truth

302 21 10
                                    

00.02
Ray, Sand'in doğum gününü kutlamak için saati kontrol etti ve saat tam 12yi gösterdiğinde ona sırtını dönmüş yatan Sand'e mutlu bir doğum günü diledi. Sand gözlerinde birikmiş gözyaşlarını sonunda bıraktı ve sesini çıkarmadan ağlamaya başladı, gözyaşları yanaklarından yastığına damlarken gözlerini kapattı.

07.00
Sand ertesi gün alarmı saat yedide ötmeye başladığında bu sefer diğer günlerin aksine hemen yataktan kalkabilecek gücü olduğunu hissetmiyordu. Yine de kalktı ve yanında Ray'in olmadığını gördüğünde ne düşünmesi gerektiğini bilemedi. Odasından dışarı adımladığında Ray'i koltukta oturmuş elindeki içki dolu bardağı sallar halde buldu. Tüm gece uyumamış gibi duruyordu, gözleri ve burnu hafifçe kızarmıştı. Sand onun da ağladığını tahmin etti.

Ray kafasını kaldırıp Sand'in oturma odasının girişinde dikildiğini gördü, eli ayağı birbirine dolaştı. Boğazını temizleyip telefonuna uzandı ve telefonuyla ilgileniyormuş gibi yapmaya başladı. Sand bir şey demeden önünden geçti, banyoya girdi. Yüzünü yıkarken gözlerinin şişmiş olduğunu fark edip birkaç küfür savurdu. Banyoda işi bittiğinde kahvaltı hazırlamaya yöneldi. Ray onun peşinden gidip gitmemek arasında oldukça kararsız kalmış ve sonuç olarak onu takip etmişti.

"Günaydın..." Ray Sand'in yanında durup mutfak tezgahına yaslanırken boğuk sesiyle konuştu.

Sand ona kafa sallamakla yetindi ve kahvaltı hazırlamaya başladı. Ray hala Sand'in ona bir şeyler söylemesini ya da sormasını bekliyordu. Bir şeyler yapmasını istiyordu. Ama Sand'den hiçbir tepki alamadı ve hayal kırıklığı ile kısaca ona veda edip mutfaktan, evden ayrıldı.

07.24
Bir taksiye atlayıp evine giden Ray ilk iş olarak kendini banyoya attı. Suyu ılık bir şekilde ayarlayıp küvete oturdu ve gözlerini kapatıp onu boğmaya başlayan düşüncelerle tekrar ağlamaya başladı. Boston'dan nefret ediyordu. Artık neredeyse aklına hiç gelmeyen Mew'den bahsedip sonunda bulmaya yakın olduğu mutluluğu mahvetmiş olmasına dayanamıyordu.

Ray küvette ne kadar kaldığından emin değildi ama elleri buruşmaya başladığında sudan çıktı, havluya sarıldı. Biraz daha ayılmış hissediyordu, temiz kıyafetler giyip bir bardak su içti. Tekrar bara gidip içmeye başlaması için erkendi. O bara Sand'in olmadığı saatler dışında gitmesi için bir sebebi de yoktu. Evinde içki doluydu. Belki de tekrar onu görmeye gidene kadar evde içebilirdi. Kendi kendine olumsuzca kafa salladı. Sand ile sarhoş bir şekilde konuşmak istemiyordu. Biraz uyumaya karar verdi.

13.21
Uyandığında okula gitmesi gerektiğini ve geç kalmak üzere olduğunu fark etti. Projeleri hakkında sunumlarına kadar orada olması gerektiğinde üstüne hızlıca çeki düzen verdi ve evden çıktı.

Yol boyunca aklında Sand ile arasını nasıl düzeltebileceği hakkında düşündü. Pek fazla fikri olduğu söylenemezdi, Sand'e karşı dürüst olmak en mantıklı seçenekti.

13.39
Ray sonunda okula vardığında başının dönüyor olmasını umursamadan koşarak sınıfa geçti ve yetiştiği için rahatlamış bir nefes verdi, Mew'un yanındaki yerini aldı. Profesör daha yeni giriyordu, onlardan önce birkaç kişi daha vardı bu yüzden yeni düzenlemelerle ilgili neler olduğunu öğrenmeye çalışırken Cheum ile konuştu. Normalde hiç umurunda olan konular değildi ama Sand'i düşünerek daha çok üzülmesin ve kafası dağılsın diye böyle bir çözüm bulmuştu. Cheum onun bu haline biraz şaşırmış olsa da arkadaşının önüne birkaç yaprak sayfa uzattı, okumasını söyledi. Ray başındaki ağrıya rağmen yazıları dikkatlice okudu.

Sıra onlara geldiğinde arkadaş grubu tahtanın önüne geçti, her zaman olduğu gibi konuşmanın çoğunu Mew halletmişti. Ray Boston'dan tarafa bakmamak, ona saldırmamak için oldukça çabalıyordu. Sunum bitiminde diğerlerinin yüzüne bile bakmadan yerine geçti. Ders sona erene kadar ayağını salladı ve dünkü olanları aklına getirememeye çalıştı. Yan tarafında o çok bilmiş gülümsemesi ile oturan Boston yüzünden pek başarılı oluyor sayılmazdı. Derin bir nefes aldı ve ders sonlandığında onunla konuşmaya çalışan Mew'e dikkat etmeden kampüsün bahçesine gitti. İnsanlar gülüşüyorlardı, eğleniyorlardı. 

not just friends, sandrayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin