Real/Fake Love |Jikook

1

"Evlen benle Jimin."

Sözü bölünmüştü Jimin'in. Bunun yapılmasına hiç katlanamıyordu. Jungkook'a bildiği tüm küfürleri saydıktan sonra sözüne devam etti ancak Jungkook akıllanmıyordu.

"Evlen benle diyorum. Neden küfür ediyorsun amına koyayım?"

Dalga mı geçiyordu? Jimin'in bunun yapılmasından nefret ettiğini çok iyi biliyordu. Jimin küfür etmek için tekrar ağzını açmıştı ki.

"Sana aşığım. Hayatlarımızı birleştirmek istiyorum."

Sonunda anlayabilmişti Jimin. Belki de en başından beri Jungkook'un dediği şeyin farkındaydı ancak imkansız geldiğinden farkında değilmiş gibi davranmıştı. Jimin senelerdir aşıktı ona, Jungkook ise bunu göremiyordu. Onun karşısında kızlarla flörtleşiyor, aşk hayatından konuşuyordu. Birden ne değişmişti de Jimin'e flört ve sevgili aşamalarını atlayacak kadar aşık olmuştu? Aklındaki bir diğer soru: Jungkook hetero değil miydi?

Jungkook'un, Jimin'in yüzüne doğrulttuğu su dolu, kapağı delinmiş su şişesini sıkmasıyla Jimin düşüncelerinden kurtulabilmişti. Jungkook'a cevap vermediğini hatırlayınca hızlıca yaklaşıp bir öpüşme başlatmaya çalıştı. Bunun verebileceği en güzel cevap olduğunu düşünmüştü.

Jungkook kapağı delinmiş şişeyi bu sefer Jimin'in sikine doğrultup sıkınca Jungkook için düşündüğü kadar güzel bir cevap olmadığını anlamıştı Jimin.

"Salak! Evlenmeden olmaz."

"Seni öpebileceğim anı çok uzun süredir bekliyordum. Kendimi tutamadım üzgünüm."

"Boş ver. Evlenince istemediğin kadar öpeceksin zaten. Şimdi seni evine bırakayım, yarın ailelerimizle konuşuruz."

"Pekala. Hmm, Sevgilim?"

Suyu bu sefer de çenesinde hissedince Jungkook'un bu tür kelimelerden hoşlanmadığı aklına geldi. Flörtleştiği kızlar da bu tarz sevgi sözcükleri kullandıklarında Jungkook bundan hoşlanmadığını belirtiyordu. Ya ıslatıyordu -Jimin'e yaptığı gibi- ya canlarını acıtmayacak şekilde omuzlarına vuruyordu ama bir şekilde hoşlanmadığını belirtiyordu.

"Salak mısın canım? Ne sevgilisi? Evleniyoruz biz. Şu andan itibaren müstakbel kocanım ben senin."

Salak çocuk. Herkesi kendine bu şekilde düşürüyordu zaten. Jungkook dış görünüşüyle, davranışlarıyla, her yönüyle aşırı sempatikti. O annenize söver siz ne kadar sempatik çocuk dersiniz o derece.

Birden ayağa kalkan sempatik çocuğun hemen ardından Jimin de ayağa kalkmıştı. Arabasına doğru yürüyordu Jungkook. Aynı hizadan yürüyorlardı ama aslında arabanın yerini unuttuğu için Jimin onu takip ediyordu.

Birden gelen elini tutma isteğiyle kısa ve şişman parmaklarını Jungkook'un eline yaklaştırdı Jimin. Elini tutsaydı yine ıslanmazdı herhalde. Tutup tutmamak arasında gidip gelirken Jungkook yanından uzaklaşmıştı. Jimin nereye gittiğini anlamaya çalışırken Çöpün yanında duran Jungkook'u izliyordu.

Çöpe doğru ilerleyip dibine kadar gitmiş, elindeki su şişesine bakıyordu. Su şişesiyle bir süre bakıştıktan sonra kapağının olduğu kısmı ağzına sokmuştu. Bir eliyle kapağındaki delikten ağzına su girmesi için şişeyi sıkıyordu, diğer elini ise yumruk yapmıştı. Azmış olabilir miydi?

Suyun tamamen bittiğinden emin olduktan sonra şişeyi ağzından çıkarıp çöpe atmıştı. Jungkook Jimin'in yanına doğru yürürken Jimin elini tutup tutmamak konusunda karar vermeye çalışırken tuttuğu nefesini veriyordu. Artık Jungkook onu ıslatamazdı. O anki rahatlıkla yanında yürüyen Jungkook'un elini tutmuştu.

Jungkook'un duraksamasıyla Jimin az önce evlenme teklifi aldığı adamın Jungkook olup olmadığını sorguladı. Elini tutmasını istemiyor muydu cidden? Konuşmak için gözlerine baktığında etrafı izlediğini gördü.

Cahil Toplumdan korkuyordu. İki erkeğin el ele yürümesi affı olmayan bir hata gibiydi.

"Jungkook az önce seni öptüm ve kimsenin sikinde olmadık."

"Küfür etmeye başlamışsın."

"Yoongi'nin suçu."

Gülümseyerek elini tuttuğunda o da gülümsemişti. Beraber arabaya doğru el ele yürüyorlardı şimdi.

Arabayı sürerken Jungkook her zamankinden daha gergin gibiydi. Jimin heyecandandır diye düşündü ve evlendikten sonra günlerini nasıl geçireceklerinin hayalini kurmaya başladı.

Jimin hayal kurarken Jungkook'un aklı Taehyung'taydı. Sevgilisine nasıl hesap vereceğini düşünüyordu.