30

398 45 34
                                    

Elindeki sigaradan son bir nefes çekti ve küllüğe bastırdı. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Güneş batıyordu ve hava kızıl ile turuncunun karışımı bir hal almıştı. Yoon hemen bir sigara daha aldı ve ucunu ateşledi. Derin bir nefes çekti ciğerlerine. Kafasını duvara yasladı ve duman dudaklarının arasından süzüldü.

Kapı açıldı ve içeriden Jimin çıktı. Elinde iki tane kupa vardı. Yoon'un yanına oturdu ve kupayı ona uzattı.

"Çok fazla içiyorsun."

"Biliyorum."

"Yazık ediyorsun kendine sevgilim. Abin geri gelmez bu şekilde, lütfen yapma bunu kendine. Mutlu olmanı istiyor."

Yoon kafasını yavaşça eğdi ve Jimin'in gözlerine baktı. Elini yanağında gezdirdi ve gülümsedi.

"Mutluyum. Abim mutlu olduğumu görsün. Sevdiğim adamın yanında çok mutluyum."

Jimin'in boynuna eğildi ve başını oraya koydu. Boğuk çıkan sesiyle konuşmaya başladı.

"Mutlu olsun, biz de mutlu olalım. Seni tekrar kaybedemem."

"Beni kaybetmeyeceksin. Artık her şey ortadan kalktı. Yanındayım. Ben de seni kaybetmek istemiyorum. Bu yüzden kendine dikkat et artık!"

"Edicem. Sırf senin için edeceğim sevgilim."

Dudaklarını Jimin'in dudaklarına bastırdı. Ufak bir öpücük kondurup geri çekildi. Jimin bergamot çayı yapmıştı. Kendisi gülümsedi ve keyifle içmeye başladı. Yoon bitki çaylarını hiç sevmezdi ama tek kelime etmeden içmeye başladı.

"Çok güzel olmuş."

"Afiyet olsunn!"

Jimin tatlı bir şekilde söylemişti bunu. Yoon sigarasıyla beraber bu çayı içti ve kupayı kenara bıraktı. Sigarayı söndürdü. Hava iyice kararmaya başlamıştı.

"Bugün burada kalabiliriz istiyorsan, eve gitmek zorunda değiliz."

Jimin şöyle bir etrafına baktı. Kararmıştı hava ve kimse yoktu. Hafiften rüzgar esiyordu ve tenini okşuyordu. Jimin kafasını onaylar biçimde salladı.

"Denize girelim mi?"

Yoon kafasını denize çevirdi. Bu saatlerde pek sopuk olmazdı. Sabahları daha soğuk olurdu hatta. Yoon Jimin'in elinden tuttu ve ayağa kaldırdı.

"Kendini iyi hissediyor musun? Hastaneden yeni geldik?"

"Hissediyorum! Ne zamandır orada yatıyorum zaten hadi denize girelim lütfenn!"

Jimin yalvarır bir şekilde Yoon'a baktı ve ellerini birleştirip ona yavru köpek bakışları attı. Yoon kahkaha attı.

"Pekala, hadi gel."

Yoon Jimin'in elinden tuttu ve denize doğru yürümeye başladılar. Yoon altındaki şortu ve üzerindeki gömleği çıkarıp kenara koydu. Jimin'de çıkardı ve denize girdiler.

İlk girdiklerinde ürpermişlerdi ama sonradan alıştılar. Su pek fazla soğuk değildi. Jimin Yoon'a su atıyordu. Gülüyor eğleniyorlardı. Yoon biraz daha ileriye gidince Jimin peşinden gitti ve Yoon bir anda onu suyun altına çekti. Jimin çırpınmaya başlayınca yüzeye çıktılar.

"HAH! ÖLDÜRMEK Mİ İSTİYORSUN BENİ ÇILGIJ ADAM?!"

"Hayır.."

"BASBAYA ÖLDÜRECEKTİN ÇEKTİN SUYUN ALTINA BEN NEFE-"

Jimin konuşurken Yoon onun belinden tutup kendine çekti ve bir anda dudaklarına yapıştı. Jimin çnce şaşırsa da çok geçmeden ona karşılık vermeye başlamıştı. Jimin Yoon'un üst dudağını ısırıp çekiştiriyordu. Kollarını Yoon'un boynuna sardı. Nefes nefese bir şekilde ayrıldı. Saçlarından sular damlıyordu ve ay ışığı altında çok seksi görünüyorlardı.

"Nef-nefes alamadım.."

Yoon gülmeye başladı. Jimin'in çenesinden tuttu ve kendisine çekti.

"Bana bak, seni çok seviyorum. Kalbimin en derinlerinde senin adın yazıyor, kalbim bile senin adını sayıklıyor. Sensiz olamam, anlıyor musun?"

"Anlıyorum! Bende sensiz olamam ki!"

"Olma! Benim ol! Benim ol Jimin, eşim ol! Her şeyimsin zaten! Bırakalım artık korkmayı. Yanımda istediğim tek kişi sensin. Deli oluyorum sana."

Alnını Jimin'in alnına yasladı.

"Bu- bu evlilik teklifi miydi?"

Yoon gülümsedi. Kirpiklerinden damlayan sular gözlerini daha parlak gösriyordu sanki.

"Yüzük kulübede, denizde kaybederim diye getirmedim."

Jimin neye uğradığını şaşırmıştı. Ağzı açık kaldı ve çığlık attı.

"NE! NE BİDE YÜZÜK MÜ ALDIN!"

Yoon kafasını salladı. Jimin denizin içinde kollarını çırpmaya başladı. Ellerini suya vurdu. Her yere su sıçrıyordu.

"Ji-Jimin napıyon-"

"EVLENİYORUM! YAŞASIN! EVET MOTORCU SERSERİM! EVLİLİK TEKLİFİNİ KABUL EDİYORUM! AY PARDON, PRENSERSERİMMMMM!!"

Jimin Yoon'a doğru yüzdü ve kollarınu boynuna, bacaklarını da beline sardı. Yüzünün her yanına öpücükler kondurmaya başladı.

"EVLENİYORUZ YAŞASINNN! EVET SÖYLEYİN BAKALIM ŞU HAYATTA KAÇ KİŞİ MOTORCU BİR SERSERİYLE EVLENİYOR?? BEN TABİKİ BENNN!!!"

Yoon kahkaha atmaya devam ediyordu ve onun bu komik hallerini seyrediyordu.

"HER AYRINTIM SAYIKLIYOR! SÜKUNETİM DELİLİĞİMDEN! AŞK YOK OLMAK DİYOR BİRİ, YAR BEN YOKUM YOK ZATEN!"

"Ayyaş ruhum sayıklıyor, her zerrem sende çarpıyor. Aşk yok olmaksa şimdiden-"

"Yar ben yokum!"

"Ben de zaten!"

Jimin sıkıca Yoon'a sarıldı. Heyecanlı halleri geçmiş gibiydi. Başını Yoon'un göğsüne yasladı. Yoon tıpkı küçük bir çocuk seviyor gibi seviyordu onu. İncitmekten korkarak seviyordu.

"Suga, itiraf etmeliyim. Seni çok seviyorum, o zamanlar bu kadar ilerleyeceğimizi bilmiyordum. Beni seveceğini bile düşünmedim. Beni sevdiğin için teşekkür ederim sevgilim. Bundan sonra hayatımın her anı senindir. Seni çok seviyorum, sen benim sevinçlerimsin. Teşekkür ederim, seni çok mutlu edicem sevgilim."

"Varlığın mutlu olmama yeter de artar miniğim. Yanımda ol yeter, gücümü senden ve güzel sevginden alıyorum."

________________________________

YENİ BÖLÜM GELDİİİİ🥳🥳🥳

DÜŞÜNDELERİNİZİ MERAKLA BEKLİYORUMMMM🥹🫶🏻🫶🏻🫶🏻

Stepbrothers- TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin