SONSUZLUK PARADOKSU

8. "Doğrunun Arkasına Saklanmış Hata."

İyi okumalar!!! Yorumları ve oyları unutmayalımmm.

Skyfall, Adele
Karbeyaz, Sertab Erener
Romantic Homicide, D4vd

8. Sayı - Doğrunun Arkasına Saklanmış Hata

"ben garip bir kadınım... benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeye tahammül kalacaksınız... çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır. hulasa arkadaş olduğum kimseler için pek müziç ve anlasılmaz mahlukum..."

— kürk mantolu madonna

4 saniye nefes al. 7 saniye tut. 8 saniye de ver.

Eskiden yaptığın gibi. Tekrar. En baştan. Sakinleşene kadar. Tırnaklarımın hilal izlerini avuç içimde bırakmayı kesene kadar. Sıktığım dişleri gevşetene kadar. Meva ile olan göz temasımı kesene kadar. Miraç elini kolumdan çekene kadar.

Gözlerimi sıkıca kapattığımda Meva ile olan göz temasımız kesilmişti.

4 saniye nefes al. 7 saniye tut. 8 saniye de ver.

Elinin kolumda, karşımda Meva'nın olduğunu bildikçe sinir katsayım azalmak yerine artıyordu. Sıkıca kapattığım gözlerimi açıp Miraç'a döndüm. Dişlerimi birbirine bastırıp konuşurken sesim haddinden fazla sert çıkmıştı.

"Miraç şu elini kolumdan çek."

Yüzünde hiçbir ifade yoktu. Ne düşündüğünü anlayamıyordum. Tek düşündüğüm buradan bir an önce ayrılmaktı.

Şaşırmış mıydı? Bir şeyi gizleme çabası nedendi? Beril de biliyordu. Beril nereden biliyordu? Allak bullak olmuştum. Meva'ya bakmamaya dikkat ederek Beril'e döndüğümde dişlerimi sıkmaktan çenemin ağrıdığını hissediyordum.

Kaşlarını çatmıştı, bakışları üçümüzün arasında dolaşıyordu. Yüzümdeki ifade her nasılsa gördüğü an yanıma doğru gelmeye başladı.

"Sezen ne oluyor?"

Nefes almakta zorluk çektiğimi hissediyordum. Aklımın karmakarışık olduğunun da farkındaydım ama şu an takılı kaldığım nokta hala elini çekmeyen Miraç olmuştu.

"Şu elini çek."

Kendim de çekebilirdim ama onun çekmesini istiyordum. Şu an olduğum durum tüm algılarımı kapatmış gibiydi. Olay büyük bir şey olsa da olmasa da bana hissettirdiği çok büyüktü. Sadece uzaklaşmak istiyordum.

İçime derin bir nefes çektiğimde her şey üst üstüme geliyordu sanki. Meva'ya geri baktığımda hızla inip kalkan göğsüme bakıyordu. Dudaklarını birbirine bastırmıştı. Oradan bakınca zavallı gibi mi duruyordum?

Nefesim yetmiyordu, ne kadar hızla alsam da yetmiyor gibi geliyordu. Görüş açım kapandığında elimi sıkışmış gibi hissettiğim kalbime bastırmıştım. Önümü kapatan kişinin kim olduğunu vücudundan anlayamacak kadar şuursuzlaşmıştım. Başımı kaldırıp baktığımda Miraç bana görüş açım bulanık olduğu için yüz ifadesini görememiştim. Gözleri hızla vücudumu tararken kaşları çatılmıştı. Hızla inip kalkan göğsüme bastırdığım elimi ve yumruk yaptığım elimi de fark etmişti.

En sonunda tekrar gözlerime baktığında yumruk yaptığım elimi tuttu. Aralamaya çalıştığı an daha fazla güç uygulasam da onun için aralamak zor olmamıştı. Dudaklarının arasından kısık sesli altında uyarı anlamı yatan bir mırıldanma çıkmıştı.