MAYA 'DAN:
Bu ses de ne ya? Ah. Tavuk sesli alarmım. Gıdaklamaktan başka işi yok ki. Elimi sağ tarafıma attım ve alarmın kafasına vurdum. Sonunda susunca derin bir 'oh' çektim. Elimle gözlerimi ovalamaya ve yavaş yavaş açmaya başladım. Duvar saatine baktım ve saat daha 09:38 di. Bugün Türkiye ' ye dönüyorduk. Annem, babam vefat ettikten sonra bu ülkede daha fazla kalmanın bir mantıklı yanının olmadığını, Türkiye ' ye gidip orda hem psikolojimizi, hem de işimizi düzeltebileceğini söyleyince kabul etmiştim. Bunlardan başka bir de Erdem 'i çok özlemiştim. Onu babamın aniden ülkeden gitmemiz gerektiğini söylediğinde ne ona, ne de arkadaşlarıma söyleyememiş ve vedalaşamamıştım. Ki sürekli onunla oyun oynadığımdan dolayı oyuncaklarım da onunla birlikte kalmıştı.
Kapım tıklatıldı.
-Geel.
Annem içeriye önce kafasını uzattı.
-Günaydın meleğim.
Şu bana olan gülüşü hiç mi değişmez bir kadının? Onu çok seviyordum. Esneyerek cevapladım:
-Günaydın annelerin bir tanesi.
-Hadi bakalım kalk uykucu. Ben sabah 7 ' den beri ayaktayım. Uyku tutmadı. Sana kalsa öğlene kadar uyursun zaten.
-Yaa annee. Ona bakarsan sen de öylesin? Alarmını erken kurmuşsun ve hergün aynı saatte kalkıyosun zaten alışkınsın banane.
-Tamam hayatım tamam öyle olsun.
Kıkırdadı. Sonra devam etti.
-Hadi hadi kalk yataktan bakıyım. Hazırlan aşağıya gel, kahvaltımızı edelim. Saat 13:00 da uçağımız kalkıcak.
-Tamam annecim geliyorum sen in.
-Hadi canım çabuk ol.
-Taamaaam.
Annen böyle uzatarak söyleyince fazla üstüme gelmeyip kapayı kapatıp aşağı inmeye başladı. Ben de son kez yatakta esnedim ve örtüyü ayağımla topaklayıp yatağın üstüne attım. Ayağım yere değince az da olsa üşüdüm. Çünkü gece klimayı açık bırakmıştım. Klimaya doğru eğildim ve sol tarafına monte edilen kumandayla kapattım. Kapıdan çıktım ve yan tarafımdaki banyoya geçtim. Klasık diş fırçalama, banyo, bakım kremleri filan derken işim bitti ve çıktım. Bornozumu alıp giydim ve kuşağını bağlayıp çıktım banyodan. Odama doğru hızlıca geçtim ve kendimi kocaman olan gardrobumun önünde buldum. Valizimi dolaptan aldım çıkarttım ve içindekilerden koyu krem renginde salaş bi kazak çıkarttım. Buralar serin ama Türkiye sıcaktır eminim. Altıma da dar kot pantolon giydim. Vanslarımı giydim ve boynuma uzun bir kolye astım. Saçlarımı elimle düzelttim ve eyeliner çekip maskara sürdüm. Eşyalarımı tekrardar valize tıktım ve aşağı koşa koşa indim.
-Anneee.
Ben merdivenden bağırarak iniyordum.
-Aay kızım azıcık sessiz olsana. Nerden buluyosun bu enerjiyi sabah sabah anlamıyorum ki.
Valizi kapının girişine koydum ve mutfağa koşup annemin boynuna sarıldım. Kocaman bir öpücük bıraktım yanağına. Ocak başında da yumurta pişiren Selin ablanın da yanına gittim ve kocaman öptüm onu da. Yanaklarını sıkmaya başladım.
-Oyy şirinem benim uyyy çuk mu şurunsun suun.
Dudaklarımı büzerek konuşmama ikisi de güldüler. Annem "deli kız" dedi ve yemeğine döndü . Ben de oturdum hemen yemeye başladım.
Kahvaltı bitince saate baktım. 12:26 gösteriyordu. Annem seslendi:
-Kızım hadi kalk kalk geç kalıcaz.
Ağzıma attığım zeytinin çekirdeğini çıkarıp alel acele kalktım masadan. Annem ayakkabısını giyiyordu. Ben önceden giymiştim. Valizimi alıp çıktım. Annemle taksiye bindik.
Tam saatinde uçağa yetiştik ve bindik. Valizlerimiz yerleştirildi. Annemle arka arkayaydık. Cam kenarını severdim o yüzden ikimizin ki de cam kenarı olsun diye arka arkaya almış. Yerime geçip oturdum ve kemerimi bağladım. Şimdi o gıcık hostesler söylenmesin diye. Kafamı koltuğa dayadım ve aşağı bakmaya başladım. Sağ tarafıma biri oturdu. Sağıma dönüp baktım ve ne?! Hadi canım ya bu nerden çıktı şimdi?
÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷
( Kimi gördü acaba? Bu arada vote ve yorumlarınızı bekliyoruz. Iyi okumalar.)
Yazarlarınız:
- Black48 ve MelikeSonmezz -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluktan Kalan Aşk
Teen FictionBabasının ölümüyle Türkiye 'ye - küçüklük aşkına - kesin dönüş yapıcak Maya. Annesi Hale hanım kızının psikolojisi iyileşsin diye hala sevdiğini bildiği Erdem 'in okuluna, hatta aynı sınıfa koyar kızını. Bu iki delinin aşkına şahit olmak isterseniz...