4. Bölüm:yara izleri

30 6 1
                                    

Budonun ağzından
Yatağa doğru kendimi attım. Gözümdeki yara... onu unutmuşum. Gerçekten böyle mi gidicem? Banyoya gidip gözümü iyice suyla yıkadım. Acı hissetmiyordum, aslında bu iyi bir şey dövüş sanatlarında dayak yerken acı hissetmiyorsun. Gözümün kanaması durmuyor sanırım. Sadece bir peçete aldım ve gözümün üstüne bastırdım. Öyle geçer gibiydi. Sadece gözüme doğru peçete bastırdım
Ayanonun ağzından
Pff yine okul günü. Pff değil çünkü senpaime yavşayan yeni bir kız gelcek. Ama beni zorla kulüp gezisine götürüyorlar. Bu çok sıkıcı. Çantamı alıp yine ağzımda ekmekle okula gittim. Bir yandan okula doğru gidiyorum bir yandan ekmeğimi kemiriyorum. Okula geldim. Mutfaktan fingirdeşme sesleri duyduğumda irkildim. Gizlice baktım
—Hey senpai (taro)
—ne oldu amai?
—tuz yiyen kişiye ne denir?
—ne denir?
—37. Hahahahahahahhahaha
—puhahahahahahahah
Huh? Bu mu komikti şimdi. Senpaim kesin o kız üzülmesin diye gülmüştür. Yoksa o böyle şeylere gülmez
—senpai bugün akşam beraber sinemaya gidelim mi?
—bir date gibi mi?
—e..e hayır! Sadece fazladan bilet vardı.
—peki olur
Pff çok sinir bozucu. Senpaimin sinemaya gitmesini engellemem lazım
—BÖÖÖ
—a- mina?
—korkutmayı başardım mı?
—sayılır
—hadi gel kulübe geç kalcan
—şu lanet kulüp senpaimi izlememe engel oluyor...
—huh? Bir şey mi dedin?
—aa yok tamam dedim
—peki. Hadi gel
Kulübe girdim ve masutayı göremedim. Umursamadım ve kabine girdim. Eee... kabinde sanırım biri vardı.
—a-a çok özür dilerim masuta
Hızlıca çıktım utancımdan babaannemi bile yiyebilirdim.Niye söylemiyorlar ki! Uyarmıyorlar bile. Budo kabinden çıktı nihayet. Ama kabine girdiğimde tek farkettiğim yara izleri, vücudunda yara izleri vardı. Onu budoyla sonra özel konuşurum. Ben girdim kabine. Kabinde bir de ayna vardı. Yüzümün domates gibi olması çok belli oluyor. Neyse dedim ve üstümü giyindim. Hâlâ yüzüm kıpkırmızıydı. Kabinden çıktım ve budo sanki "napıyor bu deli" dermişçesine bakış attı. Ders bitti ve budonun yanına gittim.
—budo
—efendim?
—eee
Taronunda bizimle gelmesini isticektim ama önce herkesin çıkmasını bekledim
—senpaimde bizimle geziye gelebilir mi?
—senpai??
—e. Yani taro
—he sen onu için osan- auch! tamam bir şey demedim (Ayano bacağına vurdu)
—...
—bu kulüp gezisi. O da kulübe katılırsa olur dicem ama kulüp doldu, gelemez artık.
—hadi ama budo! Lütfen
—hayır
—!!!
—pff. Peki. Ama ona bunu se-
—bay bay!😊(sahte gülücük) sen söylersin
Benim söylememi beklemiyordu heralde. Ben onun yanında yürüyemiyorum bile nasıl konuşcam?
Budonun ağzından
—hey taro.
—efendim?
—bizimle sahile gitmek ister misin?
—üzgünüm budo. başka planlarım var
Arkadan bizi Ayano gözetlediğini görünce, aklıma kaşarlık geldi.
—ama ayano gelmeni çok istiyor!
—ayano mu? Yeni gelen kız mı?
—hıhı
—emm... peki ama sadece bir kere.
—tamam. Bir kereliğine
Ayanonun ağzından
Salak bunu senpaime söylemişti. Yanıma geldi ve oh canıma deysin dermiş gibi gülücük(☺️) attı.
—sen ne yaptığını sanıyorsun?!
—aaa çok istemiştin bende isteğini yaptım
—aşağlık herif.
—yoksa vaz mı geçsem...
—peki peki!
Gerizakalını- onun gözünde yara izi mi var? Sanırım o iyi değil temizlik zamanında onunla konuşsam iyi olur. Aslında evimde konuşmak daha mantıklı. Hem babam işte hem de annem uzak bir yerde. Bu iyi sadece temizlik zamanını bekliyordum. Bir yandan mutluyum çünkü onunla sinemaya gidemicek! Senpaimi gizlice takip etmeye başladım. Ve o fingirdeğin yanına geldi
—hey amai
—huh? Ne oldu senpai
—sanırım sinemaya ben gelemicem...
—ne? Peki ya neden?
—işim çıktı.
—peki senpai o zaman yarın gidelim
—olur.
Of. Bu seferde yarın mı? Neyse yarın bir şey bulurum sonuçta bugün gidemicekler. Ben yine söylenirken ders zamanı gelmiş. Derslere girdikten sonra temizlik zamanı geldi
Dipnot: temizlik zamanında eve gidersen (saat 3'de başlıyor) 4'e kadar evde durup saat 4'de tekrar okula gelebiliyorsun.
Masutanın yanına gidip kolundan çekiştirdim
—a-a ayano sakin ol nereye?
—eve?
—huh?
—sorgulama.
En son eve geldiğimizde odama doğru gittik.
—masuta
—??
—ü-üstünü çıkarır mısın?
—a..a nE-
—hayır sadece tişörtünü, yanlış anlamayı kes!
—h-he neden?
—sen çıkar
—... hayır
—vücudundaki yara izlerini görmedim mi sanıyorsun?! Söyler misin ne oldu?
—hiç birşey?
—peki o yara izleriyle nasıl sahile gitmeyi düşünüyorsun? Sen tişörtünü çıkar ben kalıcı süre duran fondöten getireyim
—peki...
—bu fondöten ile yaraların gözükmez, eğer tabi sürdüğüm yerlere güneş kremi sürmezsen!
—sürdüğün mü?
—evet? Niye sürmeyeyim?
—e-e boşver
Sürerken konuşuyorlar
—peki ya gözün?
—e. Bir yere çarptım
—kesin. Söyler misin?
—hayır ciddiyim
—yalan söylemekte ustalaşman gerekiyor.
—biliyorum. E- yani hayır yalan söylemiyorum
—...??
—...
—peki... zorlamıcam. Zaten de sürmem bitti. Sakın uyguladığım yerlere güneş kremi sürme!
—tamam.
—hadi okuldan atılmadan okula gidelim
Okula gittik ve zaman geçirecek bir şey aradım, sanırım ararken 1 saat geçti gitme saati gelmişti, kulübe gittim ve tartışma sesi duydum yavaşça (!) içeri girdim
—awk sen götür işte tek 18 yaşında olan sensin
—lan benim ehliyetim yok napayım ehliyet Çıkarayım cebimden
—çocuklar! (Bunu söyleyen Mina)
—nolur sanki aksiyona girsek. Ölür müsün?
—araba kullanmayı ben nerden bilim
—yav sadece direksiyonla vın vın yapıcan
—lan bi susun da ben konuşayım!
Tartışmaya girmek istemedim uzaktan izledim sadece
—tartışmaya gerek var mı siktirin gidin otobüsle işte
—ÇOCUKLAR!!!!
Mina'nın bağırmasıyla ortam sessizleşti.
—ben babama söyledim o bizi götürür. Hatta şuan okulun kapısında bekliyor!
—peki...
Arabaya bindik. Araba çok genişti. Sığabildik. Ben cam kenarında oturmayı tercih ettim. İstemden birilerine omzumu yaslamak istemem. Zaten yanımda shima vardı, omzumu ona yaslasam lezbiyen gibi bir şey olurdu. Cam kenarı en iyi seçenekti.
2 saat yolculuktan sonra gelmiştik. Hele şükür ki kafamı cama yaslamıştım. Kabinlere gittik ve sadece 2 boş kabin vardı. Birisine taro diğerine ben girmiştim. Üstümü giyindikten sonra çıktım. Budonun göz bebekleri büyüdü ve kapıyı aniden üstüme kapattı.
—Ayano üstüne bakar mısın?
—huh? Ne varmış üstümde?
Siktir- üstümde mayo yerine iç çamaşır varmış. Bu hatayı nasıl yapabilirim? Belkide budo olmasa kimse beni uyarmayacaktı? Neyse mayo (🩱) giydim ve hiç birşey olmamış gibi davrandım, herkes sırayla giyindikten sonra sho ve juku sanki yardım mesajı gönderiyormuş gibi hemen mangal yapmaya başladılar. Çok sıkıldım ve şezlong'a uzandım. Yanıma senpaim geldi ve sohbet etmeye başladık
—merhaba ayano (☺️)
—e-e merhaba
Sadece merhaba demesi bile benim yüzümü domates gibi yaptı. Budo ve Mina bunu fark ettiler sanırım çünkü aralarında sessiz konuşuyorlardı. Ve bir anda beni denize attılar
—yüzünün rengi koyulaşmış gibiydi yanmışsın diye düşündük ve denize attık (🤭) (sinsi gülüş)
Pff bu komik değildi, saçımın tuzlu suyla ıslanmasından nefret ederim.
bir anda tek olduğumuz sahilde değişik siyah saçlı bir kız geldi sadece kumlarda oturuyordu, umursamadım çünkü zararı olacağını düşünmedim. Sahilde mangal yedikten sonra uyumaya çalıştım. Sanırım biraz fazla uyumuştum. Kendimi üstüm kumlu şekilde gördüm. Shima kıkırdamaya başladı (🫢🤫)
-SHİMA! ÇIKAMAMA YARDIM ET!
-peki peki
Tekrar şezlong'a uzandım. Taro ise yanımdaki şezlong'a uzandı. Bir anda sohbet başladı. Ama bu sohbet hiç hoş bir sohbet değildi.
—osana sence bunu gerçekten yapmış mıdır? (Bunu taro söylüyor)
—s-sanmıyorum
—keşke Burda o da olsaydı, budo sanki hapise atılmasına üzülmüş gibi görünmüyor
—niye üzülsün ki?
—osana, ben, budo çocukluk arkadaşıyız.
—anladım...
Aniden çantamdan ses geldi ve çantama baktım.
İnfo chan:soyunma kabinin yanındaki kulübeye gel
Yine görüldü atıp geçtim. Burda yanımda senpaim var niye oraya gideyim?
İnfo chan:az zamanın var çabuk gel!
Sanırım önemli bir şeydi. Gitmek zorunda kaldım.
—nereye?
—lavaboya(tuvallete)
—peki...
Tam kulübeye doğru giderken
—lavabo o yanda değil!!
Sesini duymamış gibi yaptım, ve yoluma devam ettim.
—ne oldu? Neymiş bu kadar önemli olan şey
—bu bombayı al ve fark ettirmeden denize koy
—sen delisin! Bunu neden yapayım?
—yapmalısın. Budo daha fazla taro ile sohbet edersen her şeyi anlatacakmış gibi duruyor. Ve o siyah saçlı kız tehlikeli
—hayır yapmıcam.
—çabuk yap sırrını biliyorum
Gerzek kız tehdit etti bu yüzden yapmak zorunda kaldım.
—peki...
Yavaşça suya girdim ve elimdeki bombayı bıraktım ve sadece patlamışım bekledim.
—hey. Ses duydunuz mu? AAAAAA!!!
—O bomba mı..? Burdan ayrılmamız gerek.
Herkes koştururken masuta kolumdan tuttu ve yanına doğru çekti
—Sen yaptın değil mi?!
—evet?
—peki neden yaptın?!?!
—sırrımı taroya anlatacaksın diye yaptım anladın mı? Şimdi bırakmazsan ikimizde ölücez!!
—umurumda değil
Bunu dedikten hemen ardından ओ̴̪̙͎̳͐͛͗̐ं̶̯̫̦̮̏̀͌ठ̵͔̬̭͐̄̍͊͂ͅा҈̘̳̽̊̈क̵̟̞̦̇̈̊͒ च̴̙̩͒̆͆͗ि̶͚͖̳̀̀̈́क̵̣͇͇̾̃̆ट̶̗̘̤͙̎͊̍ͅू҈̩̬͆̇͗͆न҈͇͖̅̀̾̔̀ र̵̪͌̌̔̄ͅा̵̯̠̰̽́͛̍̀व҉͇̜̫͈̰̄̆प҉̭̲̓͌̓̀

1250 kelime wohooooo

Kıdemlim (senpai)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin