Episode11 :SENI SEVİYORUM

973 65 139
                                    

FILENIN SULTANLARI PARİS OLIMPIYATLARINDAAA AYAYAYYAYAYAYAYAY ÇOK IYİ MAÇ YALNIZZ. (BUNU YAZARKEN SON SAYIYI DA ALDIKK)

Neysee,nasılsınız güzellerim?🔥

Bölüme başlamadan şunu söyleyeyim, normalde voleybolda milli maçlarda ara verilmez ama bu kurguda veriliyorr, çünkü neden olmasın?

Zehra'dan    -2 hafta sonra-

2 haftadır Sebastian ile sadece telefonda konuşuyorduk, ve sonunda benim maçlarıma ara verilmişti. Bindiğim uçakta gelen ses ile yerimde doğruldum. Anonsta uçağın inişe geçtiği söyleniyordu. Kulaklıklarımı çıkardım ve hafifçe toplandım. Polonya'ya gelmiştim sonunda. Bu gece Polonya milli futbol takımının maçı vardı. Sebastian'ı göreceğim için resmen sevinçten havalara uçuyordum. 

Uçaktan indiğimde valizimi aldım ve çıkışa doğru yürüdüm. Gözlerim etrafta gezinirken sonunda onu gördüm. Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım. Belki o ne yaptığımı anlamıyor ama ben ona aşığım ve ona sarılmak için 2 hafta beklemek ölüm gibiydi.

Tabii ki insanlar bizi videoya çekiyordu. Hayranlar yanımızda toplanmıştı. Ikimizde sporcu olduğumuz için bunun olacağından şüphe duymuyorduk zaten.

"Hoşgeldin." Diye fısıldadı kulağıma, hala sarılırken. 

"Hoşbulduk." Ayrıldığımız zaman bize bakan taraftarlara güldük ve yanlarına ilerledik. Iki hafta boyunca herkes bizim küs olduğumuza dair haberler yapıyordu. Bu yüzden buraya gelmek çoğu şeyi de çözecekti.

Taraftarlara veda edip arabaya bindiğimizde şoför valizleri yerleştirdi ve ardından sürücü koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı. 

"Benim evime gidiyoruz, annemler ile kalmayacağız."

"Senin evin mi vardı burada?"                   

"Evet neden şaşırdın?" Merakla sorduğu soru ile gülümsedim.

"Bir öncekinde beni evine götürmedin. Merak ettim doğrusu."

"Yeni aldım aslında, buraya geldiğim gün teslim ettiler." Bu sefer şaşıran taraf bendim. 

"Bana neden söylemedin? Sana mobilya seçiminde yardımcı olmak isterdim." Gülümsedi. 

"Sıkıntı yok,annemle yaptık."

"Peki."

"Ama seni eve bırakıp oradan doğruca antrenmana gideceğim, buraya bile izin ile geldim." 

"Yaa keşke gelmeseydin,seni işinden ettim."

"Yok yok, zaten bugün maç günü, fazla bir antreman gerekmiyordu."

"Tamam o zaman. Ben de evde uyurum biraz. Gerçi çok uykum yok,uçakta uyudum baya. Yürüyüşe falan çıkabilirim belki. Ya da Stysiak ile buluşuruz."

"O kim?" Sebastian'ın yönelttiği soru ile şok içerisinde ona döndüm. 

"Lütfen bana şaka yaptığını söyle, onu tanıyorsun dimi?" Kafasını hayır anlamında salladığı zaman tekrar konuştum. 

"Polonya milli takım oyuncusu, voleybol. Ayrıca sizin ülkenizin gururu. Hatta benim de yeni takım arkadaşım, bu sene bize transfer oldu." Söylediklerim ile gülümsedi. 

"Tanıdığım iyi oldu, rezil olurdum yoksa." Dedi ve güldü. 

"Baya olurdun bu arada." Dedim ve ben de güldüm. 

Araba durunca etrafa baktım. Villalar vardı ve oldukça güzellerdi. Araba bahçede durdu ve biz indik. Şoför arabayı garaja götürürken, valizlerimi de kendisinin getirebileceğini söyledi. Gülümsedim ve eve yöneldim. Kapıyı açan hizmetli ablaya gülümsedi ve eve girdim.

Gerçek mi oluyor? SEBASTIAN SZYMANSKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin