COMFORTABLE LAP • TAEKOOK +18

0

Haiii, ben geldiim. Şu son sıralarda yeni şeyler yazma isteğim var ve en son kurguladığım povumu mini, çerezlik bir fice çevirmeye karar verdim :')

Buraya fice başladığınız tarihi alabilirim! Xx

+++++

Basketbol topunu sektirerek yanıma gelen Mingyu'nun omzumu dürtükleyişini fark ettiğimde mest olmuş bir şekilde mırıldandım.

"Şu oturuşa şu asalete bak..." Kolunu omzuma atıp üstüme abanarak baktığım yere doğru bakışlarını çevirdiğinde kolunu itekleyerek karnına sert olmayacak bir şekilde yapıştırdım. "Bakma lan sen."

"Karar ver lan, az önce bak dedin." Sol elinde tuttuğu basketbol topuna vurarak elinden düşürmesini sağladım. Bu esnada bakışlarım birkaç saniyeliğine de olsa Taehyung'tan ayrılmıştı.

Mingyu küfrederek yerde sekerek uzaklaşan topun peşinden fırladığında bakışlarımı beni hipnoz eden Taehyung'a çevirince iç geçirdim.

Beyaz gömleğinin manşetlerini dirseklerine kadar katlamış, göğsüne kadar da düğmeleri açıktı. Yanık teni beyaz gömleğinin içinde daha da açığa çıkmıştı.

Bankta yaylanırcasına otururken, bir yandanda siyah güneş gözlüklerinin altından ne yöne baktığı bile belli değilken sigarasını tüttürüyordu.

"Bir smoke kiss istediğimi söyleyip kucağına otursam çok mu hızlı gitmiş olurum?"

Mingyu basketbol topunu yakaladığı gibi koltuk altına alıp önüme geçip manzarama engel olurken başını beni onaylarcasına salladı.

Oflayarak başımı çevirip bir adım yana kayarak Taehyung'u yeniden görmeye çalışırken, "Ama çok hoşlanıyorum." diye başlayıp karaları bağlamış bir şekilde dudaklarımı şişirdim.

"Adım da atmıyor ki, beni tanımıyor bile kesin..." diye devam ettiğimde Mingyu'nun bakışları ben ve Taehyung arasında mekik dokurken parmağını şıklattı.

"Flörtöz davran, onu tavlamak istiyorsan önce ilgisini çekmelisin." dediğinde bakışlarımı ona çevirip dişlerimi çıkartıp sesimi incelterek taklidini yapıp sözlerini tekrarladım.

"Kolay mı lan? Ne zaman konuşmak için yanına yaklaşmak amacıyla cesaretimi toplasam bir bok çıkıyor!" diye huysuzca sıktığım dişlerimin arasından homurdandım.

En son ki olay aklına gelmiş olmalı ki başını önüne eğerek kıkırdadı. "Ha doğru, en son karton bardakla viski götürüp onunla konuşmaya kalkıştığında kafana basketbol topu atılmıştı."

Bana bu olayı hatırlattığı için öfkem anında zirveye tırmanırken burnumdan soluyarak omzuna vurup onu patakladım. "Mingyu, bak hatırlattın daha bir sinirlendim şimdi."

"Of elin çok ağır lan, kolum koptu." diye hayıflandığında pişkince sırıttım. Kolunu sıvazlayarak yüzünü buruşturmaya son verip söze atıldı. "Git ve yanına otur, adım atmasını beklersen başkasına kaptıracaksın."

"Sus ya, ağzından yel alsın. Hem onun yanına bir tek ben yakışırım." diye homurdandım göğsümü şişire şişire böbürlenerek.

"O zaman bir şeyler yap Jungkook." dediğinde bıkkınlıkla ofladım. "Ne yapacağım Mingyu?"

Bakışlarım sigarasını bitirip bankın yanındaki çöp kutusunun üstüne bastırarak söndüren Taehyung'tan ayrılıp Mingyu'ya döndü. "Çok basit." dediğinde gözlerim şüpheyle kısıldı.

"Ne hinlikler geçiyor aklından acaba?" diye soluduğumda kahkaha attı.

"Ben seni direkt Taehyung'un kucağına itip düşüreyim, yanlışlıkla yapılmış süsü verelim sonrasında hazır kucağındayken flörtleş işte."