Yağmur nihayet durdu ve damlayan suyun sesi evin içinde yankılandı. İkisi de yorgunluktan mışıl mışıl uyuyorlardı.
Soğuk gece meltemi perdelerin arasından estiğinde Akaza'dan hafif bir sızlanma duyuldu.
Parlak bir gülümsemeyle ona doğru koşan bir kızın bulanık bir görüntüsü geldi, sonra sahne bir anda kanlı bir manzaraya dönüştü. Yaşlı bir adam ve kadının bedenleri, odada sert ve cansız bir şekilde, hiçbir nefes alma belirtisi olmadan yatarken görülüyor. Orada durdu, gördüğü manzara karşısında gözleri büyümüştü.
Ne kadar kötü! Koyuki-chan ve babası zehirlendi! "diye sesler tüm alanda yankılandı.
Akaza yavaşça kadının bedenine yaklaştı ve onu canı gönülden tuttu.
"Koyuki" diye sızlandı.
Sahne yeniden zifiri karanlık bir arka plana dönüştü. Sadece ona dik dik bakan bir çift kırmızı göz görünüyordu, "Akaza, daha güçlü olmak istemedin mi?"
Aniden uyandı, alnında boncuk boncuk terler oluşmuştu. Bu bir uyarıydı, iblis kralın yaptıklarından dolayı öfkeli olduğunun bir işareti.
y/n da uyandı ve dehşete düşmüş ifadesini taradı. Onu ilk kez bu halde görüyordu.
"Sorun ne? İyi misin?"
"Uhhh hayır bir şey değil, sadece bir kabus" diye yanıtladı ve alnına bir öpücük kondurdu.
Yatağa uzandılar, derin bir uykuya dalmıştı ama onun için değildi. Onun yüzünden ölebileceğinden endişeleniyordu.
Şafak söküyordu ve Akaza güneş doğmadan oradan ayrılması gerektiğini biliyordu. Yavaşça onu kendine çekip alnından öptü.
"Yakında görüşürüz," diye fısıldadı kulaklarına, hafifçe kıvranırken.
Akaza ayrılırken hâlâ derin bir uykudaydı.
Çok geçmeden güneş doğuyor ve perdelerin arasından doğrudan ona doğru gelen güneş ışınları doruğa çıkıyor. Uyanıktı ve esnemeye başladı. Dün geceden beri vücudunun her yeri ağrıyordu.
Dağınık çarşaflara baktığında dün geceki buharlı sahneyi hatırladığında ağzının kenarında küçük bir gülümseme oluştu. Ayağa kalktı ve aynanın önünde durdu, parmaklarını Akazanın öpücük bıraktığı yerde gezdirdi.
Ona deli gibi aşıktı.
Sevdiği birinin bir iblis olduğu ancak On İki Kizuki arasında güçlü bir iblis olduğu gerçeğini tamamen görmezden geliyordu.
Normal bir çift gibiydiler. Çalıntı öpücükler, gece yürüyüşleri ve neredeyse her şeyi birlikte yapmak. Mükemmel bir hayat planlamışlardı.
Ancak onların fantezilerinde mutluluk uzun sürmez.
