"Yoongiii uyanınnn!" Yataktan fırladığım gibi bağıran Seokjin hyunga ardından Jimin'e baktım. Gözleri korkuyla açılmış Seokjin hyunga bakıyordu.
"Kalkın hadi kahvaltı yapacağız." Jimin'i kızgınlık da iken asla aşağı indirmezdim. 3 tane Alfa vardı aşağıda. Hepsine güveniyordum ama kendilerini tutamayabilirlerdi.
"Hyung gidecek miyiz aşağıya?"
Seokjin hyung odadan çıkmıştı."sen istersen ineriz Jimin-ah" zorlamak istemiyordum. "Hyung,gitmesek olur mu?" Gülümseyip onu onayladım.
"O zaman sen bekle güzelim,ben hemen kahvaltımızı getirip geliyorum."
Başını olumlu anlamda sallayınca yataktan kalkıp odadan çıktım ve mutfağa indim. "Jin hyungg Jimin gelmek istemiyormuş yemeklerimizi alıp gideceğim benn"
"Hayırdır niyeymiş o?"
"Hyung şimdi Jimin kızgınlığa girdi, büyük ihtimalle de ağrısı var. İstemiyor ve bende sevgilime yemek götüreceğim"
Bana garip bir bakış atıp "tabaklarınıza yemek koydum onları tepsiye koyup götür" hızlıca masadan tabaklarımızı alıp hızlıca tepsiye koydum.
Immm acaba Jimin'in en sevdiği meyve suyundan var mıydı ki? Bakmam gerek.
Buz dolabını açıp kontrol ettim, gördüğüm meyve suyuyla gülümseyerek meyve suyunu aldım ve bardağa doldurdum. Bardağı da tepsiye koyup odaya çıkmaya başladım.
Kapıyı dirseğimle açıp "ben geldiiimm." Diyerek içeriye girdim ve kapıyı geri kapattım. Jimin sırtını yatak başlığına yaslayıp yanına oturmamı bekledi.
Yanına oturduğumda tepside göz gezdirdi. Meyve suyunu görünce "OHA EN SEVDİĞİM" diye bağırdı.
Jimin'i en küçük şeylerle bile mutlu edebilirdiniz. En küçük şeylerle mutlu olması ona daha çok hediye almaya itiyordu beni.
Kıkırdayıp"evet en sevdiğin" dedim. Hızlıca kollarını belime sarıp sıkıca sarıldı. Saçlarının arasına öpücük kondurup tek elimle tepsiyi tutarak diğer elimle saçlarını okşadım.
"Hyung seni çoook seviyorum, böyle kooocaman" Ahh bir gün kalpten gidecektim. "Bende seni çoook seviyorum bebeğim, kocaman."
Yanakları kızarmaya başlamışken"hadi bebeğim kahvaltımızı yapalım,sonra ne istersem onu yaparız."
*** Jimin'le beraber kahvaltı yapmıştık,tam tepsiyi geri aşağıya götürmek için kalkacağım sırada Namjoon kapıyı tıklatmıştı.
"Hyung, yarım saat sonra uçağımız var"
Başımı olumlu anlamda salladım "kaç gün kalacağız hyung?"" 5 gün üst üste konserlerimiz var Jimin" ikimizde Namjoon'u onaylayınca odadan çıktı.
"Hyung aynı odada kalalım mıı?"
Tatlı tatlı soruşuna karşı kıkırdayıp "tamam Jimin-ah, aynı odada kalalım" Dedim. Ellerini çırpıp kucağıma çıktı. "Seni çook seviyorum hyungg, koocaman. "
"Bende seni çook seviyorum bebeğim"
*** Kalacağımız otele gitmiştik ve oda kartını alıp Jimin'in çantasını aldım. Beraber asansöre yürürken diğerleri de bizim arkamızdan geliyordu. Asansör odamızın olduğu katta durduğunda Jimin;
"Hyung zaten her şeyimizi sen taşıyorsun,bari çantamı ben taşıyım" Diye mırıldanınca "olmaz Jimin-ah kızgınlığın daha bitmedi"
(Kızgınlık kaç gün oluyor bilmiyorum ama benim yazdığım 7 gün olacak)