Uzun bir aradan sonra merhaba sevgili okurlarım. Yayınladığım bu bölüm Buz ve ateşin şarkısı serisi, hikayenin konusu ve anlatımı George Martin'in yarattığı evrenle alakalı olmayacaktır. Çünkü bu evrene karşı hiçbir şekilde samimi duygular besleyemediğimden ilham da geldiği söylenemez. Bunun sebebi LOTR ile bu seriyi karşılaştırıp bu da yetmezmiş gibi LOTR'u ve değerli yazarı Tolkien'i aşağılaması. Bu tarz toksik davranışları olan hayranlara sahip oluşumlardan nefret ediyorum. Şuan nefret ettiğim bir seri ve nefret ettiğim bir seriye yazmış olacağım.
Yine de, umarım beğenirsiniz. İyi Okumalar...
Uyarı!: Canon dışı, +18, erotizm, smut. İkinci bölüm daha sonra gelecek.
Y/N: Eddard Stark'ın en büyük çocuğusun. Robb ile ikiz olsanız da, özelliklerin kendine özgü ve her kardeşin, bölünmüş ruhunun birer temsilcisi gibi. Büyücü olmasa da özel yeteneklerini görmemek mümkün değil. İllüzyon yeteneğine sahip olman, bu yeteneğini geliştirdikçe kendinde fark etmediğin diğer yeteneklere de kapı açıyor.
Ned ve Catelyne Stark'ın en büyük kızıydın. Dışarıdan görünüşün ve içinde yaşattığın karakter öyle farklıydı ki, Sansa ve Arya, ruhunun ikiye bölünmesinden yaratılan iki varlık olduğunu sananlar dahi vardı. Bu ruhlardan biri en zarif olanıydı. Leydi olmak için yaratılmış, konuşması ve davranışlarıyla dönemin saray adabına uyum sağlayacak soylu, genç bir kız. Diğeri ise özgürlüğü için gözünü karartacak, kimsenin boyunduruğu altına girmeyecek kadar asi bir kurt. Aslına bakarsak Cersei Lannister'ın saraydan gitmen için sarf ettiği çabanın yegane sebebi tam da buydu. Bu öngörülemez kişiliğin onun için tehditti. Gökten bir melek inip hakkında yanıldığını öylese bile yapabileceklerin konusunda yaşadığı şüphe, huzursuzluğunu kamçılıyordu.Jaime ile yersiz yakınlığın ise paranoyaklığın ilk tohumlarının atılmasına neden oldu. Bazı geceler, yatağında huzurla gözlerini kapayıp uyumaya çalışırken seslerinizi işitiyordu. Yine o gecelerden biriydi. Kılıçların çarpışma seslerine birbirinize sarf ettiğiniz kibirli laflar karışıyordu. Cersei hırsla yatağından kalkıp pencere kenarına gittiğinde sahilde olduğunuzu anlamıştı. Ortalıkta görünmeseniz de gecenin ilerleyen saatlerinde artan rüzgar, sesinizi saray odalarına kadar ulaştırıyordu. İnsan içinde mızmız bir köpek yavrusundan farksız olan sen, Jaime'ye meydan okurken kurda dönüşüyordun. İşte Cersei'nin sevgili "kardeşinin" dikkatini de bundan dolayı celbettin. Başta atışıp birbirinize ukalalık taslasanız da şimdilerde bakışlarınızdaki değişimi görmemek elde değildi.
Pozisyonunu aldın. Kılıcın birkez daha Jaime'ye saldırmak için hazırdı. İlk başta eğitim bahanesiyle ailene yaptıklarından dolayı ondan intikam almak istesen de fark etmediğin nokta, duygularının elinde olmadan farklı kapılar açmasıydı. En büyük sebebi ise Jaime'de açıkça gördüğün değişimdi.
İlk hamleyi yaptın ve düelloya başladınız. Valeria çeliğinden yapılmış kılıcın Ned Stark'tan yadigardı. Tywin bile onu senden almaya cesaret edemedi. O altı yaşında bir kızın Tywin Lannister'a meydan okuyacağı nasıl bir kozu olabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cool Slutty Daddy | Reader
FanfictionGünahkâr fikirlerimi yazmam için şeytan bana ilham verdi!