⸻ders 10

180 33 166
                                    


  

 

。  ☆。  ☆。
 
  

San gözlerini açtığında üzerinden birkaç tane tır geçtiğine yemin edebilirdi.

Doğrulmak için hızlı bir hareket yapınca başına giren keskin bir ağrıyla inleyip sırtını yeniden yatağa bırakırken yüzünü buruşturdu. Ne kadar hala yorgun olsa da vücudu uykuyu özlemiş olmalıydı. Derince iç geçirdi, alarmlarını kurması gerekiyordu yeniden. Bilekliğini yine almalıydı hatta. Kendini yine çok kaptırmaya başlamıştı ve bunun sonucu iyi olmuyordu.

"Uyandın şükür." Dedi yandan bir ses. San hemen gözlerini açarak Wooyoung'a bir bakış attı. Genç adam uzayan saçlarını geriye itip kulaklarının arkasına sıkıştırdıktan sonra kırmızı kendisine birkaç beden bol tişörtünü düzeltip kaşları kalkmış bir halde San'a baktı. "Bana bak, nasıl hissediyorsun? Bileğin acıyor mu?"

San kaşlarını iyiden iyiye çattı.

Doğru.

Düşmüştü.

Korkuyla sol bileğini kontrol ederken sarılı olduğunu fark ederek tuttuğu nefesini verdi. Bir şeyler atıştırmak için otomata gitmek istemişti ama sonrası bulanıktı. Şekeri düştüğünden bayıldığını tahmin ediyordu ama Wooyoung'un orada olup olmadığını tam hatırlayamıyordu. Demek ki onu yakalayan o olmuştu.

"San?"

"İyiyim, teşekkür ederim. Özür dilerim ayrıca ya, benle uğraştın falan... Hemen toplanıyorum şimdi kaç saat kaçırdık?"

"Ağzına çakacağım şimdi bir tane.Bileğin acıyor mu?"

"Acımıyor." Dedi San kafasını sallayarak. "Kırılmamış demek ki."

Wooyoung dudaklarını büzdü. "Sevindim. Al, sandviç aldım."

San şaşkınca diğerinin elinden ekmeği alırken ambalajını açarak bir ısırık aldı. Midesi ilk ısırıkla sesli bir şekilde guruldarken yanaklarının kızardığını hissedebiliyordu. Wooyoung kendisi de onunla birlikte yerken dikkatle diğerini izliyordu sanki bir açığını arar gibi. San bakışlarını kaçırdı, cevap bile veremez haldeydi çünkü onunla böyle bir anda yalnız kalmayı hiç düşünmemişti. Kendisine böyle ilgiyle bakmasını da hiç istemiyordu üstelik.

"Yeme içmeni..." Duraksadı Wooyoung, nasıl söyleyeceğini bilemez gibiydi. "Kısıtlıyor musun? Bilerek?"

San kafasını salladı iki yana hızla. Bulanık anlarının birinde Wooyoung'a yemeyi unuttuğunu söylediğini hatırladı. "Unuttum, gerçekten."

"Yemeyi nasıl unuttun San?"

"Kaptırmışım..."

"Burada mı uyuyorsun? Hatta dur, uyuyor musun?"

San duraksadı. "Uyuyorum." Dedi utana sıkıla. "Aklıma gelince."

"San..." Wooyoung yediğini kenardaki masaya bırakıp yüzünü ovuşturdu yeniden. "Daeho'yu niye bana söylemedin? Bok herifin tekidir üstelik salak salak işlere giriştiğine eminim."

stan twitter 101 ⸻woosan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin