N

0 0 0
                                    

Dün saat 00:08 gibi  rabia sehirin cesedi bulundu. paradiso dei fiori adında bir cafe nin yakınlarından geçen iki çift rabia sehiri yerde kanlar içinde gördüklerinde direkt polislere haber ettiler bu durumu. Şimdi olayı birde onlardan dinleyelim

"Eee bana bu haberi niye izlettirdiniz? "
Bu haberin benle ne alakası vardı?

"Duyduğuma göre sizin işlettiğiniz bir cafe niz var" Beni araştırmıştı.

" Evet var" diye kısa ve net bir cevap verdim.

"Rabia sehirin cesedi paradiso dei flori cafesinde bulunmuş hanım efendi. Daha ne kadar açık olabilirim. Cafeyi siz işletiyor sunuz" Benden şüphe ediyorlardı. Benim katil olabileceğimi düşünüyordu. Ve haklıydı. Sonuçta hepimiz katildik . Sadece cinayetlerimiz farklıydı. Mesela duygu, hayal, umut, sevgi, insan, hayvan ve daha çok şeyi öldürüyorduk. Bunu hepimiz yapıyorduk. Fark etmeden yada fark ederek.

"Benim katil olduğunu düşünüyorsunuz. Ama yanılıyorsunuz, ben katil değilim. "

"Lavin hanım zaten bir katil, katilim demez. Ben sizin katil olduğunuzu düşünüyorum fakat bundan emin değilim. Bir şeyden çok net eminim cinayetle bir bağlantınız var" duyduklarımla bakışlarım takım elbisesine yöneldi. Madem polisti niye takım elbise giymişti. Tuhaftı.

"Sivil polisler de var biliyorsunuz dimi? " Lan hassiktir zihnimi mi okuyor?.

"Lavin hanım ben polis değilim. Size bunu kapıda söyleme ihtimalim olmadığı için maalesef söyleyemedim. Ben devlet için çalışan bir ajanım. Benden katili bulmam istendi. O adamın çok fazla suçu var. Onu bulamazsam çok büyük şeyler olabilir. " Onu ağzım açık dinliyordum. Ajan mıydı? Ben şuan bir ajanla mı konuşuyordum? Ajansa bana neden söylüyor salak mı?

"Ajan mısınız? Peki bunu niye söylüyorsunuz? Bunu herkese söyleyebil-"

"Söylerseniz eğer bir katil tarafından öldürülme ihtimaliniz yüzde otuz artar. Tabi katil siz değilseniz"

"Sadece benim işlettiğim cafe nin önünde cesed bulundu diye suçluyorsunuz. Bu bir tesadüf olabilir. Bunu düşündünüz mü hiç? "  Ben katil değilim o net.  Katille alakam hiç yok. Ama cidden benim işlettiğim cafenin önünde cesed bulunması tuhaftı. Sadece bir tesadüf.

" Zaten bu yüzden buraya geldim hanım efendi" hanım efendini s-
Sürekli hanfendi hanfendi. Walla bıktım.

"Peki bana inanmanız için ne yapmalıyım? "

"Hiç bir şey. Bunu ben anlayacağım. Sadece kendiniz olun yeter. " Sonunda lavin hanım dememişti

"Peki bundan sonra ne olucak? " Yani fazla merak iyi değildi ama ben çok meraklı bir insanım.

"Buna sonuç karar verecektir hanım efendi" Bu durum cidden canımı sıkmıştı. Her şey üstüme gelmeye başlıyor sanki. Ellerim terlemişti, bu yüzden avucumu bacağıma sürttüm.Başım dün geceden kaynaklı şiddetli bir biçimde ağrıyordu.

Telefonu çaldığında, hemen telefonunun ekranına bakmıştım ama oda hızlıca aramayı açınca görememiştim. Tüh ya tanımadığım adamı arayan kişiyi görememiştim. Bir de salak gibi baktığımı adama belli ettim. Cidden salağım ya...

"Dinliyorum" telefondaki kişi uzun uzun konuştuktan sonra  sadece "tamam" demiş ve yüzüne kapatmıştı. Ardından ise ayağa kalkıp bana bakmıştı. Gideceğini anlayıp bende ayağa kalktım.

"Umarım katille bir bağlantınız yoktur lavin hanım" bilemeyizzz

"Emin olun yok aj-" eliyle ağzımı kapattığında kaşlarımı çattım ve  elini ısırdım. Ama yanlışıkla olmuştu yani o öyle bilse yeter

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

vindicta Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin