Otele geldiğimizde herkes odalarına geçip yerleşmeye karar vermişti. Hepimiz dinlenip, yerleştirdikten sonra ise saat 13.00'da öğle yemeği için yemek katında buluşmak için planlaştık.

Arabayı her ne kadar ben kullanmamış bile olsam yolculuk uzun sürmüştü ve yormuştu. Birde kucağınızda Can gibi hiperaktif bir çocukla yolculuk ediyorsanız o yorgunluk 2 katına çıkıyordu.

Uykuyla uykusuzluk arasında giderken kapımın çalmasıyla tamamen kapalı olmayan gözlerimi araladım. Saçımı başımı düzelttikten sonra kapıyı açtım.

Mert Hakan, kolunu kapıya yaslamış sırıtarak bana bakıyordu. Ne bu tripler?

"Efendim Mert?" Elini ensesine atıp kaşıdı çekingen bir tavırla. "Gözde, seni uyandırmamı istedi. Öğle yemeği için yani."

Elimi alnıma götürüp derin bir nefes aldım. Gerçekten uzun yol çok çok ve çok yoruyordu.

Karşımda dikilmekte olan Mert Hakan'a döndüm. "Pekala, teşekkür ederim. İnerim birazdan."

Kapıyı kapatmak üzereydim ki Mert Hakan elini araya koyarak bunu engelledi. Kapıyı aralayıp sorgularca baktım yüzüne.

"Aslında şey diyecektim..." dedi. "Beraber inmek ister misin?" Sorduğu sorunun ardından gözlerini hemen kaçırmasıyla dudaklarımda hafif bir sırıtma oluştu. Anladığım kadarıyla utangaç bir kişiliği vardı.

Bir problem olmayacağını düşündüm. "Olur, birlikte inelim." Adeta parlayan gözlerini benimkilerle buluşturduğunda dudaklarım yukarı kıvrıldı.

Uzun uzun bakışacağımızı düşünsemde Mert Hakan kendini toparlayarak yüz ifadesini normale çevirdi.

"Bekliyorum o halde seni burda." Aslında dışarıda beklemesine gerek yoktu sanırım. İçeride beklemesininde bir mahsuru yok gibiydi?

"İçeri geç lütfen." diyerek kenarı çekildim.

İçeriye girdiğinde kapıyı kapatıp koridorda yürüyen Mert'e eşlik ettim. Çatık kaşlarıyla aniden bana döndü. "Senin odanda neden balkon var?"

Onun gibi kaşlarımı çattım. "Olmaması mı gerekiyordu?" Balkon kapısının önünde durup arkasını dönmeden yanıtladı. "Benim odamda yok." dedi. Arkasını döndü. "Haksızlık!"

Yüzüme bıkkın bir ifade yerleştirdim. Sahiden benim odamda balkon olup, onun odasında olmadığı için bunun benim problemim olduğunu düşünüyor olamazdı...

Henüz kıyafetlerimi yeni yerleştirdiğim dolabıma ilerleyip sıradan bir kaç kıyafet çıkarıp omzuma astım. Ardından Mert Hakan'a döndüm. "Ben üzerimi giyinmeye gidiyorum, balkonla ilgili olan problemini lütfen otel görevlileriyle hallet."

Cevap vermesine müsade etmeden banyo kapısını açıp içeriye girdim.

-

-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 06 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

deli oğlan ; mert hakan yandaşWhere stories live. Discover now