Sensiz 215 gün 17 saat 8 dakika geçti ve ben her bir salisesinde kafayı yedim.
Bu süre boyunca evet güldüm, heyecanlandım, mutlu oldum bazen ama inan bana her birini yaşarken ruhum ağladı.
Sen yokken gülmek neden çok büyük bir suçmuş gibi geliyor?
Bebeğim eğer bilseydim seni yanıma çağırırdım beraber sabahlardık bile. Biliyorsun, değil mi?
Yemin ederim çok pişmanım. Keşke sinema bahanesiyle çağırsaydım seni.
Az önce 10 dakika oldu bu arada.
Özür dilerim ailem fazla yas tutmama izin vermedi ama inan bana sensiz her saniye ben daha da hiçsizleştim.
Aradan seneler geçsin yine unutmam seni, yine ağlarken adını söyler herkese lâl olmuş dilim.
Seni çok özledim, 11 dakika oldu.
Ne zaman geliceksin? Ben hâlâ seni bekliyorum. Neden bilmiyorum ama hâlâ içimdeki her bir hücrem seni bekliyor, mezarına gidemediğimdendir belki.
Yakında okullar açılacak. Benim senden başka kimseye tahammülüm yok bebeğim. Yaptıkları en ufak bir şeye sinirleniyorum, eskisi gibi de değilim. Artık herşeyi içime atıyorum, yüzlerine söyleyecek gücüm kalmadı çünkü.
Sana sarılmayı özledim. Tokandakı kokun geçiyor. Söz vermiştin bana, seni hiç bırakmayacağım demiştin.
Neden bıraktın beni? Haketmedim mi sevgini küçük ateş böceğim? Yoksa seni susturmama mı alındın? Dayanamadın mı öfke krizlerime? Çok mu yoruldun iğrenç karakterimden? Yoksa sürekli sana sarılmamdan mı usandın?
Kalk o mezardan, gel yanıma. Çok fazla sormam gereken şey var kafam kazan gibi daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.
Rüyamda seni gördüm. Yüzün yoktu, bedenin yoktu. Simsiyah bir gölge gibiydin ama sadece insan şeklindeydin. Yine de sen olduğunu anladım ben biliyor musun bebeğim? Çünkü sadece sen öyle hissettirebilirsin aciz kalbime.