Aynada kendime ufacık bi göz atıp tekrar ağlayan Meryeme göz devirdim. "Görende ölüme gidiyoruz sanıcak!" kolumu cimcikleyip hıçkırıklarının arasından konuştu. "Deme öyle duygulandım bin yılda bi kere.. Büyümüşsün ya.. Bak gene ağlicam"
Bitmeyen ağlaması artınca, ufak tebessüm ettim. Evleniyodum ben Vera Yeşil artık Vera Soylu olacaktım. Ay duygulanmadımda değil. Neyse ağlayamam bi ton makyaj parası verdim şimdi. "Ay erkeklerde ne gecikti ya!" deyip isyan ettiğim sırada korna sesi duyulunca başımı yukarı kaldırıp "sonunda Allah'ım şükür sana"
Diyerek ayaklanıp çıkışa yöneldim. Ay kalbim niye bu kadar hızlı atıyorsun sen! Görende ben değil sen evleniyorsun sanıcak. Ay iyice gevezeledim neyse yürü Vera yürü!
Dışarı çıktığımda Süleyman kocaman gülerek önümde duruyordu. Beni görünce gülüşü solmuştu. Ay bu kesin makyaj yüzünden soğudu benden! Ama ben dedim yapmayalım şu makyajı diye pf.
Yutkunduğu inip kalkan ademcik elmasından belli olmuştu ki, hemen başını eğdi aşağıya. Makyajı kıskanmam normalmidir? Neden şu an bana değil makyaja aşık olduğunu düşünüyorum!
Sakin ol Vera sakin ol Vera! Merdivenleri inip arabaya bindiğimde artık düğün salonuna gidiyorduk. Heycan yaptım bakın gene! Ben düğünden sonra nereye gidecektim bu arada? Galiba Süleyman için aldıkları eve gidecektik.
Olur mu ki şimdi baş başa kalmak falan hani.. Ay sakin ol Vera! Bir süre sonra salonun önünde durduğumuzda ilk Süleyman inmişti ardındanda ben. Büyük bi salon değildi çok şaşalı olsun istememiştim.
Süleyman ile salonun başındaki masaya oturduğumuzda, şahitlerimizde gelmişlerdi. Süleymanın şahidi Zübeyir ve abisi benimkide Meryem ve Ufkuydu. Herkes yerini alırken kalbim küt küt atmaya başlamıştı.
Sakin Vera sakin ol! Yahu bu gün nede çok sakin ol Vera demişim!
Bir süre sonra düğün işleri falan hallolunca masada oturup parmağımdaki tek taş minik yüzüğe baktım. Gülümseyerek yanımdaki adama döndüğümde artık karşımda nişanlım değil kocam vardı.
Süleymanda kocaman gülümseyip gözünü kapatıp açtı. Meryem koşarak yanıma gelince gözlerimi devirdim. "Vera bi gelsene!" dediğinde Süleymana baktığımda başını sallamıştı.
Kalkıp Meryemi takip ettim. "Çantam kayboldu benim.." dedi mırıldanarak.
"Ne vardı çantanda?"
"Kimliğim banka kartım telefonum!" dedi telaşlı ve ağlamaklı sesi ile. Yahu kim görse bu kızı 23 değil 17 yaşinda sanıcak!
Yanımıza Zübeyir gelince, bana baktı merakla. "Noldu gelin hanım?" dedi alaylı ses tonu ile göz kırparak. "Hiç ya Meryemin çantası kaybolmuş" dedim.
Umursamıyorum değil kim benim düğünüme gelip hırsızlık yapmaya cürret ederdi ki! "Hay Allah.. Kamera kayıtlarına baktınız mı?"
"Çalan.. Kaçmıştır ki.." dedi Meryem bi hıçkırık koparıp. Of gene ağlamaya başladı. Yahu bi olaysız günüm olsa şaşardım! Düğünümde bile Rahat yok bana!
"Ha oda doğru.. Karakolamı gitsek.. Düğünü mahvedeni bi bulayım var ya" dedi Zübeyir yumruğunu sıkıp.
"Senden önce ben geberteceğim" dediğimde yav hehe der gibi başını ve elini salladı. 26 yaşındaki adamın hareketlerine bakın sayın seyirciler.
Süleyman meraktan yanımıza gelince bana ve Zübeyire bakış attı. "Noldu?"
"Meryemin çantası çalınmış"