taehyung ünlü bir seri katildi. jungkook ise onun sadece utangaç bir çocuk olduğunu sanarak yavaş yavaş aşık oluyordu.
"ne olursa olsun her zaman benim favorim olacaksın."
semetae, suç, düzyazı
☆ we are the people by empire of the sun
!041222
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
10: take me now, we can try
aynı gün (seoul acil yayın bülteninde)
"daha fazla tartışma gereği duymuyorum bayan choi çünkü söylediğim herhangi bir şeyi dinlediğinizden bile emin değilim." avukat kang elindeki dosyayı masasına bırakırken bıkkın bir sesle konuştu. normalde böyle biri değildi. sonuna kadar gider ve asla pes etmezdi ama karşısındaki kadın öylesine dinlemiyor, kendi kafasına göre konuşuyordu ki bıkmıştı. aralarındaki bu yoğun gerilimden ötürü aldıkları devasa reytingler sayesinde sürekli karşı karşıya getiriliyorlardı ve orta yaşlı adam artık bıkmıştı.
"düzgün bir şey söyleseniz dinlerdim zaten. sadece saçmalıyorsunuz. nesiniz siz? vante'nin adamı falan mı? en başından beri onu savunup duruyorsunuz. eli pankartlı destekçilerinden bir farkınız yok." kadın şimdi iyice saçmalamıştı. avukat kang buna gülmeden edemedi ve gülüşü avukat choi'yi iyice çileden çıkartıp saldırganlaşmasına sebep oldu. "bir de gülüyorsunuz. ne o? maskesini de aldınız mı bari? evinizde onun gibi davranıp kendinizi havalı hissettiğinizden hiç şüphem yok."
kang taeoh, choi'nin kıpkırmızı suratına bakarken yalnızca gülüyordu. "sanıklarınızı da böyle karşı tarafın özel hayatı ile alakalı, doğruluğu olmayan varsayımlarınızla savunmaya çalışıyorsanız eğer, onlara gerçekten üzüleceğim. sahi, oldukça fazla dava kaybetmişsiniz diye duydum. bunun sebebi sürekli suçluları savunmanız olabilir mi?" avukat kang masanın üzerine bıraktığı dosyasından avukat choi'nin aldığı davaların olduğu sayfayı açmak üzere masaya doğru eğildi.
ne yazık ki spiker onlara dur demek zorundaydı ve kadını alaşağı etme planı yine ertelenmişti. "bugün burada bir araya gelme sebebimizi unutmayalım lütfen. aranızdaki bu özel durumunuzu kamera kapandıktan sonra da konuşabilirsiniz değil mi?"
"bu adamla özel hiçbir şeyim yok benim." avukat kadın saçını geriye savururken ağzının içinden mırıldanmış, yine de yakasında asılı olan mikrofonu sağ olsun herkes duymuştu. avukat kang yalnızca güldü. gözlerine yansımayan bir gülüştü bu.
"burada golden resident hotel'inin patlaması hakkında konuşacağız. öncelikle vante'nin otel'in duvarından -afedersiniz ama söylemek zorundayım- düz duvardan nasıl atladığını; üçüncü kattan, hareket eden bir kamyonun tepesine inip de hiçbir şey olmamış gibi bir arabaya binip gitmesini izleyeceğiz." spiker gizleyemediği hayranlığı ile konuştuğunda avukat choi açık kahverengi gözlerini devirdi ve sıcaklamış gibi, ensesine gelen kahverengi kısa saçlarını geriye attı.
arkalarındaki büyük ekrandan kısa video açıldığında üçü de oraya dönmüştü. video otelin karşısındaki kafede oturan bir gencin karşısındaki bembeyaz kediyi fotoğraflamayı amaçlarken yanlışlıkla video çekmesi ile başlıyor ve kendince söyleniyordu. o anda ise arkadaşı karşı binada birinin camdan çıktığını söyleyip galiba camdaki siyahlar içindeki adamın intihar edeceğinden bahsederken kamerayı oraya çeviriyordu. vante büyük bir korkusuzlukla sağlamlığından emin olmadığı duvardaki süslü işlemelere basarak ilerlemeye başladığında, aşağı baktığı anlarda bile dengesini koruyabilmesi ve en ufak bir korku belirtisi göstermeden alt katın balkonuna atlaması çocukların kendi aralarında acaba hırsız mı konuşması yapmalarına sebep oldu (çünkü bu uzaklıktan maskesi belli olmuyordu). sonra ise çocuk kamerasını ayarlayıp yüzünü net görmek adına yakınlaştırdı. ikisi de siktiri çektiği esnada yangın alarmının çalmasıyla insanlar kendilerini binadan dışarı atmaya başlamıştı. vante iki kat daha aşağı atlarken alt katlarda ona yakın başka balkon olmadığından çevresine bakınıp hiç düşünmeden olduğu yerden geçmekte olan kamyona kendini atmıştı. çocuklar heyecanla çığlık atarken o ise kamyondan hiçbir şey olmamış gibi inip kendisine doğru koşan bir başka adama yöneldi. aynı anda büyük bir gürültüyle bomba patladı. alevler binanın etrafını sararken insanlar korkuyla kendilerini yere atmıştı. vante hızla adamla beraber araca bindi ve gitti.
