Ona döndüğümde hiç beklemediğim bir atakta bulundu. Dudaklarıma kapandı...
Anın şoku ile gözlerim sonuna kadar açıldı. Belimdeki elleri o kadar sıkıydı ki kıpırdayamıyordum. Ondan asla beklemediğim bir ataktı. Dudakları dudaklarımı ezercesine karşılık verirken ben sadece olanları idrak etmeye çalışıyordum.
"Karşılık ver" inleyerek söylemesi içimde bir şeyleri harakete geçiriyordu. Korku ve hiç duymadığım bir heyecan.
Eli saçımı okşarken alnını alnıma yasladı. Kendini telkin etmeye çalışıyordu. Bende ondan farksız değildim şahsen.
Gözleri dudaklarıma inerken tekrar emretti "Karşılık ver! Yoksa kanını içerim." İçimdeki korku büyürken heycansa kalbimde depremlere sebep oluyordu.
Yavaşça dudaklarımı oynattığımda daha da tutkuyla öpmeye başladı. Ne kadar karşılık versemde ona yetişemiyordum. Alt dudağıma emerken ağzına doğru inledim. Bundan daha da keyif alırcasına hırladı.
Dudağımda keskin acıyla inledim. Ağızıma gelen kan tadı ile midem bulandı. Ellerimi göğüsüne koyarak itmeye çalıştım. Ama beni kucaklayarak hızla yukarı çıkardığında yatağın soğuk örtüsüne yatırdı. Dudakları hâla dudaklarımdayken yavaşça ayrıldı.
Yüzüne baktığımda saçları dağınıktı gözlerim dudaklarına indiğinde dudakları kırmızıydı. Dudaklarındaki kanı görünce midem bulandı. Ağızımdaki metalik tat bir kere daha kendini hatırlattı.
Dili ile dudaklarını yalarken beni izliyordu. Yatağa doğru yürürken benim karnımın üstünden öne eğildi bana yaklaşırken hâla çok korkuyordum.
"Senin her zerreni öpmek istiyorum. "
Duyduklarım ile yanaklarım yanmaya başladı. Gözlerimi kaçırırken yüzüme yan taraftaki mumlara çevirdim. Dudakları bu sefer boynumda gezerken ona döndüm. Ellerimi saçlarından geçirip yüzüme kaldırdım
"Yapma..." gözlerinin içine bakarak söyledim ve bundan tahrik olmuş gibi gözlerinin tutkuyla parladığını gördüm. Ellerim yanaklarındayken kendini yüzüme geri bastırdı.
Ellerimle uzaklaştırmaya çalışıyordum ama milim kıpırdamıyordu. En sonda dayanamayıp ellerimi başımın üstüne götürerek boynuma yöneldi.
Önce öptü sonra dişlerimi batırdığında artık emmeye başlamıştı. Mayışmaya başladığımda ellerimi tutan eli gevşedi.
Bir süre sonra beni kendine çekerek beraber yatağa yattık. Başım göğüsünün üstündeyken soğuk eli saçlarımı okşuyordu.
"Uyu güzelim" derken sesi hem telkin eder gibi hem de emreder gibiydi. Ama benim hiç uykum yoktu.
"Uykum yok" derken sesim mırıltı gibi çıkmıştı. Son yaptıkları aklıma gelirken utançtan yanaklarım yanmaya başladı. Az önce beni öptü! Aman tanrım!
Eli bir anda çenemi bularak yüzümü yüzüne hizaladı gözlerimin içine bakarak konuştu "lafımı ikiletmeden kapat o güzel gözlerini." Beni etkisine alırken gözlerim bana inat gibi onun emrini yerine getirdi...
...
Kalktığımda yüzümdeki sıcaklık ile gülümsedim. Odanın camından güneş ışığı güzel hissettirmişti. Yüzümü olarak yataktan kalkarken gözlerimle etrafı inceledim. Bir süre sonra lavaboda ihtiyaçlarımı gördüm ve aşağı inmeye başladım.
Hâla aklımdan çıkaramadığı bir konu vardı. Kaçmak. Bir şekilde bundan kaçmam gerekiyordu. Sonra da Chiara yı kurtarmak. Ne kadar saçma gibi gelsede vaz geçmiyecektim.
