•5•

984 31 0
                                    

Uraz makarnanın sosunu hazırlarken bana ateş çıkarma gibi küçük gösteriler yapıyordu ben ise onu izliyordum.

Sonunda sos ile oynamayı bırakıp makarnayi içine döküp tavayı sallayarak karıştırdı.

"Evet hazır." Dedi ve tabağa koyup eline bir çatal alıp bana uzattı.

Tabağı alıp bir çatal alıp ağzıma soktum.

Gelen tatlı tat bütün olayı bozuyordu. Tuz yerine şeker atmış.

Bir çatal daha alıp ona uzattım. Ağzını açıp çataldaki makarnayı aldı.

"Siktir." Dedi ve elimdeki tabağı alıp lavaboya firlattı.

Önlüğü de çıkartıp tezgaha firalttı.

"Yavrum gördüğün üzere ben yemek yapmayı bilmiyormuşum dışarıdan sipariş vereceğim." Dedi.

"Bu kez de ben denesem olurmu?" Dedim.

"Yorulma hiç." Dediğin de tezgahtan inip önlüğü taktım.

Elinden tutup sandalyenin önüne getirdim.

"Otur hadi sen." Dedim.

O oturunca ne yapsam diye düşünmeye başladım.

Tagliatelle yapmaya karar verip malzemeleri çıkartmaya başladım.

30 dakika sonra...

Belimden karnıma doğru uzanan kollarla urazın ellerini tuttum.

"Elin yanacak dikat et." Dediğim de beni kendine çekti.

Saçlarımı tek omzumda toplayıp enseme ve boynuma bir öpücük kondurdu.

Biraz arkaya irerledim.

"Şey yemek hazır hadi sen otur." Dedim ve ellerini hızlıca belimden çekip masaya geçti.

Bozulmuştu...

Makarnayı tabaklara koyup birini urazın önüne birinide kendi önüme koydum.

"Ye bakalım beğenecek misin?" Dedim.

Çatalını alıp küçük bir parça yedi.

"Ellerine sağlık çok güzel olmuş." Dedi ve ayağa kalktı.

"Aç değilim sana afiyet olsun." Dedi.

Ayağa kalkıp kolundan tutup durdurdum.

"Uraz bana mı bozuldun ondan mı böyle davranıyorsun?" Dedim.

"Hayır, sadece aç değilim." Dedi.

"Peki ben de yemeyeceğim." Dedim.

Oflayarak kolumdan tutup masaya geri ilerletip oturdu.

Bende oturup yemeğimi yemeye başladım.

Yemeği yiyince etrafı toplayıp salona geçtik.

Aramız da büyük bir boşluk vardı otururken. O geldikçe ben kaçıyordum.

"Neden kaçıyorsun?" Dedi uraz ve ona döndüm.

"Şey temastan hoşlanmıyorum." Dedim.

Ama temas bağımlısıyım...

"Bunu temas bağımlısı birine söylemen olmuyor ama güzelim." Dedi ve beni kucağına çekti.

"Bana neden bu kadar ilgilisin? Yeni gördün beni daha tam olarak tanımıyorsun bile." Dedim.

"Tanıyorum seni." Dediğin de hızlıca ona döndüm.

Hafif ona sürtündüğümde inleyip kafasını koltuğa yasladı.

Anlamamış gibi yapıp ona baktım.

"Ne oldu?" Dediğiğim de kısık gözleri ile bana baktı.

"Birşey olmadı bebeğim bacağım biraz ağrıyor sen birden dönünce acıdı." Dedi.

"Neresi acıdı?" Dedim ve gülümsedi.

Bir elini belime bir elini kafama koyup göğsüne yatırdı.

Kollarımı göğsüne koydum.

"Beni nerden tanıyorsun anlatırmısın?" Dedim.

"Seni minik bebeğim yaklaşıp 2 aydır tanıyorum evinize gelmiştim sen bahçede kulaklığın ile şarkı dinliyordun. orda gördüm seni babana sordum tanıttı bir kaç hafta sonra gelip benden borç istedi bende verdim. Aradan 3 hafta geçti ama baban parayı vermedi. Parayı vermeyeceğini ama karşılığın da seni verebileceğini söyledi. Tabikide kabul etmedim minik bir kızı para karşılığın da kendime tutsak edemezdim. Babanı araştırdığım zaman seni dövdüklerini öğrendim. Size geldiğimi hatırlıyorsundur. Beni görünce kaçmıştın. O gün para karşılığı baban seni bana sattı. Ben seni gelip alana kadar dövmecegine söz verdi ama dövmüş. Öldüreceğim o piçi, ama sen asla korkma bebeğim sana zarar vermem ve verilmesine izin vermem sen benim minik bebeğimsin."

"Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim." Dedim.

"Birşey değil miniğim." Dedi uraz ve saçlarıma minik bir öpücük kondurdu.

"Uyuyabilirmiyim?" Dedim.

"Uyu birtanem." Dedi ve göğsüne daha çok sokulup gözlerimi kapattım...

Mafyanın Bebeği {+18}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin