Mafyanın Bebeği {+18}

•7•

Gözlerimi yakan güneşle uyandığım da uraz yanım da değildi.

Doğruldum ve ayağa kalktım. Banyonun kapısını açıp kafamı içeriye soktuğum da urazın üzerinde sadece bir havlu ile tıraş olduğunu gördüm.

Bana dönüp baktı ve gülümsedi.

"Gelebilirsin." Dediğin de içeriye girdim.

"Yüzümü yıkamak için gelmiştim." Dedim.

"Yıka." Dediğin de hızlıca yüzümü yıkayıp havluya sildim.

"Ben çıkayım." Dedim ve kapıya yöneldim.

Uraz kolumdan tutup yanına çekti.

"Yanımda dur." Dedi.

Ayna dan ona bakarken aslında yüzünde hiç kıl falan olmadığını farkettim.

"Yüzünde hiç birşey yok neden tıraş oluyorsun?" Dedim.

"Vardı." Dediğinde ona dönüp lavaboya yaslandım.

"Görünmüyordu." Dedim.

"Boşver güzelim." Dedi.

Gözlerim karın kaslarına indi. Elimi kaldırıp dokunduğum da elimi tuttu.

"Yapma bebeğim yanarız." Dediğin de gülümseyerek ona baktım.

"Ben gidip üzerimi değiştireyim o zaman." Dedim.

"Tamam güzelim dolapta kullanabileceğin herşey var." Dedi.

"Teşekkür ederim." Dedim ve banyodan çıktım.

Dolaba yönelip açtım giyebileceğim şeyler bakarken uraz içeriye girdi.

"Dışarıda yapalım mı kahvaltımızı?" Dedi.

"Olur." Dedim.

Elime bunları alıp üzerime giydim.

masadaki makyaj malzemeleri ile yüzümü toparlayıp bana uzaylı görmüş gibi bakan uraza döndüm.

"Ne öyle bakıyorsun?" Dedim.

"Bebeğim eteğin yarısı nerde?" Dedi uraz.

"Etek bu kadar." Dedim.

"Ezgiye iş yaptırırsan bu olur zaten."

Uraz söylene söylene üzerini giyerken bende masaya yaslanmış ona bakıyordum.

"Uraz ama yeter artık." Dediğim de bana dönüp üzerime gelmeye başladı.

Önümde durup eteğimin üzerine elini koydu.

"Elim kadar." Dediğin de güldüm.

"Neyse seni kısıtlamıyorum bebeğim bakanı sikerim zaten." Dedi koluna saatini takarak.

"Gidelim hadi." Dedi ve elimden tutup yürümeye başladı.

Beraber aşağı inip evden çıktığımız da yanımıza koşarak takım elbiseli bir adam geldi.

"Günaydın abi nereye gidiyoruz?" Dedi.

"Biz gidiyoruz sen kalıyorsun. Buralar sana emanet." Dedi uraz ve elimden yürümeye başladı.

"O kim di?" Dedim.

"Kardeşim kadar yakın bir korumam sağ kolumda diyebiliriz." Dedi uraz.

Arabanın kapısını açınca bindim ve kapıyı kapatıp oda bindi.

Arkadan bir poşet alıp kucağıma bıraktı.

"Sana aldım." Dedi.

Poşeti açtığım da içinden Samsung Z flip çıktı.

"Teşekkür ederim ama kabul edemem." Dedim geri poşete koyarak.

Arkaya bırakacakken elimi tuttu.

"O senin mina. İtiraz istemiyorum" Dedi.

"Tekrardan teşekkür ederim." Dedim.

"Birşey değil bebeğim." Dedi.

Telefonu alıp poşeti arkaya bıraktım.

"Bebeğim düzgün otur eğilip durma." Dediğin de uraz cropumu düzelttim.

Telefonu açıp bakmaya başladım.

İçine kullanabileceğim tüm uygulamaları indirmişlerdi.

"Geldik." Dedi uraz.

Arabadan indiğimiz de küçük bir yere gelmiştik.

Uraz elimden tutup içeriye yöneltti.

"Hoşgeldiniz uraz bey hoşgeldiniz mina hanım." Dedi yanımıza gelen adam.

"Hoşbulduk koçum biz kahvaltı yapmaya geldik." Dedi uraz.

"Sizi şu masaya alalım." Dedi adam ve uraz tekrar elimden tutup yürümeye başladı.

Sandalyemi çektiğin de oturdum ve urazda karşıma oturdu.

"Çok güzel bir yer." Dedim.

"Evet gelirim arada bir." Dedi uraz.

Telefonu çalınca ayağa kalktı.

"Kıpırdama geliyorum." Dedi ve dışarıya çıktı.

Telefonumu açıp uygulamalara bakmaya başladım.

Bana özel instagram hesabı bile açmışlardı.

Önümdeki sandalye çekilince urazın geldiğini anladım.

"Kimdi o?" Dedim.

"İş yaptığım birisi bebeğim boşver." Dedi uraz.

Kafamı sallayıp dışarıya bakmaya başladım.

Gördüğüm araba ile şokla ayağa kalktım.

"Bebeğim ne oluyor?"

"Uraz babam."

"Şimdi bebeğim sen burada oturuyorsun ve asla dışarıya çıkmıyorsun tamam mı?" Dedi uraz.

Ben hâlâ dışarıya bakarken babamın buraya geldiğini gördüm.

Urazın sesi kulağıma artık uğultu bir şekilde geliyordu....