devam ediyordu, jisung "sen git ben seni ararım" dedi, ilk başta şöför istemedi bu sefer jisung emretti şöför mağdur durumda kaldigi icin gitmişti.
...
Minho şampanya getirdi, envayi çeşit çerez vardı. Yediler içtiler ama bu zamana kadar hiç birşey konuşmadılar. Saat gece 1 olmuştu jisung eve gitmek istediğini söyleyince minho, "daha asıl konuyu konuşmadık sungie" dedi, jisung hem şaşırdı hemde korktu acaba okulda changbin minho'ya ne demişti? Changbin'in minho'yla konuşacağını biliyordu jisung, ama ne konuştuğunu söylememişti changbin, jisung'da ısrar etmemişti, ama keske etseydi.
...
Minho açık açık sordu "sen beni sevmiyormusun" jisung hiç düşünmeden yoo, ne alaka gibi cümlelerle zaman kazanmaya çalıştı. Jisung düzgünce cevap vermediği ve geçiştirdiği için gittikçe sinirleniyordu minho, halbuki sakin biriydi...Bir anda gözü dönmüş bir şekilde " jisung bana cevap ver!" diye bağırdı. Jisung korktu geri çekildi, minho'yu sakinleştirmeye çalıştı, minho o gece çok içmişti,sarhoştu bu yüzden en ufak bir şeyde gözü dönebiliyordu. Minho aynı şeyleri tekrarlamaya devam etti. Jisung artık deliye dönmüştü sürekli aynı cümleleri duymaktan. Jisung, arkasını dönünce eline bir vazo alıp minho'nun kafasında patlattı. Minho sarhoş olduğu için yere düştü jisung kapıdan çıkmaya çalıştı ama minho önceden düşünmüş olacakki heryeri kilitlemişti. Arka kapıdan çıkmaya çalıştı jisung, minho ayağa kalktı jisung'a doğru yürüdü, jisung korkuyordu bu yüzden geri geri gidiyordu, ayağı takıldı ve yere düştü, Minho'da eğilip jisung'un yanına oturdu. Jisung her şeyden habersiz ağlıyordu artık eve gitmek istiyordu şöförü gönderdiğine pişman olmuştu hem kendini suçluyordu hem de kendini çünkü kendisinden başka suçlu yoktu.
...
Minho sakin bir ses tonuyla yeniden sordu "beni sevmiyormusun?" cevap vermeyince sustu, "son kez soruyorum!" diye bağırdı ve sordu, jisung'un sinirleri bozulmuştu "sevmiyorum!" diye bağırdı minho'nun gözünden bir - iki damla yaş aktı. 6 - 7 saniye boyunca olduğu yerde kalakaldı, sanki jisung'la yaşadığı tüm anılar film şeridi gibi önünden geçti, bir anda gözlerini
şampanya şişesine çevirdi, hızlı adımlarla gitti şişeyi aldı hem sinirli hemde üzgün olduğununun verdiği güçle jisung'un kafasına vurdu. O kadar sert vurdu ki şişe bile kum gibi olmuştu jisung yere düştü düşerken ayağını bir yere taktı ve kafasının diğer bölümünüde masanın köşesine çarptı, bir yerden şişe bir yerden masa... jisung'un sapsarı saçları kıpkırmızı olmuştu....
Jisung bayılmıştı yani minho öyle düşünüyordu. Jisung'u salonun ortasına çekti kanları temizledi jisung'un yanına oturup "nasıl güzel olmuşmu? Ben temizledim" diye sordu tepki yok tabii... Arkadan jisung'la beraber dinledikleri ilk fon müziği açıp jisung'un yanına geçti bu zamana kadar yaşadıkları tüm anıları anlattı saat sabah 04.25 olmuştu jisung'un her yeri hala kan gölüydü minho jisung'un yanına yatıp "sadece 5 dakika" dedi.
...
Akan kanları temizledi nabzına baktı, yok... hemen telefonunu bir yere koyup video çekti.
...
Ben Lee Minho, Han Jisung'un Arkadaşı. yıl 1995 14 Eylül Saat Sabah 04:40 İşte Bu Tarihte Han Jisung'u Öldürdüm.. diyip videoyu kapattı.
...
Niye boyle birşey yaptı? Kendide bilmiyordu sadece sungie'sinin kimin öldürdüğünü bilsinler diye çekmişti bu videoyu
...
Mutfakatan bir poşet alıp sungie'sine baktı ilk ve son kez dudağına bir öpücük kondurup jisung'u poşete geçirdi. Jisung'u arabaya alıp arabayla 15 dakika uzaklıkta olan ve jisung'la ilk buluştukları yer olan yakamoz uçurumu'na gittiler. Minho jisung'u arabadan çıkarıp uçurumun yanına götürdü jisung'un kafasını poşetten çıkarıp "havasız kalmışsındır" dedi. "Bak burayı hatırladınmı? Yakamoz uçurumu. İlk buluştuğumuz yer. Nerede başladıysa orada bitsin..." dedi yanağına minik bir öpücük kondurup sarıdan kırmızıya geçmiş saçlarını koklayıp kafasını geri poşete soktu ve, herşeyin başladığı yakamoz uçurumunun kenarında herşeyi bitirdi.
...
Arabasını, evi ve kendini temizleyip ilaç içip yattı. Sabahleyin okula gitti herkes jisung'u araken minho onu öldürmüştü. Changbin minho'nun yakasından tutup kızgın bi o kadarda ağlamaklı ses tonuyla "dün gece seninleydi ne yaptın ona" diyip bağırıp çağırdı, minho cevap vermeyip suçluluk duygusuyla koşarak eve gitti.
...
Tarih 2023 14 Eylül olmuştu minho jisung'un köpeğini kendi yanına almıştı, o gece çektiği videoyu ve fon müziğini açtı müziği dinlerken aklına sungie ile yaptıkları geldi ama herşey için oldukça geçti...
SON
Oneshotluk bi ficdi
Çok fazla konuşmak istemiyorum
Umarim beğenmişsinizdir
Ne seven sevdiğine kavuştu, ne de herşey unutuldu...Buraya kendi hataları ve egoları
yüzünden kavuşamamış bir minsung bırakıyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz Uçurumu • Minsung ✓
FanficMinho saf bir şekilde seviyodu, onu bu hale getiren jisung'du.... ~düz yazı ~angst