Amnesia (MinJoon)

S** Almak İçin 2

Yorum ve Oy💫

Jimin'in Namjoon'u baştan çıkarmak için sürünerek merdivenleri çıktığı gün, bir kez daha üzerine atlama girişiminde bulunmadan geçip gitmişti. Yeni bir kimlik seti, banka kartı ve kredi kartı değişimi için bir form doldurduktan, akşam yemeğinden sonra akşamın erken saatlerinde ağrı ve baş ağrısı ilaçlarını aldıktan sonra Jimin, odasında yeni telefonuyla oynarken uyuyakalmıştı.

Namjoon, omeganın ilacının onu sabahın geç saatlerine kadar bayıltacak kadar güçlü olduğunu bilerek uykuya dalmaktan büyük mutluluk duymuştu.

"Teşekkürler..." diye fısıldadı Namjoon bir fincan sıcak kahvesini yudumlarken. Yalnız uyandığı ve Jimin'in onu seks için baştan çıkarmaya çalışmadığı için minnettardı.

Ki hâlâ teslim olacak iradesi ya da konuya nasıl yaklaşacağını bilmiyordu.
Seks yapmak güzel olmaz mıydı? Tabii ki olurdu.
Oldukça pasif bir dönem geçirmişti. Ve dün sabah ne kadar çaresiz olduğuna bakılırsa, Jimin'in de kaza öncesi bir süredir seks yapmadığı açıktı. Açıkçası ikisinin de sevişmeye ihtiyacı vardı.

Ama Jimin tamamen kendinde değildi. Ve Namjoon, kaza sonrası Jimin'in rızasının gerçekten seks yapmaya rıza gösterdiğini düşünmüyordu . Jimin tüm bunlardan önce ne kadar kaba ve sinir bozucu olursa olsun, bunun doğru olmayacağını biliyordu.

"Joon?" Jimin köşedeki odasından zayıfça sordu.

Bu sefer Namjoon, mavi koala terliklerini sessizce koridorda Jimin'in odasına doğru sürerken üzerine kısa ve bol bir gömlek giymişti.

"Hey uykucu. Saatlerdir uyuyordun." Elinde ki kupayı havaya kaldırırken sırıtarak, 'şerefe' benzeri bir hareketle söyledi.

"Başım ağrıyor..." dedi üzgün görünüyordu, başındaki fiziksel acıdan inliyordu ve avucunu alnına koydu.

"Hey...Jimin...iyi misin?" Aniden kaşlarını çatarak sordu.

"Kafam..." Jimin inleyerek güneş ışığından uzaklaştı.

Namjoon hızla oraya doğru yürüdü ve Jimin'in yatak odası dekorasyonunda bulunan krem ​​rengindeki stor perdeleri kapattı.

"Hey sakin ol, anladım." Namjoon odanın tekrar karanlık olduğunda söyledi.

Jimin gözlerini biraz açtığında odanın artık o kadar da parlak olmadığını görünce içini çekti.

Jimin'in yüzündeki gerçekten acı dolu ifadeyi görmek onun normalde baştan çıkarıcı baharatlı Tay Fesleğen kokusunda bir endişe dalgası yaratmıştı. Düşman olsun ya da olmasın Jimin hâlâ onun gözetimi altındaydı ve Namjoon onun bu şekilde incindiğini görmekten hoşlanmamıştı.

"Başımın önü ağrıyor..." Jimin acıdan nefes nefese inledi.

"Hey sakin ol, öğle yemeğine kadar yatakta kal." Namjoon yavaşça cesaretlendirdi.

Jimin hafifçe sızlanarak başını salladı.

Aniden Namjoon'un aklına bir fikir geldi: "Hey...bekle...yardımcı olabilecek bir şey biliyorum." Bir gülümsemeyle birlikte mutlu bir fısıltıyla söyledi.

Namjoon birkaç dakikalığına ortadan kaybolup uyku maskesiyle geri geldiğinde Jimin gülümsedi ve başını salladı.

Gerçi bu herhangi bir tür uyku göz maskesi değildi . Tüm ışığı engellemek için kalıplanmış bir burun parçasına sahip olan süslü bir şeydi . Uyurken de müzik dinleyebilmek için dahili bluetooth'u vardı.

Namjoon bunu bir süre önce üçüncü sezonun çekimleri sırasında kendisi de bir film çekerken satın almıştı ve sık sık setten sete gidip gelmek zorunda kalıyordu seyahat ederken uyumanın bir yolunu bulmak zorunda kalıyordu.