∞ Jiley ∞

Bölüm 2

~Miley'nin gözünden~
Servis ağır ağır ilerlerken ben hâlâ bizim grup olayını düşünüyordum.Katy kesinlikle haklıydı.Ama taraf tutmamalıydım.Bunları düşünürken servisteki en iyi arkadaşım Jeniffer yanımda belirdi ve:
-Düşünmeni bölüyorum ama GÜNAYDIN,dedi.Ben o 'günaydın'ın etkisindeydim.Sabah sabah nasıl bu kadar enerjikti?Bana neden cevap vermediğimi sormak istercesine baktı.Ben de:
-Günaydın tatlım,deyiverdim.Tatlı bir gülümsemeyle bana birşeyler anlatmaya başladı.Hiçbirini dinlemiyor hâlâ ve hâlâ bizim grup meselesini düşünüyordum.Arada onu dinlemediğimi anlamasın diye 'hıhı,aa gerçekten mi,vay be,ouvv,evet,doğrudur' gibi sözcükler sarf ediyordum.Ama öyle bir yere geldi ki..:
-Sence de ben haklı değilmiyim?!
Atarlıydı ama sözcükleri duymamıştım sadece cümledeki edayı duymuştum ve:
-Vay be inanmıyorum,dedim.
-Sen beni dinlemiyor musun,dedi ben yine duymamıştım ve:
-Hıhı,dedim.Bana sinirli gözlerle baktı.Bakışlarından kendimi alamadım ve:
-Ne oldu,dedim.Biraz alınarak önüne döndü.Bendeyse jeton yeni düşmüştü.Uzun bir 'hıı' çektim ve:
-Bak seni dinleyemememin tek sebebi bizim grup içinde yaşanan bir tartışma,dedim:
-Neymiş bakayım o tartışma,dedi ve ben uzun uzun anlatmaya başladım.Tam anlatmamı bitirip konuşmama noktayı koyduğum anda servisteki yavşakçımız geldi ve beni oturduğum ön koltuktan arkasına dönerek süzdü:
-Vay Miley bugün de çok güzelsin,dedi.Alışkındım yavşamasına bu yüzden birşey dememiştim.Ancak:
-Üff bacaklara bak be,demesiyle sinirlendim ve:
-Siktir lan sümsük,dedim:
-Tamam apla sakinnnn,dedi ve önüne döndü.Biz Jeniffer'la gülüşürken bir baktık okuldayız...
~Justin'in gözünden~
Serviste hep asosyal davranırdım.Tüm servis cephesinin beni görebileceği bir yere oturduğumdan kızlar bana bakıyor,birbirlerine birşeyler fısıldıyor ve gülüşüyorlardı.Bu beni tatmin etmiyor değildi ancak benim gözüm yükseklerdeydi.Aklımdan okulun güzellerini sayarken birden 'Miley' dedi iç sesim.Sahi çok güzel kızdı ama sadece arkadaştık.O bile zar zordu.Bu grupların içerisindeyken arkadaş olmamız Nobel Ödüllük birşeydi.Ama kimse arkadaş olduğumuz bilmiyordu.Çünkü gizli gizli görüşüyorduk.Ben bunları düşünürken Miley'nin servisiyle servisim aynı sokaktan geçti.Ve tam birbirimizn göz hizasındaydık.Kafasını çevirse beni görecekti.Ama o en yakın arkadaşı Jeniffer ile birşeyler konuşuyordu,Beni fark etmesi için türlü türlü şekillere girdim.Ancak beni fark etmedi.'Neyse siktir et' deyip yolu izledim.İstesem bu servisteki kızlardan birini oyuncağım edebilirdim.Ama nedense bugün havamda değildim.Ben bunları düşünürken okul kapısının önünde durmuştuk.Ben tam inerken şanstır ki Miley'nin servisi de gelmişti ve öğrencileri indiriyordu.Gözüm Miley'yi aradı ve,hıh iniyordu.Bugün yine çok güzeldi.Yanına gidip içten bir gülümsemeyle:
-Günaydın,dedim.Beni görmeden önce yüzü asıktı ama benim içten gülümsememle onun da yüzü gülmüştü:
-Günaydın Jus,dedi.Bana 'Jus' demesi hoşuma gidiyordu...
~Miley'nin gözünden~
Okula varmıştık ve servisin kapısı açıldı.Jeniffer'la inip yürümeye başlarken Justin yanımızda belirdi ve o tatlı gülümsemesiyle:
-Günaydın,dedi.Tanrım!Çok tatlıydı.Ben de ona karşılık olarak:
-Günaydın Jus,demiştim.Gülümsemesi derinleşmişti.Biliyordum;ona Jus demem hoşuna gidiyordu.Benim de hoşuma gitmiyor değildi.Bunları düşünürken Jeniffer yanımızdan ayrıldı.Jus'la tek kaldığımızdan dikkat çekeceğimizi biliyorduk ve ayrıldık.Sınıfa doğru yürüyordum ve Katy'yi gördüm.Yüzü normal olarak asıktı.Yanına gidip heyecanlı bir şekilde:
-Günaydınn,dedim.Ben bile bu enerji patlamasına inanamamıştım:
-Günaydın Mil,dedi Katy.Çok sessizdi ve bitkindi.Nedeni belliydi.Ancak ona biraz kafayı takmamasını söylemeliydim:
-Katyyyy!Biraz canlan dostum,ben eski tatlı,enerjik Katy'mi istiyorum,dedim.Ancak yanlızca yüzünde hafif bir tebessüm olmuştu.Sanırsam bu olaydan sonra Zack'le de ufak çaplı bir tartışması olmuştu.Yoksa bu olaydan bu kadar yıpranması imkansızdı,çünkü o güçlü bir kızdı.Ben bunları düşünürken Edebiyatçı içeri girmişti.Bunu herkesin ayağa kalkmasından anlamıştım.Tanrım!Niçin bir düşünceye dalıp gittiğimde hiçbir olayı yaşamıyordum!Justin yan sıramda oturuyordu.O görmemişti ancak ben görmüştüm,Rick ona nefret dolu gözlerle bakıyordu.Tanrım!Niçin ondan bu kadar nefret ediyorlardı?Hâlbuki Jus çok tatlı bir çocuk.Tatlılığının yanında kızları peşinden sürüklemesi yok mu!Neredeyse tüm okuldaki kızlarla en az bir geceliği vardır.O kızlardan olmadığım için kendimle gurur duyuyorum.Ve yine ben bunları düşünürken hoca beni kaldırdı ve:
-Sence nasıl olmalıydı Miley,dedi.Ben düşündüklerimin etkisiyle:
-Efendim Justin,dedim.Aman Tanrım,hocaya Justin demiştim ve tüm sınıf bana bakıp gülmeye başladılar.Justin de bıyık altından gülüyordu.Onu düşündüğümü düşünmesi saçmaydı.Evet onu düşünüyordum ama o bunu düşünmemeliydi.Her ne boksa!Hoca:
-Sessiz olun çocuklar!Evet Bayan Cyrus,cevabı alayım,dedi.Bense hemen bir yalan uydurdum ve:
-Anlattıklarınız çok etkileyiciydi Bay Brown,bence yine aynı şekilde olmalıydı çünkü ne eksik ne fazlaydı yani tam olması gerektiği gibiydi.Edebiyatçı sanırım bana ilk defa büyülenmiş gibi bakıyordu:
-Tebrikler Bayan Cyrus,sözlün 100,dedi.Ben iğneleyeci gülüşümü bana gülenlere doğru tutarken Jus bana kağıt atmıştı.Kağıtta "Okul çıkışı pizzacıya gidelim mi?Hesaplar benden ;)" yazıyordu.Ben de "Olur Jus." yazdım.Zaferle gülümsedi ve kağıdı çöpe fırlattı.Çocuğun her şeyi mükemmeldi!Tabiki basket girmişti ve onun grubundakiler "Oooww" çekti.Öyle öyle böyle böyle teneffüs zili çaldı ve bizim grupla Justin'in grubu sudan bir sebepten kavga etmeye başladı.Sanırsam onlar bile neden kavga ettiklerini bilmiyordu.Derken pencereden dışarı baktığımda Katy'yi ve Jessica'yi arka bahçede yanlız gördüm.Sanırım,sanırım.....
+++++++++++++++++++++++
Eveet daha yayımlamadan en heyecanlı yerinde bıraktım fjskdjkzd çok uzun oldu neyse umarım beğenmişsinizdir.Beğendiyseniz emeğe oy berin lütfen.Okuduğunuz için teşekkürler ^^