Yerime geçip oturdum ve kemerimi bağladım. Şimdi o gıcık hostesler söylenmesin diye. Kafamı koltuğa dayadım ve aşağı bakmaya başladım. Sağ tarafıma biri oturdu. Sağıma dönüp baktım ve ne?! Hadi canım ya bu nerden çıktı şimdi?
************************************************
Çok şaşırmıştım. Hatice teyze neden burda olsun ki?-Hatice teyzee?
Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Sırıtıyordum ama açık kalmıştı. Bana dönüp baktı dik dik önce. Sonra güldü şirinem.
-Anaaa guzuum yavriiim.
Hemen kocaman açtı o sıcacık kollarını. Hatice teyze babamın mahallesinin en dedikoducu ama en pamuk ninesidir.
-Canımın içii. Çok özledim seni teyzeeem.
Bana daha da sıkı sarıldı.
-Eşşek sıpası seni. Ben de özledim seni yavrıım.
Sonra yanındaki bastonla kafama bir tane indirdi.
-Hımm. Hala sopaya karşı sağlam bu kız. Dövmeyi özlemişim seni.
-Hah! Ben de o baston kafama ne zaman inecek diye düşünüyordum. Mübarek tahta mı, demir mi belli değil teyzem ya.
-Hahaha. Olsun yavrıım kızını döğmeyen dizini döğer.
Böyle konuşmasına bayılıyorum bu kadının. Ellerimi yanaklarına koydum mıncıklamaya başladım.
-Uuy uuy şürünöm kuzmuş mu bunuuu uuy.
Diyordum bir yandan. Annem ise bizi gülerek izliyordu. Elime şaplattı Hatice teyze.
-Sus kız. Çık çık çık. Terbiyesiz seni. Hala şımarıksın gos goca kık oluksun bir de.
Ah şu şiveli dili. " Isırabiliyoz mu? " diye sormak istedim. Ama olmaz şimdi yazık kadına. Hah. Durun tanıtayım. 58 yaşında, kapalı, gözlüklü, tombul ve sarışın mavi gözlüydü teyzem. Mahallede dedikoducu, en.uzun menzilde terliği fırlatan ve bastonuyla kafa yaran bir teyze olarak bilinirdi.
-Tamam teyzem tamam da hayırdır? Bu uçakta ne işin var?
-Benim böyük oğlan var ya? Ingiltere ' ye okumaya geldi. En güçük oğlum senin gibi lisede zaten. Yakışıklı da ha.
Omzumu omzuma vurdu sonra göz kırptı. Allah 'ım ya. Ölmeyi unutmuş kadın hala oğlun yamamaya çalışıyor. Şirin falan ama bazen ciddi anlamda canımı sıkıyor.
Uçak kalkmaya başladı. Kemerlerimizi bağladık ve.yüksek sesle kalkışa geçtik. Havada olduğumuzu pencere dışından görünce kafamı dışarı tarafa çevirdim. Küçüklüğüm aklıma geldi. Oyun oynayışım, Erdem...Acaba şuan nasıl? Beni özlüyor mudur acaba? Ya da beni unutmuş mudur?...
Bunları düşünürken uyuyakalmışım. Yandan biri dürtüyordu beni.
-Annee ya beş dakika daha.
Bunu dedikten birkaç saniye sonra kafama bir baston darbesi aldım. Allah canını almasın senin Hatice teyze! Yardım kafamı be gülüm.
-Kak kız. Geldik yörü inicik daha.
Annem de gelmiş bizi film izler gibi izliyordu. Ters ters baktım ona.
-Hadi kızım. Inelim de eve yerleşelim. Okulun açılmasına 2 gün kaldı zaten sana forma alıcağız daha.
Ellerimle gözlerimi ovdum ve açtım. Kollarımı yana doğru gerdim ve esnedim son kez. Bir anda kalktım ve.bizimkilerin arkasına gittim. Annem valizleri dışarı çıkartmış. Benimkini aldım elime. Havaalanının dışında bekleyen taksiye bindik üçümüz. Biz her evi geldiğimizde kaldığımız yerde kalcaktık. Hatice teyzenin yan evi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluktan Kalan Aşk
Novela JuvenilBabasının ölümüyle Türkiye 'ye - küçüklük aşkına - kesin dönüş yapıcak Maya. Annesi Hale hanım kızının psikolojisi iyileşsin diye hala sevdiğini bildiği Erdem 'in okuluna, hatta aynı sınıfa koyar kızını. Bu iki delinin aşkına şahit olmak isterseniz...