kizlar selammm
dovmeyle ilgili pek bi bilgim yok, yuzeysel yazip gectim kusura bakmayin😭😭
hata varsa kusura bakmayin!!
###
jeongguk, yaptığı dövmeden sonra kapıdan çıkıp giden ikiliyi izledi.
on sekiz yaşında bir çocuk annesiyle birlikte dövme yaptırmaya gelmişti. her canı acıdığında annesi onunla konuşmuş, destek olmuştu. böyle anneleri ya da babaları görünce içinde bir şeylerin kırılmasına engel olamıyordu.
çünkü onun ailesi hiçbir zaman böyle olmamıştı.
o ailesinin evine adım bile atmamıştı, ne düşünüyordu ki? ailesinin her kararında ona destek olacağını mı? evet, tam olarak öyle düşünüyordu.
hiç değilse birazcık sevgi.
geceleri korktuğunda annesi ve babasının arasına hiçbir zaman girememiş, huzurlu aile ortamını öğrenememişti.
babaannesiyle, annesi ve babasının evinin hemen yan tarafında küçük bir oda ve mutfaktan oluşan o evde kalmıştı. babaannesi ona sahip çıkmış, her şeyiyle ilgilenmişti.
annesi yaptığı yemeklerden bir kaşık bile ona vermezken babaannesi onu kendi çocuğu gibi büyütmüş, sevmişti.
babası onu bahçe hortumuyla döverken kenarda hiçbir şey yokmuş gibi izleyen annesi değil de babaannesi anne olmuştu ona.
sırf o yemesin ya da içmesin diye yiyecek ve içecekleri saklamıştı.
hiçbir zaman onlara anne ve baba diyememiş, hep isimleriyle hitap etmişti.
bu yüzden belli bir yaşa kadar kimseye sevgisini gösterememiş, duvar gibi suratıyla gezmişti. arkadaşları onu bugünlere getirmişti. onlar sayesinde sevginin ne olduğunu öğrenmişti.
en önemlisiyse, sevmeyi öğrenmişti.
arkadaşları ona kardeş olmuştu.
"diğer seans on beş dakikaya başlayacak." dedi yanındaki çalışan.
"jimin'in randevusu yaklaşıyor, değil mi?"
"evet."
"kahvemiz var değil mi?"
çalışan olumlu mırıltılar çıkararak başını salladı ve arka tarafa gitti.
jeongguk ise bu sırada düşünüyordu.
tanrının ondan nasıl nefret ettiğini, hayattaki şanssızlığı ve daha birçok şeyi. böyleydi jeongguk, karamsar. sürekli düşünür, kendi içinde yaşardı her şeyi. içten içe kendini yer, bitirir.
insanlar onu anlayamazdı. akıllarından tek geçirdikleri şey, 'neden bu kadar sert biri?' olurdu. onunla konuşmaya yeltenmezler, uzak dururlardı. hala daha düşünürdü nasıl arkadaş edindiğini.
neşeli kişiliği sadece sevdiği insanların yanında ortaya çıkardı nadiren de olsa. en çok mutlu olması gerektiği kişinin yanında, ki bu lena oluyordu, bile mutlu hissetmiyor; sürekli bazı şeyleri sorguluyordu. lena'yı seviyorsam neden yanında mutlu değilim, diye düşünüyordu.
