15🔥

688 75 430
                                    

Sınır 350+ yorum.

İyi okumalar🔥

Geniş koltukta uzanmış, üzerine uzanan bedenin etrafına kollarını sarmış saçlarını okşuyordu, Jimin. Uzun zaman beklemenin sonucu fazlası ile ateşli bir öpüşme olmuştu. İkisi de kendini kaybetmiş gibiydi. Öpüşme daha ileri gitmeden Jungkook kendine gelmiş ve daha fazla ileri gitmek istemediğini söylemişti.

Jimin de ona hak verdiği için geri çekilmiş, koltukta uzanarak Jungkook'u kolları arasına almıştı. Saçlarını okşarken ikisi de kabul ettikleri hataları hakkında konuşmuş ve af dilemişlerdi. Şimdi ise öncesi hakkında bir daha konuşmamak için anlaşmışlardı. Geçmiş yoktu onlar için, gelecek vardı. Ve o geleceği de ikisi inşa edecekti.

"Her yerde aradım seni.. bir an delireceğimi sandım ama şimdi buradasın-"

"Özür dilerim, kendimle yalnız kalmam gerekiyordu."

"Biliyorum. Artık buradasın, yanımda."

İnce dudaklardan öpücük çalmıştı Jimin. u kadar kısa sürede bağımlı olduğunu düşünmüştü, her an ince dudakları öpmek, Jungkook ile temas halinde olmak istiyordu. Sıkıca sarılarak başını boynuna gömdü, Jimin'in kokusunu içine çekti derince.

"Rüya gibi geliyor hâlâ."

"Rüya değil, yaşadığımız herşey gerçek Jungkook. Sen gerçeksin, biz gerçeğiz."

"Jimin.. seni çok seviyorum."

Yüzünü boynuna gömdüğü için sesi boğuk çıkmıştı. Jimin ise gülümseyerek saçlarına derin bir öpücük kondurdu. Yanağını siyah tutamlara yaslarken huzurla gözlerini kapattı.

"Bende seni seviyorum, sevgilim."

Bir süre konuşmadılar, Jimin, Jungkook'un saçlarını okşamaya devam ederken oluşan sessizlikle ve boynuna çarpan sıcak nefesle uyuduğunu anladı.
Yüzünde oluşan geniş tebessümle kollarını beline sıkıca sardı ve gözlerini kapattı Jimin.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"

Kapıdan içeri girdiğinde sinirle elindeki anahtarı kenara fırlattı Taehyung. Wonho ardından içeri girdiğinde kapıyı kapattı ve derin nefesler aldı.

"Yapmam gerekeni yaptım, daha fazla uzatma."

"Ne demek yapmam gerekeni ya, adamın ağzı ile yüzü yer değiştirdi!"

"Kaslarım işe yarıyormuş demek ki."

"Wonho!!!"

Cevap vermeden mutfağa geçtiğinde Taehyung peşinden gelmişti hemen. Wonho dolabı açarak soğuk bira çıkarmış ve salona geçmişti. İkili baş başa akşam yemeğine çıkmıştı ve orada Taehyung'un eski sevgilisi ile karşılaştıklarında ortalık gerilmişti.

Wonho, başta her ne kadar anlayışlı davranmaya çalışsa da Bogum'un sürekli Taehyung'a gereğinden fazla yakın davranması onu sinirlendirmişti, yine de sakin kalmaya çalışmıştı. Ama Bogum, Taehyung'un saçlarını okşamaya çalıştığında sakinliği yerini sinire bırakmış, oturduğu yerden kalktığı gibi Bogum'un yüzüne yumruğunu geçirmişti.

Asla pişman değildi, sevgilisini kıskanmıştı ama Taehyung, olayı konuşarak halletmekten yanaydı. Siktir et! İşin içine kıskançlık girdiği zaman medeniyet her zaman ikinci planda kalırdı, yani Wonho'ya göre öyleydi.

Açtığı bira'dan büyük bir yudum aldığında koltuğa oturmuş, başını yeriye yaslayarak gözlerini kapatmıştı. Taehyung ise başında dikilmiş hâlâ sinirli olduğunu düşündüğü bir şekilde isyan ediyordu. Daha fazla dayanamamış, elindeki şişeyi sehpaya bırakarak ellerini Taehyung'un beline sarmış ve kucağına çekmişti.

All Eyes On Me~JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin